Tunus Demokratik Kadın Derneği 4’üncü Konferansı’nı gerçekleştirdi

Tunus Demokratik Kadın Derneği, 4’üncü Konferansını "Feministler direnişte, feministler dayanışmada" sloganıyla gerçekleştirdi. Konferansta dayanışma vurgusu ön plana çıktı.

Tunus- Tunus Demokratik Kadın Derneği, 4’üncü Konferansını "Feministler direnişte, feministler dayanışmada" sloganıyla gerçekleştirdi. Konferansta Tunus, Afrika ve Ortadoğu'daki kadınların durumuna dikkat çekilerek, "Kadınların mevcut durumu nedeniyle dayanışmaya ihtiyaç var" denildi.

Tunus Demokratik Kadın Derneği Başkanı Naila Al-Zaglami derneğin, çok yönlü bir kriz döneminde, ulusal, bölgesel ve uluslararası anlamda zor koşullar altında toplandığını belirtti. Ekonomik, sosyal ve siyasi bir kriz ile birlikte Gazze'deki soykırım ve Lübnan'daki kuşatma, Sudan'daki kadınların karşılaştığı tecavüz korkusu ve bedensel hak ihlalleri nedeniyle intiharları gibi zorluklara dikkat çekti. Ayrıca su kıtlığı ve iklim değişikliği gibi diğer sorunların da kadınları etkilediğini vurguladı.

‘Gazetecilerin tutuklanması ifade özgürlüğüne saldırıdır’

"Kadınlar bugün, Afrika ve bölgedeki ekonomik dalgalanmaların ve siyasi istikrarsızlığın bedelini ödüyor" diyen Naila Al-Zaglami, kadınların siyasi görüşleri nedeniyle tutuklanmasını kınadı. Naila Al-Zaglami "Bugün Tunus'ta gazeteciler, siyasetçiler ve aktivistler, özgür görüşleri nedeniyle hapsediliyor ve bunu, özgür ifadeye bir saldırı ve kadınların kamu alanındaki varlığını reddetme olarak değerlendiriyoruz” dedi.

‘Tüm kadınlar için bir çığlık atacağız’

Naila Al-Zaglami, "Biz, kadınların genel olarak kamu alanında varlığını kabul etmeyen patriyarkal bir toplumdayız. Bu nedenle tüm kadınlar için bir çığlık atacağız; direnişçi ve dayanışmacı feminizmler olarak, haklar ve özgürlükler için, sosyal adalet ve tam eşitlik için mücadele edeceğiz. Tunus'taki kadınların hapislerden çıkması için savunuculuk yapacağız; onların yeri yaşam ve ifade özgürlüğü, örgütlenme ve siyasi katılım hakkıdır." dedi.

Demokratik Kadın Derneği’nin, ayrımcılık ve dışlanma olmaksızın özgürlük ve adalet için kadınların sesi olmaya devam edeceklerini ve nerede olurlarsa olsunlar, ezilen tüm kadınların ilk destekçisi olacaklarını belirtti.

‘Kadınlar hedef alınıyor’

Tunus Demokratik Kadın Derneği üyesi Meryem El-Qizani, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarına dikkat çekerek, "Buralarda kadınlar sistematik olarak hedef alınıyor. Tunus'ta da bireysel özgürlükler ile düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalleri var." Meryem El-Qizani, mücadele eden kadınların kazanabilmesi, ses verebilmesi ve korku duvarını kırabilmesi için demokratik kadınların gelecekte de mücadeleye devam edeceğini belirtti.

Filistinli hak savunucusundan dayanışma çağrısı

Filistinli feminist ve insan hakları aktivisti Lamiya Şallade Filistinli kadınların işgal ve soykırım suçları nedeniyle benzeri görülmemiş bir şiddet ortamında yaşadığını vurguladı. Lamiya Şallade yaşanan katliamların dünya tarafından izlendiğini belirterek “İşgalci güçler kadınların ‘rahimlerini hedef alıyor’ ve bu durum hayatı tehdit ediyor” şeklinde konuştu.

Lamiya Şallade, işgal altındaki tüm bölgelerde günlük yaşamda Filistinli kadınların zorla yerinden edilme, topraklarını terk etme ve ölüm korkusuyla kaçma gibi acılarla karşılaştığını dile getirdi. Uluslararası kayıtsızlığın ve Filistin’deki işgali arttırdığına dikkat çeken Lamiya Şallade “İsrail'in eylemleri sadece Filistinli kadınları değil, tüm insanlığı tehdit ediyor. Bölgedeki hükümetlerde sessizdir” dedi.

Lamiya Şallade konferansa katılımını, kadınların birleşmesi ve ortaklaşması amacıyla önemli bir fırsat olarak gördüğünü vurguladı. Lamiya Şallade Tunus, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki kadınları, kadınları hedef alan suçları ve ihlalleri durdurmak için dayanışmaya çağırdı.

‘Lübnan en temel insani haklardan mahrum’

Lübnanlı kadın aktivist Marie Teresa, Lübnan'daki durumun tarif edilemeyecek kadar kötü olduğunu belirtti. Kadınların, sürekli İsrail’in bombardımanından kaçarken, açlık ve yoksulluk içinde yaşadıklarını vurgulayan Marie Teresa, “Kadınlar normal bir hayat sürmeleri için gerekli temel sağlık koşullarından yoksun kalıyor. Ayrıca regl dönemlerinde hijyenik ped gibi malzemelere ulaşamıyorlar” diye belirtti. 

Marie Teresa, özellikle mülteci kadınların, uluslararası yasaların bahsettiği temel insan haklarına ihtiyaç duyduğunu ve içme suyu gibi en basit ihtiyaçlarının bile temin edemediğini aktardı. Yerlerinden edilen kadınlara destek veren feminist derneklerin, su, yatak, kış giysileri ve hijyenik pedler gibi temel ihtiyaçları sağlamak için yardıma ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Marie Teresa, “Bu eksiklikler bazı mülteci bölgelerinde çocuklar arasında hastalıkların yayılmasına yol açıyor. Son olarak, dünyayı bu zor koşullarda Lübnan'ı ve kadınlarını, çocuklarını desteklemeye çağırıyorum” dedi.