Tunuslu kadınlardan açlık grevi eylemine destek
Tunus’ta tutuklu kadınların başlattığı açlık grevi eylemine destek veren hak savunucuları, tüm tarafları sorumlu davranmaya çağırarak, “Tutukluların serbest bırakılması ve adil bir yargılamanın olması için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Tunus- Delil olmadan asılsız iddialarla haklarında tutukluma kararı verilen Tunuslu kadınlar, tutuklu bulundukları cezaevlerinde ülkede insan hakları durumunun giderek kötüleşmesi ve adaletin yok olması nedeniyle açlık grevine başladı. İnsan hakları örgütleri ve hak savunucuları, mevcut durumun devrim öncesindeki duruma benzer olduğunu düşünerek endişelerini dile getirdi.
Yaşananların ülke tarihindeki en kötü durum olduğunun altını çizen hak savunucuları, asılsız iddialarla tutuklananların serbest bırakılması için uluslararası çabaları sağlanmasını istedi. Hak savunucuları ayrıca, Tunus hükümetine adalet standartlarına bağlılık ve insan haklarına saygı çağrısında bulundu.
‘Asılsız iddialarla tutuklandılar’
İnsan hakları savunucusu Souad Bouatour, yaşanan durumu "eşi benzeri görülmemiş adaletsizlik" diye tanımlayarak, “Hukuksuz bir şekilde tutuklananların açlık grevine girecekleri bekleniyordu. Bu barışçıl protesto yargı ve hükümeti yasal pozisyonlarını gözden geçirmeye çağırıyor. Avukat Sania Dahmani ve 74 yaşındaki insan hakları aktivisti Siham Ben Sedrine de açlık grevine girenler arasında. Dosyalarında onları mahkum edecek herhangi bir delil olmamasına rağmen haklarında tutuklama kararı verildi. İnsan hakları savunucusu Sharifa Riahi de doğumundan sadece bir ay sonra tutuklandı. Sharifa Riahi’nin davası kadınların yaşadığı durumun ciddiyetini temsil eden trajik bir tablodur” dedi.
‘Tutukluların yanındayız’
Tutuklularla dayanışma içinde olduklarını söyleyen Souad Bouatour, “Feministler ve insan hakları aktivistleri olarak tutukluların yanındayız. Onların seslerini medyada ve tüm platformlarda duyurmaya çalışıyoruz. Kadın Hareketi olarak Tunus'ta düşünce mahkumları için adalet sağlanana kadar mücadelemiz devam edecek. Özgürlüğün her insanın hakkı olduğuna inanıyoruz, özgürlüklerine kavuşup ailelerine dönene kadar her adımda yanlarında olacağız" ifadelerinde bulundu.
‘Mücadelemizi sürdüreceğiz’
Tunus İnsan Haklarını Savunma Birliği Üyesi Naima Ben Mansour ise, kadın tutukluların açlık grevini seslerini duyurmanın bir yolu olarak seçtiklerini kaydederek, “Adil yargılanma ve özgürlük haklarına sahip olduklarını söylemek için açlık grevi eylemini başlattılar. Kadın örgütleri, kadın tutukluları savunma konusundaki sorumluluklarını üstleniyorlar. Onlarla birlikte durmalıyız ve serbest bırakılmaları için dayanışma içindeyiz. Kadın tutukluların ailelerini, çocuklarını görememeleri psikolojik ve fiziksel acının boyutunu artırıyor. Adalet hesap verebilirliği gerektiriyor. Tüm tarafları bu trajik durumu sona erdirmeye çağırıyorum. Tutukluların serbest bırakılması ve adil bir yargılamanın olması için mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.