Tunuslu kadınlar şiddete karşı önlem alınmasını istiyor
Tunuslu kadın hakları aktivistleri, kadınların ve çocukların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını ciddi şekilde etkileyen şiddete karşı önlemlerin alınmasını isteyerek, medyanın da bu konuda rolünü oynaması gerektiğini belirtti.
ZOUHOUR MECHERGUI
Tunus- Kadına yönelik şiddetin artış gösterdiği Tunus’ta, bu rakam 2018'den bu yana dört katına çıktı. 2024 yılında 24'ten fazla kadın katledilirken, kadınların yüzde 54’ü evli oldukları erkekler tarafından katledildi.
Tunuslu yetkililer, şiddeti durdurmak için kadın ve çocukları korumaya yönelik mekanizmaları 2025 yılında güçlendirmeyi hedefliyor.
17 merkez projesi
Aile, Kadın, Çocuk ve Yaşlılar Bakanlığı, aldığı kararlar kapsamında şiddet gören kadınlar ve çocuklarına yönelik 220'den fazla yatak kapasiteli 17 merkezin inşasına yönelik projeleri duyurdu. Önümüzdeki yıl bütçe yasasını çıkaracak olan bakanlık, kadınlara ve onlara eşlik eden çocuklarına yönelik barınma merkezleri ve bakım görevlerini geliştirmeyi planlıyor.
‘Bazı aileler şiddeti eğitim biçimi olarak görüyor’
Kadına yönelik şiddetin artış nedenlerini anlatan kadın hakları aktivisti Suad Rajab, Tunus'ta madde kullanımının yaygınlaşmasıyla kadına yönelik şiddetin de artış gösterdiğini belirterek, “Şiddetin artış göstermesinin bir nedeni de ailelerin çocukları yetiştirme biçimi. Şiddet kültürüyle büyüyen çocuklar, aynı davranışları çevresindekilere de gösteriyor. Kadın dernekleri ve medya, aile içi şiddet konusunu veya çocukların psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerini yeterince ele almadığını düşünüyorum. Bazı aileler şiddeti bir eğitim aracı olarak görüyor ve bu yaklaşım çocuğun zihinsel gelişimini büyük ölçüde etkiliyor” dedi.
‘Yargıya erişim desteklenmeli’
Şiddete karşı mücadelede kadıların ekonomik olarak bağımsızlığının önemli olduğunu dile getiren Suad Rajab, şöyle konuştu: “Ekonomik kriz giderek büyüyor ve birçok ailede krizle birlikte kadına yönelik şiddetin de artış gösterdiğini görüyoruz. Bu nedenle kadınların ekonomik olarak bağımsızlıklarını elde etmesi, bu alanda başarılar sağlaması önemlidir. Bunun yanı sıra medya da aile içi şiddete ve çocuklar üzerindeki etkilere yönelik yayınlar yapmalı. Medyanın yanı sıra yetkili makamlar, şiddete maruz kalan kadınlarla ilgilenmeli ve kadınların şiddetle nasıl başa çıkacakları konusunda destekte bulunmalıdırlar. Eğitim programlarının yanı sıra kadınların yargıya erişimini destekleyecek prosedürlerin kolaylaştırılması gerekiyor. Bilindiği üzere toplum ve akrabalar, şiddete maruz kalan kadınların faili ihbar etmemesi için caydırabiliyor. Bu konuda kadınlara güç ve destek verilmelidir.”
‘Şiddete karşı mücadeleyi ortaklaştırmalı’
Ataş Derneği Genel Sekreteri Hamida Al-Sabai ise, “Kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti sona erdirmek için uluslararası alanda başlatılan ‘16 Günlük Aktivizm’ kampanyası kapsamında kadınlar şiddet konusunda bilgilendirildi. Toplumumuzda özel gereksinimli kadınlar da şiddetin birçok türüne maruz kalıyorlar. Bu gruptaki kadınlar, haklarının bilincinde değiller ve nasıl önlem alınmasını bilmiyorlar. Özel gereksinimli kadınlar şiddeti kabul etmemeli ve ilgili yerlere bildirmelidir. Kadınlara yönelik şiddeti durdurmak için kadınların birlik olması ve mücadeleyi ortaklaştırması gerekiyor” şeklinde konuştu.