Tunuslu kadınlardan zorunlu başörtü kararına tepki: Derhal geri çekilmeli

Libya’da “ahlak polisi” ve zorunlu başörtüsü gibi bir dizi yaptırımları kapsayan uygulamanın hayata geçirileceğine yönelik açıklamalara tepki gösteren Tunuslu kadınlar, kararın yasal metinlere uymadığını belirterek geri çekilmesini istedi.

İHLAS HAMRUNİ

Tunus- Libya’da Ulusal Birlik hükümetinin İçişleri Bakanı İmad Et-Trabelsi, yakın zamanda Trablus’ta düzenlenen basın toplantısında, “ahlak polisi” ve zorunlu başörtüsü gibi bir dizi yaptırımları kapsayan uygulamanın hayata geçirileceğini duyurdu. Açıklamanın ardından tepkiler gecikmedi. Tunuslu kadınlar konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Kararı kınıyorum’

Kasserine kentinden insan hakları savunucusu Eşref Bennani, İçişleri Bakanı Emad Trabelsi’nin Libyalı kadınlara yönelik başörtü zorunluluğuna tepki göstererek, “Bir Tunus vatandaşı olarak kararı kınıyorum. Dinde zorlama yoktur ve alınan karar bir hak ihlalidir. Tunuslu kadınlar olarak Libyalı kadınlara uygulanan bu siyasi şiddeti kınıyoruz ve Libyalı kadınların yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Başörtüsü takıp takmama kararı ve seyahat özgürlüğü kadının kişisel tercihidir. Zaman artık değişti, dünya devrimlere tanık oluyor ve gelinen aşamada kadınların hareketlerinin kısıtlanması anti-demokratik bir uygulamalardır ve yasal bir temele dayanmıyor” diye konuştu.

‘Başörtüsü takmak kişisel bir tercihtir’

Kadın aktivistlerden Shaima Qasimi, kararın Libyalı kadınlara yönelik pek çok adaletsizliği bünyesinde barındırdığını söyleyerek, “İçişleri Bakanı Emad Trabelsi, açıklamalarını yeniden gözden geçirmelidir. Alınan karar kadınları kıyafet seçme hakkı gibi haklarından mahrum bırakacaktır. Başörtüsü takmak kişisel bir meseledir ve kişisel bir tercihtir. Alınan karar açıkça kadın haklarının ihlali ve kişiliğinin aşağılanmasıdır. Kıyafet ve seyahat özgürlüğü her kadın için meşru bir meseledir ve bunların yasal metinlerle hiçbir ilgisi yoktur” dedi. 

‘Kadınların kazanımlarına yönelik bir darbe’

Kadın aktivist Mounira Helmy ise, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “21’inci yüzyıla geldiğimizde felaket bir duruma ulaştık ve bu tür emirleri uygulayan bir devletin başında bir bakan var ve kadınları haklarından mahrum bırakıyor. Bu kararları utanç verici bir durum olarak nitelendiriyoruz. Bu kararların kadının kişiliğini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Alınan kararlar kadınların elde ettiği kazanımlara yönelik bir darbedir.”