Tüm dünyadan 1500’ü aşkın hukukçu İmralı için çağrı yaptı
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecridin kaldırılması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanması için 1500’ü aşkın avukat ve hukuk kurumu bir mektup kaleme alarak Türk Adalet Bakanlığı’na gönderdi.
Haber Merkezi- İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecridin kaldırılması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için tüm dünyada en az 35 ülkeden 1524 avukat bir mektup kaleme aldı.
İmzacı hukukçular adına Belçika'nın başkenti Brüksel’de hukuk kurumları bir basın toplantısı düzenledi. Demokrasi ve Uluslararası Hukuk Derneği (MAF-DAD), Brüksel Barosu Derneği, Brüksel Barosu İnsan Hakları Enstitüsü, Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları İçin Avrupa Avukatlar Birliği (ELDH) ve Avrupa Demokrat Avukatlar Sendikası (AED) tarafından organize edilen toplantı Brüksel Basın Kulübü’nde gerçekleştirildi. Toplantıda Abdullah Öcalan ile görüşme hakkının sağlanması talebiyle bu girişimde bulunulduğu ifade edilirken İmralı’daki durumun dünya çapında avukatlar tarafından özel ve ayrımcı bir tecrit biçimi olarak tanımlandığı belirtildi.
‘Avukat görüşünün engellenmesi hukuka aykırı’
Türk Adalet Bakanlığı’na gönderilen mektupta, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutsak edilen Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'ın avukatlarıyla görüşmelerinin hukuka aykırı bir şekilde engellendiği vurgulandı. Mektupta, avukat ve aile görüşmelerinin engellenmesine ilişkin detaylar yer alırken "Savunma hakkına yönelik devam eden müdahaleler ve Öcalan ile diğer tutuklulara uygulanan hücre hapsi durumu, ELDH, AED ve Lawyers for Lawyers gibi uluslararası hukuk örgütlerinin açıklamalarda bulunmalarına ve geniş bir avukat ağının çeşitli vesilelerle eleştirel tepkilerine yol açmıştır" denildi. Mektupta, 22 Ocak 2024 tarihinde 35 farklı baroya kayıtlı 1330 avukatın Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak İmralı Cezaevi'ndeki avukat görüş yasağına son verilmesini ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ile avukat görüşmesi yapılmasını talep ettiği hatırlatıldı.
Hukukçular mektupta şu ifadelere yer verdi:
"İmralı Cezaevi'ne avukat ziyareti yasağı, 2015 yılında güncellenen Birleşmiş Milletler Mahpuslara Uygulanacak Muameleye İlişkin Asgari Standart Kuralları (Nelson Mandela Kuralları), CPT'nin tavsiyeleri ve 5275 sayılı Türk Ceza İnfaz Kanunu'nu açıkça ihlal etmektedir. Devletler, tutuklu ve hükümlülerin kimliklerine ve aldıkları cezanın niteliğine bakılmaksızın haklarını kullanabilmelerini sağlamakla yükümlüdür.
Bu aynı zamanda, başta 8. ve 16. Temel İlkeler olmak üzere, Avukatların Rolüne İlişkin BM Temel İlkelerinde belirtilen avukatların hak ve ayrıcalıklarının da ihlalidir.’’
‘Görüşmeye herhangi bir engel yok’
Türkiye'deki hukukçuların tecride ve savunma hakkının ihlaline karşı yürüttükleri sürekli mücadeleye dikkat çekilen mektup şu ifadelerle son buldu:
"30 Nisan 2024 tarihinde DEM partisi milletvekillerinin talebine Bakanlığınıza bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen cevapta Sayın Abdullah Öcalan ve diğer mahkumların avukatları ile görüşmelerine herhangi bir engel bulunmadığı belirtilmiştir. Türkiye'deki meslektaşlarımızın Öcalan ile görüşmesine izin vererek bu bilginin doğruluğunu uluslararası hukuk camiasına göstereceğinizi umuyoruz.’’
Avukatlar ve hukuk kurumları mektupta İmralı’daki tutsakları ziyaret etme yönündeki ortak taleplerini Adalet Bakanlığı’na iletti.
‘İmralı’daki son derece korkunç’
Toplantıda konuşan AED Başkanı Hélène Debaty, İmralı’daki durumla çok yakından ilgilendiklerini belirterek, "İmralı’daki son derece korkunç" dedi ve 1500’ü aşkın imza ile bir kez daha İmralı’daki durumu sorduklarını dile getirdi.
MAF-DAD Eş Başkanı Heike Geisweid de İmralı’da yaşanan hukuksuzluklar ve görüş engellerine ilişkin bilgiler verdi. Heike Geisweid, sözleşme kanunların ihlal edildiğini belirterek "Devletler, tutuklu ve hükümlülerin kimliklerine ve aldıkları cezanın niteliğine bakılmaksızın haklarını kullanabilmelerini sağlamakla yükümlüdür’’ dedi.
‘Uluslararası hukuk ihlal ediliyor’
Brüksel Barosu ve Baro İnsan Hakları Enstitüsü’nden Yves Oschinsky ise Türkiye’deki avukatların savunma hakları ve korunmasına odaklandıklarına dikkat çekerek Türkiye’nin uluslararası hukuku ihlal ettiğine dikkat çekti.
ELDH Eş Genel Sekreteri Thomas Schmidt, İmralı’ya gidişinin sağlanması için Türkiye’ye baskı yapılması gerektiğini ifade etti ve görüşme imkanı sağlanması için özellikle batılı hükümetler ve Avrupa Birliği’nin tepki göstermesi gerektiğini kaydetti.