‘Tunus’ta ırkçılığı durdurun’

Araştımacı Monia El-Arfaoui, her alanda kadınların kazanımlarının yok sayıldığı Tunus’ta şimdi de göçmen kadınların dışlanması ve şiddete maruz bırakılmasına dikkat çekti ve yetkililere “Irkçılığı durdurun” sözleri ile seslendi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla 2018 yılında çıkarılan yasayla örnek gösterilen ülkelerden biri oldu. Yasa, kadına yönelik şiddetin kapsamını fiziksel, ahlaki, cinsel ve finansal istismarı da kapsayacak şekilde genişletildi. Ancak ülkede adaleti sağlamak yeterli olmadı. Kadınlar mücadeleleriyle elde ettikleri yasaların hayata geçirilmesini isterken, bir yandan da ülkede geliştirilen ırkçılığa karşı duruyor.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 22 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen düzensiz göçle "Tunus’un demografik yapısının değiştirilmesinin hedeflendiğini", bunun kontrol altına alınması için gerekli tedbirlerin uygulanması çağrısında bulunmuştu. Cumhurbaşkanının söylemlerinin ırkçılık ve nefret içerdiğini belirten kadınlar açıklamayı kınadı. Son yıllarda yayılan ve yeni şiddet olaylarını beraberinde getirecek olan nefret dalgasından en çok kadın ve çocukların etkilendiğini vurgulayan kadınlar, göçmenleri sınır dışı etme çağrısının korkutucu olduğunu belirtiyor.

Araştırmacı Monia El-Arfaoui, özellikle son açıklamayla kadınların dışlanması ve şiddete maruz kalmasından duyduğu endişeyi dile getirerek nefret söylemlerine son verilmesini istedi. Monia El-Arfaoui, ajansımızın sorularını yanıtladı.

‘Demokrasi tehdit ediliyor’

* Son zamanlarda Tunus’ta özellikle siyasilerin gerilim yaratan açıklamalarına tanıklık ediyoruz. Ülkedeki siyasi atmosferi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mevcut siyaseti gergin ve karmaşık olarak tanımlayabiliriz. Ülkemizde sürekli iktidar muhalefeti dışlıyor. Cumhurbaşkanı Kays Said, dayatmalarda bulunuyor. Diğer tüm siyasi taraflar görmezden geliniyor. Bu da krizi daha da derinleştiriyor. Seçimlere katılım çok zayıftı. Bu katılım sadece Tunus'ta değil, dünya çapında benzeri görülmemiş katılımsızlığı gösterdi. Muhalif siyasi güçler ile diğer partiler arasında uçurum yaşandı. Bu durum demokrasiyi de tehdit ediyor. Bu koşullarda hiçbir siyasi girişim başarılı olamaz.

‘Kadınlar siyasi alandan uzak’

*Kadınların sistematik olarak dışlandığını ve siyasi çözümleri destekleyen feminist önerilerinin tanınmadığını söyleyebilir miyiz?

Bugün, Cumhurbaşkanı Keys Said'in anayasa ve seçim yoluyla getirdiği düzenlemeler ile kadınların siyaset sahnesindeki rolünde ve etkinliğinde bir gerileme olduğunu inkar edemeyiz.  Yasalar, Tunuslu kadınlara siyasi liderlik vermeyen bir sistemi koruyor. Anayasasında eşitlik öngörmesine rağmen, bu eşitliği uygulayacak yasal mekanizmalar oluşturmamış. Bu yüzden yeni parlamentoda kadınların varlığı zayıf kaldı. Sivil toplum kadınlara güç ve hareket alanı sağlıyor. Buna rağmen kadın dernekleri siyasi alandan uzaklar. Bölgede ve Kuzey Afrika'da kadın katılımı şekilsel kaldı. Cumhurbaşkanı Kays Said siyasi sisteminin ilk bakanı da Tunuslu kadınlara hiçbir şey katmadı.

‘Irkçı söylemleri durdurun’

* Son günlerde Tunus'ta ırkçılığın yaygınlaşmasına dair kaygılar var. Bu konuda neler dersiniz?

Tunus'ta genel olarak insan haklarının durumu utanç verici hale geldi. Irkçılık konusuna gelince, Tunus devletinin Cumhurbaşkanı Kays Said’in, sözleri ve açıklamaları aracılığıyla ırkçı bir tavır benimsemesi çok utanç verici. Ülkemizde bulunan Sahra Altı Afrika'dan gelen göçmenlerin haklarını savunuyoruz. Acil sınır dışı edilmeleri iyi değil. Bunlar Avrupa'daki aşırı sağ hareketlerinin sözleri ve planlarının etkisidir. Bu ırkçı söylemlerin durdurulması gerekiyor.