Tunuslu kadınlar: Hükümet kadın katliamlarına ilişkin sorumluluk almalı
Tunuslu kadınlar, sembolik düzenledikleri cenaze töreni ile kadın katliamlarına dikkat çekti. Eyleme katılan kadınlar, hükümete kadına yönelik şiddetle mücadelede sorumluluk alması çağrısında bulundu.
ZOUHOUR MECHERGUI
Tunus- Tunus'taki kadın kurumları ve dernekleri, düzenledikleri çeşitli eylemlerle kadına yönelik şiddete ve kadın katliamlarına karşı mücadele ediyor. En son Tunus’ta 28 Nisan’da sembolik cenaze töreni düzenleyen kadınlar, kadın katliamlarına dikkat çekti. Eyleme katılan kadınlar, 58 Sayılı Şiddetle Mücadele Yasası’nın uygulanmadığını belirterek, hükümetin kadın politikasına tepki gösterdi. Eyleme katılan kadın dernekleri, hükümeti kadına yönelik şiddet ve cinayetlere ilişkin strateji ve planlama sürecine sahada olan kadın derneklerini de dahil etmeye çağırdı.
Eyleme katılan feminist kadınlar, Tunus’ta kadınların katledilmesindeki artışa ve sorunun çözümüne ilişkin neler yapılması gerektiğini ajansımıza değerlendirdi. Aswat Nisaa Derneği’nin Başkanı Sarah bin Saeed, sivil toplum örgütleri ile feminist örgütlerin kadınların katledilmesinin ve haklarının gasp edilmesinin önüne geçilmesi amacıyla 58 Sayılı Yasa’nın uygulanması yönünde hükümete baskı uyguladığını belirterek, bu konuda yeterince başarılı olunamadığını ifade etti.
‘Katledilen kadınların yüzde 90’ının koruma talebi vardı’
Katledilen kadınların yüzde 90'ının koruma talepleri ve mahkemelerde açılan davaları olduğunu belirten Sarah bin Saeed, ancak bu kadınların katledilene kadar hükümetin hiçbir şekilde ilgili mercilerini harekete geçirmediğine işaret etti. Sarah bin Saeed, “Sivil toplum kadına dönük şiddete karşı yürüttüğü çalışmalar ve eylemlerinin yanı sıra kadınları korku ve sessizlik bariyerini kırmaları için koruma, eğitme ve güçlendirme çalışmaları yürütüyor. Bu konuda yürütülen kampanyalar ve çalışmalar yoluyla önemli bir rol oynandı” dedi.
Avukat Moufida Balghith de sivil toplumun kadına yönelik şiddetin azaltılması için yasanın çıkarılmasında önemli rolü olduğunu söyledi. Daha önce kadın dernekleri tarafından eksiksiz bir yasa hazırlamak için yürütülen büyük kampanyaları hatırlatan Moufida Balghith, 2004 yalında cinsel taciz ve 2017 yılında siyasi şiddet de dahil olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele için başka bir yasa çıkarıldığını dile getirdi.
‘Şiddetle mücadele siyasi meseledir’
Kadınlara yasal hakları konusunda farkındalık çalışmaları yapılması ve taciz faillerinin yargılanması için derneklerin çifte rol oynadığını anlatan Moufida Balghith, sorunun yasal hakların uygulanmasında olduğunu vurguladı. Kadınların bir bölümünün ailenin ve toplumun baskısı, ekonomik sorunlar ve yasaların uygulanmaması nedeniyle davasını geri çektiğine işaret eden Moufida Balghith, şunları kaydetti:
“Fakat kadın bunu yapmak zorunda kalsa da yargının bunu kabul etmemesi ve bu durumu takip ederek kadını desteklemesi gerekir. Maalesef darp edilen kadın, onu buna iten koşullar nedeniyle geri çekilince dava düşüyor. Bu durum şiddet uygulayanı cesaretlendiriyor. Cezasızlık nedeniyle kadınlara dönük şiddet artıyor. Sivil toplum olarak bu konuda daha fazla farkındalık yaratmak için çalışmalıyız. Bu yasanın uygulanmaması, kadınlar tarafından yeterince bilinmemesi kadın katliamlarını ikiye katlar. Bu konuda hükümet, şiddetle mücadelenin bir siyasi mesele olduğunu göz önünde bulundurarak tüm sorumluluğu üstlenmelidir.”
‘Kadın gazetecilerin rolü önemli’
Feminist gazeteci Reem Shaabani, kadınların düzenlediği sembolik cenaze töreni eylemini haberleştirmenin kadına uygulanan şiddet konusunda farkındalık yaratmak ve kadınların mücadelesini desteklemek anlamında önemli olduğunu söyledi. Reem Shaabani kadına yönelik şiddete karşı Tunus’ta bir yasa olmasına rağmen hükümetin bu yasayı uygulamadaki yetersizliğine değindi.
Kadına yönelik şiddet oranlarındaki tehlikeli artıştan ciddi endişe duyduğunu ifade eden Reem Shaabani, "Kadın gazeteciler olarak, zamanımızın bir bölümünü kadınlara yönelik bu uygulama ve ihlalleri kınamaya ayırmalı, şiddeti azaltmak için eğitim programlarında bilinçlendirme programlarına yer verilmesi çağrısında bulunmalıyız” diye konuştu. Kadın gazetecileri, bilgi edinme hakkının gerekliliğini göz önünde bulundurarak kadına yönelik şiddetle mücadele etme ve 58 sayılı yasayı tanıtmaya çağıran Reeem Shaabani, Tunus'taki kadın derneklerinin çalışmalarına, planlamalarına ilişkin haber yapılarak kadın çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini belirtti.