TJA’dan Êzidîleri tehdit eden KDP'ye uyarı
Êzidîlere yönelik tehditlere ilişkin açıklama yapan TJA, olası yeni bir fermanın müsebbibi olacak KDP'yi uyardı. Açıklamada “Bu kirli oyundan vazgeçin” denildi.
Haber Merkezi-Tevgera Jinên Azad (TJA), saldırı tehdidine karşı KDP kamplarını terk eden Êzîdîlere ilişkin açıklama yaptı.
Amed’de bulunan Dicle Fırat Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, İl ve İlçe Örgütü, Amed Milletvekili Adalet Kaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, Barış Anneleri, belediye eşbaşkanları ve Amed’de bulunan Sivil Toplum Örgütleri kadın temsilcileri katıldı.
Açıklamanın Türkçesini TJA aktivisti Birsen Kurtboğdu, Kürtçesini ise DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci okudu.
‘Artık yeter’
Barış Annesi Raife Özbey, KDP’nin yıllardır ihanet içinde olduğuna dikkat çekerek “Dünyada herkesin yeri var da Kürtlerin ve Êzîdîlerin mi yok? Başur’da her kesin yeri var da Kürtlerin, Êzîdîlerin ve insanlık isteyenlerin yeri tek mi yok?” diye sordu. Raife Özbey, KDP için “Hainler, insan değiller” derken “Kürt halkının guruyla, onuruyla oynamaya hakları yok. KDP öncülüğünde Kurdistan dağlarına bomba yağdırılıyor. Êzîdî fermanını düşman eliyle yeniden gerçekleştirmek istiyorlar. Bu ne kadar doğru? KDP’yi kınıyoruz. Artık yeter” şeklinde konuştu.
‘Dayanışma ruhuyla selamlıyoruz’
Açıklamada “3’üncü Dünya Savaşı” olarak adlandırılan süreçte kapitalist modernitenin çoklu krizlerinin yaşamın her alanında vücut bulduğunu belirterek dört parça Kurdistan’da yürütülen savaş ve saldırıların, Rusya-Ukrayna savaşı ve en son İsrail’in Filistin işgalinin, savaşı daha gözle görülür hale geldiği kaydedildi.
Açıklamada “Tüm bu savaşlarda milliyetçilik, mezhepçilik, cinsiyetçilik ve inanç sömürüsü, el ele vererek halklara ve kadınlara saldırıyor. Bugün tüm dünyanın gözü önünde sömürgeci İsrail devleti kadın çocuk demeden on binlerce Filistinliyi katlediyor. Başta kadınlara ve çocuklara olmak üzere Filistin halkına uygulanan bu vahşeti lanetliyoruz. Filistinli kadınların direnişini dayanışma ruhuyla selamlıyoruz” denildi.
Hedef Rojava Kadın Devrimi
Dört parça Kurdistan’da egemen güçlerin Kurdistan halklarına yönelik saldırılarını sürdürdüğü vurgulanan açıklamada Suriye rejimi ve bağlı grubu Difa el Watanî’nin 6 Ağustos’ta Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı Dêrazor’da aralarında çocukların da bulunduğu 13 kişiyi katlettiği hatırlatıldı. Açıklamada “Yapılan saldırıda 12 kişi ise yaralandı. Biz biliyoruz ki aslında hedefte olan Rojava Kadın Devrimi’dir. Kadın Devrimi ile yaşamsallaşan halkların ortak yaşam iradesidir. Jin Jiyan Azadî felsefesiyle inşa edilen yeni yaşama saldırılarının nedeni korkudur. Çünkü demokratik ve barış içinde bir yaşam, sömürgeci, erkek egemen ulus devlet aklın kodlarında yoktur. Öte yandan Türkiye’de, AKP-MHP rejimi Kürt halkının diline, halayına, kıyafetine, bir bütün olarak kültürüne saldırmaktadır. Son olarak Esenyurt’ta bir düğün basılarak sanatçılar ve düğün sahipleri gözaltına alındı. Buradan sesleniyoruz; hiçbir güç bizi özgür halayımızdan, dilimizden ve zılgıtımızdan alıkoyamaz” denildi.
‘Şengal’in özerkliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor’
Açıklamada AKP ve MHP’nin Türkiye’de bunu yaparken Orta Doğu’da kirli ittifaklar ve iş birliği ile Kurdistan halklarının ve kadınların kazanımlarına el koymak istediğine dikkat çekilirken şu ifadelere yer verildi:
“KDP bugün AKP-MHP rejimi ile iş birliği yaparak Kürtlere yapılan saldırıları organize ediyor. İhanetçi KDP bugün Êzidîler için bir tehdit oluşturuyor. Erdoğan’ın Irak ziyaretinden sonra Irak Yüksek Yargı Konseyi, Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ), Tevgera Azadi ya Civaka Kurdistanê (Kurdistan Özgürlük Hareketi) ve Demokratik Mücadele Cephesi Partisi hakkında kapatılma kararı verdi. Bir taraftan Kürtlerin demokratik siyaset yapmaları bu şekilde engellenmeye çalışılıyor. Bir taraftan PADÊ kapatılarak Şengal’in özerkliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Ferman’ın 10’uncu yıl dönümünde PADÊ hakkında kapatılma kararının alınması tesadüf değildir. Karar, Êzidî toplumunun inancını ve iradesini yok sayma ve DAİŞ saldırılarının devam edeceği anlamına gelmektedir.”
