Türk devleti bir yılda 25 kadın ve 45 çocuğu katletti: Belgeler ilgili kuruluşlara sunulacak

Suriye İnsan Hakları Örgütü, 2024 yılında Türk devleti ve çetelerinin saldırıları nedeniyle, 25 kadın ve 45 çocuğun katledildiğini belgeledi. Örgüt, hazırladıkları belgeleri uluslararası kuruluşlara sunacak.

ŞÊRÎN MIHEMED

Qamışlo- Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ederken, Suriye İnsan Hakları Örgütü, 2024 yılında Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik ihlal ve saldırı verilerini açıkladı. Türk devletinin İnsansız Silahlı Hava Araçları (SİHA) ile bölgeye yönelik defalarca saldırılar gerçekleştirdiğini belirten örgüt, saldırılar sonucunda bir yılda 25 kadın ve 45 çocuğun katledildiğini aktardı. Türk devleti ve çetelerinin saldırılarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 14 kaçırma olayının yaşandığını ifade eden örgüt, saldırılar nedeniyle yerinden edilen insanlara da insanlık dışı uygulamaların yaşatıldığını kaydetti.

Katliam, yağma, hırsızlık, insan kaçırma…

Suriye İnsan Hakları Örgütü Yöneticisi Evin Cuma, 2024 yılında Türk işgali ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının arttığını belirtti. Saldırıların Minbic ve Şehba’da çeşitli hak ihlallerine yol açtığını söyleyen Evin Cuma, halka karşı katliam, yağma, hırsızlık, insan kaçırma, infaz gibi yaşam ihlallerinin gerçekleştirildiğini kaydetti.

Efrîn-Şehba Kantonu’na yönelik saldırıları da hatırlatan Evin Cuma, “Efrîn-Şehba Kantonu, Türk devleti çeteleri tarafından kuşatıldı ve insanlara karşı onlarca suç işlendi. İşgalci Türk çeteleri, Şehba’ya yönelik saldırılarıyla birlikte tüm ulaşım yolunu kesti. Şehba bilindiği üzere binlerce Efrînli göçmenin yaşadığı bir kentti. Türk devletinin Efrîn işgali nedeniyle buraya göç eden binlerce Efrînli tekrar Türk devletinin işgali nedeniyle ikinci kez göçe maruz bırakıldılar. Efrîn ve Şehba halkı göç yolculuğunda çetelerin yağmalarına, insan kaçırmalarına, hakaretlerine maruz kaldılar. Bölgeyi terk edemeyenler ise çete zulmüne maruz kalıyorlar” ifadelerinde bulundu.

‘Bölgenin demografik yapısı değiştirilmek isteniyor’

Evin Cuma, Türk devletinin işgal politikalarıyla topraklarını genişletmeye ve bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalıştığını dile getirerek, “Türk devleti işgal saldırıları ile Osmanlı hayalini gerçekleştirmek istiyor. Türk devletinin işgal saldırılarında birçok ihlali belgeledik ve saldırılar hala devam ediyor. Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılar nedeniyle de elektrik kesintisi yaşandı. Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılar insanlık suçudur. Halkın enerji ve su kaynaklarının kesilmesi barajın yakınındaki köyler ve bölgenin durumu için büyük tehlike oluşturuyor” uyarısında bulundu.

‘İhlalleri belgelemek için insan hakları kuruluşlarının ortak çabası gerekiyor’

Evin Cuma, konuşmasının sonunda şunları aktardı: “Başta katliam olmak üzere birçok ihlali belgeledik ve bireysel dava biçimine dönüştürüldü. Sahada infazlar, zorla yerinden edilmeler, kadın ve çocuklara yönelik saldırılar devam ederken, hareket zorluğu yaşanması nedeniyle çalışmalarımızı zorlu koşullar altında yürütüyoruz. Belgelediğimiz ihlalleri uluslararası insan hakları örgütlerine, Birleşmiş Milletlere ve Uluslararası Soruşturma Komitesi’ne sunacağız. Kuzey ve Doğu Suriye halkına karşı işlenen tüm ihlalleri belgelemek için insan hakları kuruluşlarının ortak çabası gerekiyor.”