‘Toplumdaki hâkim zihniyeti değiştirmek çok çaba gerektiriyor’

İskenderiye’de kız çocuklarına ve kadınlara yönelik ihlallere karşı farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Gençlik İnisiyatifi Temsilcisi Nardine Halit, “Hâkim zihniyeti değiştirmek en zoru, çok zaman ve çaba gerektiriyor” dedi.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısır’da özellikle kent merkezlerine uzak bölgelerde genç girişimciler, kadın ve kız çocuklarının haklarına yönelik düzenlenen eğitim çalışmalarında önemli rol alıyor. Mısır’ın İskenderiye kentindeki Haqqi İnisiyatifi de bu girişimlerden biri. İnisiyatif, İskenderiye’de kadınlara ve kız çocuklarına hukuki destek sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Gençlik İnisiyatifi Temsilcisi Nardine Halit, "Benim Hakkım" girişimine ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.

*Kız çocukları ve kadınlar, damgalanma korkusuyla yasal haklarını kullanma konusunda çekimser kalabiliyor. Siz çalışmalarınızda hukuki desteği nasıl sağlıyorsunuz?

Elektronik şiddete ve şantaja maruz kalan kadın ve kız çocukları genellikle bize başvuruda bulunuyor. Başvuruların bir kısmına hukuki destek bir kısmına da psikolojik destek sunuyoruz. En önemlisi yasal haklarla ilgili çalışmalarımız. Çünkü, kadınlara hakları konusunda bilgilendirildiklerinde karşılaşabilecekleri küçük ya da büyük ihlallerle nasıl baş edebileceklerini ve gerektiğinde yasal haklarını nasıl kullanabileceklerini de öğreniyor. Hukuki desteklerle, birçok kadın ve kız çocuğunun maruz kaldıkları ihlallere karşı açılan davaları kazanmayı başardık.

*Kadınlar ve kız çocuklarını yasal haklarını aramada engelleyen sorunlar ya da nedenler nelerdir?

Birçok karmaşık nedeni var. En önemlisi güvensizlik. Bazen şikayetlere rağmen yasal boşluklar nedeniyle failler kaçabiliyor. Toplumda mağduru suçlama kültürünün yaygın olması istismara uğrayan pek çok kadını şikayette bulunmaktan vazgeçiriyor.  Yine kadınlar, haklarında çıkabilecek olumsuz söylentiler ya da alanında uzman olan kişilerin olmaması nedeniyle karakollara gitmekten korkuyor.

*Kadına yönelik şiddet giderek yaygınlaşıyor.  Şehirleri kıyaslarsak, İskenderiye ile Kahire’de kadına yönelik şiddet sorunuyla ilgili farklılıklar var mı?

Şiddet, erk fikirlere hâkim olan kültürde yetiştirilme tarzının bir parçası olarak yansıyor. Bu kültür nedeniyle kadınlarda da erk fikirler görülebiliyor. İskenderiye’ye göre Kahire’de kadınların yasal hakları konusunda daha çok farkındalığı var. Ancak İskenderiye’nin kent merkezinden uzaklaştıkça kadınların daha fazla temel haklarından mahrum olduğu görülüyor.

*Toplumda hâkim olan bu kültürü değiştirmeye yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Toplumun kadın sorunları ve hakları konusunda farkındalığını artırmaya çalışmak, hâkim kültürü değiştirmeye çalışmak elbette ki en zoru. Çünkü mesele zihniyette yatıyor onu değiştirmek çok zaman ve çaba gerektiriyor. Ayrıca doğrudan hedef grupla buluşarak, savunuculuk kampanyalarıyla ve sosyal medya platformları aracılığıyla kız çocuklarına ve kadınlara yönelik ihlallere karşı farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Örneğin, kadına uygulanan şiddeti pekiştiren ve sürekli kullanılarak kuşaktan kuşağa aktarılan ‘atasözlerine’ karşı geçtiğimiz günlerde bir kampanya başlattık. Böylesi çalışmaların önemli olduğunu gördük.

*Toplumsal kalıplar İskenderiye’de yaygın bir şekilde görülüyor mu?

Kadınları ve erkekleri toplumsal kalıplara ve rollere yerleştirmek ülke geneline yayılan bir konu. Bu kalıplar İskenderiye’de de yaşanıyor. Toplumdaki kalıplaşmış roller, anne ve baba tarafından çocuklara aktarılıyor. Kız çocuğuna ev işleri öğretilirken, erkek çocukları sokağa gönderiliyor. Toplum erkek çocuklarında öyle bir algı yaratıyor ki, örneğin erkek çocuklar duygularını anlatamaz hale getiriliyor. Bir erkek çocuk ağladığında ‘erkekler ağlamaz’ deniyor. Kız çocukları ise daha kırılgan ve zayıf yetiştiriliyor. Bu görüş aslında çarpık bir toplum yaratıyor.

*Kadın sorunlarının çözümüne yönelik yaptığınız çalışmalara ilişkin geri bildirimler alıyor musunuz?

Bu konuda hitap ettiğimiz kesime göre farklılık var. Feminizmin erkekleri dışlamayı amaçladığı yönünde yanlış bir düşünce var. Kadınların büyük haklara sahip olduğu söylenerek yaptığımız çalışmaların ‘saçma’ olduğunu düşünenler de var. İnisiyatifin çalışmalarını destekleyenler de var. Maruz kaldıkları ihlalleri gören kadınlar, insan haklarına inandıklarını ve erkeklerle eşit konumda olmak için radikal değişime ihtiyaç olduğuna inanıyor. Genç olmamıza rağmen gerek hukuki destek gerekse psikolojik destek gibi hizmetlerle birçok kadının haklarını elde etmesini sağlayan birçok başarılı çalışmamız var.