TJA Wan’da 8 Mart etkinliklerine başladı

TJA, Wan'da 8 Mart kapsamında yapacağı eylem ve etkinliklerin startını verdi. Açıklamada, 31 Mart seçimlerine işaret edilerek, kadınların eşitlikçi yaşamı inşa edeceği vurgulandı.

Wan- Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA), Wan’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yapacakları eylem ve etkinliklerin startını verdi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile DEM Parti Wan Kadın Meclisi üyeleri, Wan Kadın Platformu ve Star Kadın Derneği (Star-Der) yöneticileri ve üyeleri katılırken DEM Parti Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Neslihan Şedal ile ilçe belediye kadın eşbaşkan adayları da yer aldı. Kadınlar “Em jin bi hevra li dijî tecrîdê azadiyê, li dijî şer aşitî diparêzin/Biz kadınlar tecride karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı savunuyoruz” yazılı pankart açarken ellerinde katledilen ve kaybedilen Kürt kadınların fotoğrafları ile “Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru” ve “İmralı tecridine son” yazılı dövizler taşıdı.

‘Savaşlar kadınların değerlerine dönük’

Açıklamaya ulusal kıyafetleriyle katılan kadınlar, açıklama öncesi arbane eşliğinde kendi seslendirdikleri Kürtçe stranlarla uzun süre halay çekti. Açıklamayı okuyan TJA üyesi Eylem Öklü, Kürdistan ve dünyada 8 Mart’ı yine savaşların, ekonomik krizlerin, kadın, ekolojik katliamların ve aynı zamanda da kadınların ataerkil politikalara karşı yürüttükleri mücadele ve direnişle karşıladıklarını dile getirdi. Rojava ve tüm Ortadoğu coğrafyasında çok yönlü yürütülen savaşların kadının öz değerlerine dönük olduğuna dikkat çeken Eylem Öklü, “Kaynağını kadın düşmanlığından alan savaş, en çok da Kürt kadınları hedef almaktadır. Kadın özgürlük mücadelesinin öncülerinden Nagihan Akarsel’i Süleymaniye’de, Evîn Goyî’yi Paris’te, Firyal Silêman Xalid’i Kerkük’te katledenler bilmelidir ki, kadınların özgürlük mücadelesi mutlaka başaracaktır” şeklinde konuştu.

‘Militarist anlayışı kabul etmiyoruz’

Kürdistan’da kadınlara yönelik sürdürülen özel savaş politikalarına işaret eden Eylem Öklü, şunları söyledi: “Remziye Apaydın, Deniz Poyraz, Firdevs Babat, Sakine Kültür; devlet eliyle yürütülen özel savaş politikaları sonucu hayatını kaybeden onlarca kadından sadece birkaçı. Aynı politikalar üniformalılar eliyle genç Kürt kadınlara karşı; siyasal İslam’ın dinci-gerici kurumları eliyle topluma karşı; kayyumlar eliyle kadın kurumlarına ve Kürdistan halklarının iradesine karşı da yürütülüyor. Aynı zamanda tüm kurumlarda ve toplumun bütün alanlarında ‘erkeklik’ hortlatılıp kadına kölelik dayatılıyor. Ajanlaştırma, uyuşturucu ve fuhuşun ideolojik savaş aygıtı olarak kullanılması ve tecavüz dâhil çocukların her türlü istismarı bu politikaların bir diğer boyutudur. Kürt kadınların bedenini, dilini, kültürünü, kimliğini, özcesi varlığını; hedefi haline getiren bu militarist anlayışı kabul etmiyoruz.” Kadınlara dönük katliamların cezasızlıkla sonuçlandığını dile getiren Eylem Öklü, buna karşın kadınların ise her gün sistematik halde tutuklandığını ve yargı şiddetine maruz kaldığını kaydetti.

‘Anadil için mücadeleyi büyüteceğiz’

Anadil Günü’ne değinerek Kürtlerin anadilinin, kimliğinin inkâr edildiğine ve kültür-kırım politikaları ile toplumsal varlıklarının yok edildiğini söyleyen Eylem Öklü, “TJA olarak; anadilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi yaşamsal kılmak için, Kürt kadınlar başta olmak üzere bütün kesimleri birlikte mücadele etmeye çağırıyor ve başta Kürtçe olmak üzere bütün dillerin eğitim dili olması ve anayasada tanınması için mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz” diye ifade etti.

‘Kazanımlarımızı büyütme zamanı’

Açıklamada 31 Mart yerel seçimlerine de değinen Eylem Öklü, yerel yönetimleri “erkek egemen zihniyetlerin doğal alanları” olmaktan çıkarma noktasında kararlı olduklarını vurguladı. Eylem Öklü, “Kadınların yerellerde değiştirici, dönüştürücü gücü ile demokratik siyaseti ve eşitlikçi yaşamı inşa edeceğiz. Eş başkanlık ve eşit temsiliyetle, yaşamın bütün alanlarında kadın iradesini güçlendirmeye, demokratik yerel yönetim anlayışını toplumsallaştırmaya kararlıyız. Başardık kazandık. Şimdi başarımızı kazanımlarımızı yeniden büyütme zamanı” dedi.

‘Muhatap Abdullah Öcalan’

Eylem Öklü, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit politikalarına vurgu yaparak tecridin başta kadınlar olmak üzere toplumun her alanına sirayet ettiğini vurguladı ve çözümün muhatabının da Abdullah Öcalan olduğunu belirtti. Eylem Öklü, “İmha ve inkâr siyasetine karşı Sayın Öcalan’ın geliştirdiği ‘Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü’ toplum paradigması, barışçıl bir yaşama ve demokratik bir topluma giden yolun en önemli adımıdır. Bu paradigmanın yaşamsal kılınmasının biricik yolu da kendisinin koşulsuz bir şekilde fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır” şeklinde konuştu. Ayrıca Eylem Öklü, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorunun çözümü talebiyle Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri ile tutsak yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbetlerine de işaret ederek, taleplerin hemen yerine getirilmesi çağrısında bulundu.

‘Kürt kadınların mücadelesi onlardan daha büyük’

Açıklamanın okunmasının ardından konuşan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Neslihan Şedal ise, mücadeleci kadınların yıllardır erkek zihniyetine karşı başkaldırdığını belirterek, bu yolda yaşamını yitiren kadınları andı. Neslihan Şedal, Kürt kadınlarının mücadelesinin her yerde örnek olduğunu ifade ederek her yerde bu mücadeleyi yükseltemeye devam edeceklerinin altını çizdi. Neslihan Şedal, kadınların özel savaş politikalarıyla hedef alındığını, katledildiğini, tutuklandığını vurgulayarak konuşmasını “Kürt kadınlarının mücadelesi onların politikasından daha büyük” sözleriyle noktaladı.

Açıklama halaylarla son buldu.