MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında başlatılan açlık grevi 50 günü aştı. Tutukluların talepleri hala karşılanmazken, 27 Kasım 2023’te başlatılan açlık grevi 15 Şubat’a kadar devam edecek. Tutuklulara destek ve taleplerine ses olmak amacıyla tutuklu ailelerinin başlattığı Adalet Nöbeti de sürüyor. Nöbetlerde tecridin kırılması ve toplumsal barışın hâkim olması mesajları veriliyor.

Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde DEM Parti Rezan ilçe binasında tutulan nöbet, her gün annelerin direniş şarkıları ve ziyaretler eşliğinde sürdürülüyor. Tutuklara ses olunması çağrısında bulunan Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUAY-DER) Amed Şube Eşbaşkanı Xece Güneş, annelerin yalnız bırakılmaması gerektiğini ifade etti.

‘Annelerin kararlılığı herkese örnek olmalı’

“Burada bir buçuk aydır oturan anneler işkence gibi her türlü zorluğu gören ancak yılmayan annelerdir” diyerek sözlerine başlayan Xece Güneş, toplumda cezaevlerine karşı sessizliğin kırılması gerektiğini ifade etti. Annelerin ve tutukluların sergilediği direnişin her dönem tarih yazdığını ve bunun örnek alınması gerektiğini aktaran Xece Güneş, “Sadece burada değil, birçok kentte bu nöbet sürüyor. Bizlerin burada talepleri çok net, tecrit kalksın ve toplumsal barış hâkim olsun. Buradaki desteklerin daha çok artırılması ve cezaevlerinin bu süreçte yalnız bırakılmaması gerekiyor. Annelerin sergilediği direniş ve kararlılığa bakarak bu süreci okumamız, ona göre adım atmamız gerekiyor. Bizler sadece kendimiz için değil, bütün toplum için buradayız. Bu yüzden toplumun bütün kesimlerinin hem nöbete hem de açlık grevine sessiz kalmaması gerekiyor” dedi.

‘Ölüm oruçları başlamadan talepler kabul edilmeli’

Nöbet eylemlerinin devam ettiğini ve tutukların greve dair belirttiği 15 Şubat gününe kısa bir süre kaldığına dikkat çeken Xece Güneş, “Bizler cezaevinden cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. O yüzden en kısa zamanda tutukluların talepleri kabul edilmeli. Her geçen günde ailelerin kaygıları daha da artıyor. Bu grev ancak tecridin kaldırılması ile sona erer. Bu yüzden tecrit bir an önce kaldırılmalıdır. Bizler bu noktada tutuklulara destek olmaya ve onların dışarıdaki sesi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

‘İhlaller grevle beraber daha da arttı’

Grevle birlikte cezaevlerinde var olan hak ihlallerinin daha da arttığına dikkat çeken Xece Güneş şunları söyledi: “Cezaevinde var olan koşullar şu an daha ağır durumda. İlk olarak greve giren bütün tutukluları tekli hücrelere aldılar. Yine tutuklulara vitamin verilmiyor. Görüşe giden ailelere, disiplin cezası bahanesiyle açık görüşe alınmıyor. Çok sayıda tutuklu bu süreçte darp edilerek işkenceye maruz bırakıldı. Bunların dışında da çok şey yaşandı. İstedikleri talepler insani ve hukuki talepler. Cezaevlerindeki ağır tecrit sona ermelidir. Bugün yaşanan işkenceler dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu işkencelere karşı da ses olmalıyız.”

‘Toplumsal barış sağlansın’

Son olarak tecridin kırılması ve diyalog kapısının açılması gerektiğini aktaran Xece Güneş, “Bugün Türkiye’de toplumsal barış sağlanmalı, bu da ancak İmralı kapılarının açılması ile olur. Var olan savaş ve kaos insanlara zarardan başka bir şey getirmiyor. Biz anneler barış istiyoruz ve dökülen kanın da sona ermesini istiyoruz. Barış da ancak tecridin kaldırılması ile mümkün olur. Bugün sadece bizler değil, Türkiye’deki anneler de ellerini vicdanlarına koyup barış taleplerini haykırmalılar. Bu talebimiz sonuna kadar devam edecek. Tecridin kaldırılması için yürüttüğümüz mücadele de sürecek” açıklamasında bulundu.