Tunuslu aktivist Nacat Arar: Kadın mücadelesi toplumları değiştirmenin anahtarıdır

Tunuslu kadın hakları aktivisti Nacat Arar, İran ve Rojhilat Kurdistan’daki ayaklanmalara öncülük eden kadınların geçmişten günümüze kadar direniş içinde olduklarını belirterek, “Kadınların mücadelesi, toplumları değiştirmenin anahtarıdır” dedi.

NAZIHA BOUSSIDI

Tunus – İran’ın Tahran kentinde 16 Eylül 2022 tarihinde Jina Mahsa Amini’nin ‘ahlak polisleri’ tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle katledilmesi ve ardından kadınların öncülüğünde başlayan ayaklanma sürüyor. Kadın hakları savunucusu ve sosyolog Nacat Arar, Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin sadece İran’da değil dünya çapında büyük bir ayaklanmanın fitilini ateşlediği değerlendirmesinde bulundu.

‘Örtü kadınları kontrol altına alma aracıdır’

İran’daki baskıların geçmişten günümüze kadar devam ettiğine işaret eden Nacat Arar, son bir yıldır devam eden ayaklanmayı bastırmak için İran hükümetinin kadınları tutukladığını ve her türlü baskıyı uyguladığını söyledi. Kadınların mücadelesinin toplumları değiştirmenin anahtarı olduğunu belirten Nacat Arar, İranlı kadınların zorunlu başörtüsüne karşı verdiği mücadelenin önemine değinerek şunları kaydetti:

“Örtü, kadınların davranışları ve bedenlerini kontrol altına almak için bir araç olarak kullanılıyor. Bunun en açık örneği Afganistan’dır. Kadınlar, Afganistan’da 20 yıllık mücadeleyle karar alma pozisyonlarına gelebildi. Ancak yönetimi ele geçiren Taliban kadınlara dair ne varsa yok etti.”

‘Kadınlar mücadeleyi sürdürmeli’

Tunus’ta kadınlar kimi haklarını almış olsa da hak ve özgürlükler için mücadele etmeye devam ettiklerini belirten Nacat Arat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tunus'ta var olan ve diğer toplumlardan farklı olan şey, sivil toplumun güçlü ve uyumlu olmasının yanı sıra kadınların haklarına olan bağlılığı ve mücadelesidir. Bu anlamıyla İran ve Doğu Kürdistan'daki kadınlara mücadeleyi sürdürmeleri çağrısında bulunuyorum.”