Tekçi politikalar ve yoksulluk İran’da öğrencileri okulu bırakmaya zorluyor

İran’da öğrencilerin okulu bırakma oranı son on yılın en yüksek seviyesinde. Nedenlerinin başında ise yoksulluk ve farklılıkları gözetmeyen devletin tekçi politikaları ile anadilde eğitimin olmaması olarak yorumlanıyor.

NASİM MUHAMMED

Urmiye- 2022-2023 öğretim yılında İran'da 16 milyon 700 bin çocuk eğitim gördü. Bu dönem eğitim alanında yaşanan en önemli zorluklardan biri çocukların okulu bırakması ve eğitimden uzaklaşması oldu. İran'daki resmi istatistiklere göre, İran genelinde bir milyondan fazla öğrenci ilkokul, birinci ve ikinci ortaöğretim düzeylerinde okuldan ayrıldı. İran İstatistik Merkezi'ne göre, 2022-2023 akademik yılında ilk, birinci ve ikinci ortaöğretim düzeyindeki öğrenci sayısı 929 bin 798 olarak rapor edildi. 

İran'daki resmi istatistikler, Sistan ve Belucistan, Batı Azerbaycan, Razavi Horasan, Kuzey Horasan ve Gülistan eyaletlerinde okulu bırakan öğrenci sayısının son 10 yılın en yüksek rakamlarına ulaştığını gösteriyor. Eyaletler içinde en çok okulu bırakmak zorunda kalan öğrenci oranı ise Sistan Belucistan eyaletinde.

Çocukların eğitimden uzaklaşmasının en önemli ve ana nedeni olarak ise yoksulluk gösteriliyor. İstatistikler ayrıca eğitimden uzaklaşan çocukların en fazla olduğu kentlerde yoksulluğun da arttığına işaret ediyor. Öğretmen V.M. ülkede yaşanan durumu ajansımıza değerlendirdi ve sorularımızı yanıtladı.

*Yoksulluğun öğrencilerin okulu bırakmasının ana nedenlerinden biri olduğuna inanıyor musunuz?

Son dönemde ya da en azından son on yılda insanların ve öğrencilerin eğitime karşı tutumu değişti. Daha önce aileler ve toplumsal akımlar sürekli eğitimi güçlü bir şekilde vurguluyorlardı ve kamuoyunda başarılı eğitimin uygun istihdama ve çalışma refahına yol açacağı yönünde ortak bir kalıp vardı. Ancak son on yılda kolektif deneyimler, eğitim almanın tek başına yeterli olmadığını ve aslında ya işsiz olan ya da eğitim almadan gerekli becerileri öğrenebilecekleri işlerde çalışan mezunlardan oluşan bir toplumumuz olduğunu gösteriyor. Öte yandan mezunlar eğitime çok fazla zaman ve enerji harcıyor ancak sonuç işsizliğe ve hayal kırıklığına yol açabiliyor. Mezunların iş bulamamaları maddi sorunlar yaşamaları, kendileri ve aileleriyle iletişim kuramamaları anlamına geliyor. Öğrenciler de toplumun bir üyesi olarak bu gerçeklere tanık olmakta ve eğitim, iş bulmanın ve geleceğini garanti altına almanın bir yolu olarak görülmemektedir. Öğrenciler, eğitimi gelecekte ekonomik durumlarını iyileştirecek bir fırsat olarak görmek yerine, işsizlik ve yoksulluğun bir birlikteliği olarak kendilerini umutsuz hissediyorlar.

*Fars olmayan diğer etnik grupların yaşadığı bölgelerde Fars dilini öğrenmenin okulu bırakmada bir etkisi oldu mu?

Aslında iki dillilik sorunları nedeniyle okulu bırakmanın pek çok türü var. Bu durumda öğrenciler resmi dil olan Farsçayı öğrenmede başarısız oldukları için okulu bırakmak zorunda kalıyor. Çocukların anadillerinde eğitim göremedikleri için Farsçayı iyi öğrenmediklerinden diğer konularda başarılı bir şekilde ilerleyemeyeceğini de belirtmek gerekir. Çünkü Farsçada farklı dersler veriliyor ve öğrencilerin bu dille iyi iletişim kurabilmeleri gerekiyor.

*İran'da eğitimle ilgili merkeziyetçi politikaların okuldan uzaklaşma üzerinde doğrudan etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

Okulların çekiciliği ve okulların öğrencilere yönelik destekleyici rolü, merkezi politikaların türüne ve kalitesine bağlıdır. Merkezci politikalar çevreye uygun olmayabilir, eğitim politikaları İran milliyetçiliği ve Şii dini temel alınarak yazılmaktadır. Bu nedenle tek bir versiyon farklı bölgelerin tüm eğitim ihtiyaçlarına cevap vermemektedir. Bu müfredat dayatması okulların bir nevi yabancılaşmasına neden olabilir. Öte yandan ekonomik tasarrufa dayalı merkezci politikalar benimsendiği için bu ortamda öğrencilerin yer darlığı, yoğun dersler, yemek eksikliği, aşırı kalabalık gibi sorunları da ortaya çıkmaktadır. Göz ardı edilirse doğal olarak eğitimin çekiciliği azalır.