‘Tarihin en büyük saldırılarından birine maruz kaldılar’
Açıklamada şöyle denildi:
“KDP bundan 10 yıl önce Şengal’i ve Êzidî toplumunu karanlık çete DAİŞ’e deyim yerindeyse teslim etmişti. Bu, hala hafızalarımızda. Tarih boyunca 73 fermana maruz bırakılan Êzidî halkı, 3 Ağustos 2014’te DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırmasıyla tarihin en büyük soykırımlarından birine daha maruz kaldı. Bu kıyım sonrası binlerce Êzidî öldürüldü, binlerce Êzidî zorla alıkonuldu ve yüz binlerce Êzidî zorla topraklarından edildi. Êzidîler 74’üncü fermanla sadece yakın tarihin en kanlı katliamıyla karşı karşıya kalmadı, aynı zamanda dünyanın gözü önünde büyük bir kadın-kırım yaşadı. Biz biliyoruz ki erkek egemen ulus devlet zihniyeti, kendisini kadın bedenini, kimliğini, inancını bir savaş sahnesine çevirerek tahkim eder. Karanlık DAİŞ çetelerince bu pratik Şengal’de ne yazık ki vücut buldu. En az 7 bin kadın ve çocuk, DAİŞ tarafından kaçırılarak zorla alıkonuldu. Bugün hala binlerce Êzidî kadın ve çocuğun akıbeti bilinmemektedir. DAİŞ özellikle Êzidî kadın ve çocukları ‘savaş ganimeti’ olarak esir aldı, sistematik tecavüze maruz bıraktı. Êzidî çocuklar ve kadınlar din değiştirmeye zorlandı ve köle pazarlarında satıldı. Binlerce Êzidî çocuk asimile edildi.”
‘Soykırım çok yönlü sürmektedir’
AKP ve MHP’nin IŞİD ile ilişkileri birçok defa kayıt altına alındığı, ticari ilişkilerinin ortaya çıkmasına rağmen iktidarın Şengal’e dönük işgal saldırılarıyla katliam politikalarını sürdürdüğü belirtilen açıklamada “Şengal’de yapılmak istenen ve bugün hala çeşitli yönleri ile devam eden saldırı konsepti, Êzidîliğin dayandığı on binlerce yıllık toplumsallığın kök hücresinin, yaşam kültürünün ve geleneğin imhası üzerinedir. AKP-MHP’nin parçası olduğu bölgedeki Kürt düşmanı rejimler ve emperyalist güçler bugün fiziki soykırımın dışında kalan Êzidîleri kültürel soykırım cenderesinde teslim almaya çalışmaktadır. Bu güçler Êzidîlerin iradelerini ve Şengal’deki yönetim mekanizmalarını yok etme, itaat ettirme, yerleşim yerlerinden sürme, Êzidî inancını asimile ederek yok etmeyi hedeflemektedir. Bu düşmanlık döngüsünü sürdürerek soykırımı çok yönlü ve çok amaçlı sürdürmektedir” denildi.
KDP’ye çağrı
KDP’nin kontrolünde bulunan Êzidîlere yönelik verilen fetvalarla yeni bir soykırımın hedefi haline getirildiğini belirtilen açıklamada “Buradan KDP’ye sesleniyoruz: Êzidîlere yönelik giriştiğiniz kirli oyundan derhal vazgeçin. Öncelikle tüm dünyanın gözleri önünde kaderlerine terk ettiğiniz Êzidîlerin uğramış oldukları soykırımın hesabını verin. Günübirlik hanedan çıkarlarınız uğruna ihanetçi duruşunuzu biz kadınlar unutmayacak. Olası yeni bir fermanın müsebbibi sizsiniz. Bugün eğer kadim hakikatine sahip çıkan ve yüzünü özgür geleceğe dönen kadınların öncülüğünde Êzidî toplumu korunup savunuluyorsa, Jin Jiyan azadî felsefesiyle yeni bir yaşam ısrarından vazgeçilmiyorsa, savaş ısrarına cevapları barışsa sonunuz yakındır demektir. Bizler Êzidîlerin kendi topraklarında özgürce ve barış içinde yaşama haklarını savunmaya devam edeceğiz. Başta kadınlar olmak üzere tüm dünya halklarını Êzidîlerle dayanışmaya davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
‘Onların yanında olmak bizim görevimiz’
Açıklamada son olarak konuşan DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, Êzîdî soykırımının hala sürdüğünü söylerken yüzbinlerce Êzîdî’nin KDP kamplarında işkenceye ve şiddete maruz kaldığını belirtti ve saldırıları kınadı.
Adalet Kaya, “Kurdistan bölgesel yönetiminin olduğu bölgelerde Êzîdîler için ‘katli vaciptir’ vaazları verilmeye başlanmış. Bu politikaların Êzîdîleri yok etmeye dönük olduğunu görüyoruz. Artık bütün dünya buna son vermek zorunda. Bütün dünya Êzîdî halkının yanında durmak zorunda. Kurdistan’ın bütün parçalarında bu sömürgeci işgal ve savaş politikalarının durdurulmasını talep ediyoruz. Bölgemizde yükseltilmek istenen bu savaş bütün dünyaya düşmandır. Bugün bu KDP eliyle gerçekleştiriliyor, bunu asla kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu. KDP’ye, “Daha önce Êzîdîleri soykırımdan korumadınız. Êzîdîler artık örgütlendiler, bunun önüne geçmeyin, statüsünü kabul edin” diyerek, seslenen Adalet, “Dünya halklarına ve devletlerine diyoruz ki; insanlığa karşı işlenmiş suçlar, soykırımlara karşı durmadıkça tekrar ederler. Bunun tekrar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Êzîdîler bu birlikteliği en çok hak eden halklardan, inançlardan biri. Onların yanında olmak bizim görevimiz” şeklinde konuştu.