Til Temirli kadınlardan çağrı: Rojava’nın yanında olun

Til Temir Halk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Madlên Ibêd, Zenubya Kadınlar Topluluğu’nun 3 üyesinin 3 katledilmesini kınayarak, bunun Paris Katliamı’nın devamı olduğunu belirtti. Madlen, dünya kadınlarına Rojavalı kadınları destekleme çağrısında bulundu.

SORGUL ŞÊXO

Til Temir – Türk devleti ve çeteleri Kuzey ve Doğu Suriye’nin birçok bölgesine işgal saldırıları başlattı. Onlarca yurttaşı katletti, binlerce sivilin yerinden edilmesine neden oldu. Türk devletine bağlı çeteler Minbic Kantonu’nu işgal ettikten sonra Zenubya Kadınlar Topluluğu’nun 3 üyesini katletti.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizir kantonuna bağlı Til Temir şehri Halk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Madlên El- Ibêd özelde kadınları hedef alan saldırıları ajansımıza değerlendirdi.

‘Suriye siyasal İslam’a doğru gidiyor’

Madlên El-Ibêd, Suriye'deki genel duruma ilişkin, Beşar Esad iktidarının devrilmesinin ardından bölgenin genel olarak değişime doğru ilerlediğini söyledi. Madlen, zulüm ve insan haklarından uzak uygulamalar gördüklerini dile getirerek şöyle konuştu: "Dış güçler tarafından yönetilen bazı çeteler bu boşluktan yararlanmaya çalışıyor ve devrim adı altında bu güçler planlar yapıyor. Yeni bir etnik ve iç savaş başlatmaya çalışıyorlar. Çeteler, Suriye halkı adıyla bu topraklarda yaşayan halka karşı suç işliyor ve bu çetelerin Suriye'deki varlığından dolayı büyük bir tehlike var. IŞİD çeteleri bir kez daha HTŞ adıyla canlandı ve uluslararası terör listesinde yer almasına rağmen artık Suriye topraklarının yüzde 70'ini kontrol ediyor. Bugün Suriye siyasal İslam'a doğru ilerliyor."

'Demokratik sistemi ve kadın özgürlüğünü hedef alıyorlar'

Madlên El-Ibêd, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınların, kadın özgürlüğüne dayalı demokratik projenin hayata geçirilmesine öncülük ettiğine dikkat çekerek, bu projenin hayata geçirilmesi uğruna hedef alınan kadınları şu sözlerle hatırlattı: "Rojavalı kadınlar devrimcidirler. Devrimden bu yana tereddütsüz değişime ve dönüşüme öncülük ettiler. Kendilerini evrensel düzeyde büyük bir güç olarak kabul ettirdiler. Büyük fedakâr ve kahraman kadınların varlığı sayesinde bugün buradayız. Kadınlar her türlü saldırıya direnerek, yaşamı yok etmeye çalışan işgalci Türk devletine karşı mücadele ediyor. Bugün Minbic ve Haleb'de katledilen kadınlar tüm kadınları temsil ediyor.”

‘Paris Katliamı’nı anlarsak Minbic'teki kadın katliamlarını da anlarız’

Zenubya Kadın Topluluğu’ndan 3 arkadaşının katledilmesinin ilk katliam olmadığını söyleyen Madlên El-Ibêd, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncü kadınları hedef almaları yeni bir şey değil. 2013’te Sakîne Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in nasıl katledildiğini hatırlarsak bunun yeni olmadığını anlarız. Paris Katliamı’nı anlarsak kadınların neden katledildiğinin sorusunu da anlayacağız. Devrim yürüyüşümüz devam edecek ve işgalcileri topraklarımızdan kovana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."

‘Hukuk kurumları müdahale etmeli ve soruşturma açmalı’

Kadın Devrimi’nden korkan erkek zihniyetine dikkat çeken Madlên El-Ibêd, konuşmasına şöyle devam etti: "Kadınların katledilmesi sistematik ve kasıtlı yapılmaktadır. Sosyal ve politik alanda ve kadın alanlarında etkili ve seçilmiş kadınlar hedef alınmaktadır. Toplumlar kadınlar tarafından inşa edildiği ve özgürleştirildiği için devrimimizde her şekilde saldırıya uğruyor. Bu suçlar nedeniyle insan hakları kurumlarını ve hukuk kurumlarını kadın katliamlarına müdahale etmeye ve soruşturma açmaya çağırıyoruz. Kadınları katleden ve savaş suçları işleyenlerin katillerinin yargılanarak adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Kadın katliamları normalleştirilmemeli çünkü bu en büyük insanlık suçudur. Kadınların bu ülkenin bir parçası olduğunu ilgili tarafların bilmesi gerekiyor. Elleri kadınların kanına bulaşan tüm katiller için uluslararası bir mahkeme talep ediyoruz."

Dünya ve Arap ülkelerinin kadınlarına eylem çağrısı

Madlên El-Ibêd, Rojavalı kadınlara destek çağrısında bulunarak, "Dünya kadınlarının ve Arap ülkelerindeki kadınların Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlara her şekilde desteklerini göstermeleri gerekiyor. Çünkü Türk devletinin saldırılarına en çok Rojavalı kadınlar maruz kaldı. Ayrıca Avrupa'daki kadınlara, Rojava'ya yönelik saldırıları, Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların katledilmesini ülkelerinin büyükelçilikleri önünde protesto etmeye ve saldırıları durdurmaları için baskı uygulayabilmeye çağırıyoruz. Dünyanın her yerinde birlik olup tek ses olarak alanlara çıkıp şunu söylemeliyiz; kadınları katletmeye hayır. Elbette 'Jin Jiyan Azadi' felsefesi bizden sonraki nesillere ulaşacak ve hep canlı kalacaktır" şeklinde konuştu.