Tunuslu aktivist: Hükümetin ırkçı söylemleri mültecilere şiddeti artırıyor

Tunus’taki mülteci kadınların uğradığı ayrımcılık ve şiddete dikkat çeken feminist aktivist Sîham Sasî, hükümetin ırkçı söylem ve politikalarının buna zemin hazırladığını söyledi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Kadına yönelik her türlü şiddet günden güne artıyor. Savaş ve iç çatışmaların bitmediği Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yerinden edilen mülteci kadınlar da, göç yollarında taciz, tecavüz ve katledilmeyle karşı karşıya bırakılıyor. Bu göç yollarından biri de Tunus. Tunuslu Feminist ve insan hakları aktivisti Sîham Sasî, Tunus hükümetinin göçmen ve mültecilere dönük birçok uluslararası anlaşmayı imzaladığını hatırlatarak, uygulamada yetersizliklerin olduğunu kaydetti.

‘Hükümetin ırkçı söylemleri şiddete zemin hazırlıyor’

Son bir yılda Tunus’a gelen mülteci sayısındaki artışa dikkat çeken Sîham Sasî, ülkede hükümetin özellikle Sahra Altı Afrikalılara karşı ırkçı söylemlerinin ayrışmayı artırarak, şiddete zemin hazırladığını söyledi. Sîham Sasî, ırkçılığın artmasının mültecileri savunmasız bıraktığını vurgulayarak şunları ifade etti:

“Hükümetin sorumluluğu yerine getirmemesi, mülteci politikasında tam bir başarısızlık yarattı. Mülteciler işten çıkarıldı, sağlık hizmeti dahi alamadılar. Sivil toplum kuruluşlarının yardım çabalarına rağmen, hükümetin politikalarından kaynaklı yetersiz kaldı. Ulusal ve uluslararası anlaşmalar çerçevesinde bu göçmenlerin haklarını koruyan prosedürler belirleyerek, sağlam bir politika izlemeden göçmen sorunlarının ele alınamayacağı ortaya çıktı.”

‘Kadınlar daha büyük ayrımcılığa uğruyor’

Kadınların daha büyük bir ayrımcılığa uğradığına vurgu yapan Sîham Sasî, özellikle hamile kadınların sağlık hizmetinden yararlanamadığını, “Hamile kadınlar tıbbi bir gözetim altında tutulmuyor. Sağlıklı ve yeterli gıdaya erişemiyorlar” sözleri ile ifade etti.

‘Yaşam hakkı korunması gereken insani bir haktır’

Tunus'ta kadın örgütlerinin mücadelesi sonucu, kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin 2018 yılında yürürlüğe giren 58 Sayılı Kanun’un uygulanması için 2022 yılında bir komite kurulduğunu aktaran Sîham Sasî, şunları kaydetti:

"58 Sayılı Kanun'a rağmen kadına yönelik şiddet ikiye katlanarak öldürme noktasına geldi. Bu yılın başından bu yana 17'ye yakın kadın korkunç şekillerde öldürüldü. Ölüm kamyonlarının kurbanı olan köylü kadınları da sayarsak bu sayı daha da artar. Yaşam hakkı, hükümetin korumakla yükümlü olduğu insani bir haktır. Örneğin, evlilik içi şiddete maruz kalan ve emniyete şikayette bulunan kadınların şikayetlerinin çoğu zaman ciddiye alınmadığını ve korunmaları için ortamdan uzaklaştırma gibi gerekli önlemlerin alınmadığını görüyoruz. Yine şiddete uğrayan kadınların çoğunun barınma eksikliği veya onları koruyacak sığınma evlerinin bulunmaması nedeniyle evsiz kalma tehdidi altında olduğu ortadadır.”

Sîham Sasî, ayrımcılık ve şiddete karşı daha güçlü mücadele yürüteceklerini belirterek, mültecilere karşı hükümetin sorumluluğunu görmesi gerektiğini söyledi.