‘Tecride karşı Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini yaymaya devam edeceğiz’

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrazor kentindeki kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden mutlak tecridi kınayarak, “Önder Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için onun düşünce ve felsefesini yaymaya devam edeceğiz” dedi.

ZEYNEB XELÎF

Dêrazor – Türk devletinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik devam ettirdiği mutlak tecride karşı bir çok ülkede başlatılan eylem ve etkinlikler sürüyor. Eylemlerde, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununa demokratik çözüm talep ediliyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrazor kentindeki Şehit Ebud Al-Lahda Meclisi Eşbaşkanı Ayşe Al-Halef ile Hacin Halk Belediyesi Eşbaşkanı Reem Al-Rawam, Türk devletinin tecrit politikasına ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Önder Öcalan’ı hedef alanlar demokrasiyi istemeyen güçlerdir’

Ayşe Al-Halef, Türk devletinin, Abdullah Öcalan'a yönelik hukuk ve insanlığı aşan katı tecrit uygulamasına devam ettiğini belirterek, “Bu tutumu uluslararası insan hakları sözleşme ve kanunlarının da açık ihlalidir” dedi. Tecridi, destekledikleri ve inandıkları insani değerlere ve demokrasi ilkelerine ihanet olarak değerlendiren Ayşe Al-Halef, şunları kaydetti:

“Ortadoğu'da devam eden çatışmalarla Önder Öcalan'a uygulanan tecrit arasında doğrudan bir ilişki var. Önder Öcalan, Demokratik Ulus Sistemiyle tüm halkları bir çatı altında toplayan ilk liderdir. Şimdiye kadar böyle bir lideri ne gördük ne de duyduk. Özellikle Ortadoğu'da barışı yaymayı amaçlıyor. Önder Öcalan'ı hedef alanlar, özgürlük ve demokrasiyi istemeyen, halklar üzerinde kontrol sağlamaya çalışan uluslararası güçlerdir.”

‘Demokratik Ulus Sistemini yaymak için daha fazla çalışılmalı’

Özerk Yönetimin, Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus Sistemini yaymak amacıyla kurumları aracılığıyla çalışmalarını daha fazla yürütmesi gerektiğini söyleyen Ayşe Al-Halef, “Ortadoğu özelinde birçok krizin sona ermesinin, şiddet ve baskı biçimlerinin ortadan kaldırılmasının en önemli çözümü Demokratik Ulus Sistemi’dir. Dünya genelinde insanlık her zaman barışı, bir arada yaşamayı, özgürlüklerin korunmasını arar. Ancak kapitalist ve otoriter rejimler bu kavramlara karşı durup, tüm halkların bir arada yaşamasını amaçlayan demokratik projeleri ortadan kaldırmaya çalışır” dedi.

‘Önder Öcalan’ın felsefesini yaymaya devam edeceğiz’

Dêrazor'un doğu kırsalındaki Hacin’de Halk Belediyesi Eşbaşkanı Reem Al-Rawam ise, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının küresel güçlerin halkların iradesini baltalama planlarının bir parçası olduğu değerlendirmesinde bulundu. Türk devletinin saldırılarla halkı göç etmeye zorladığını vurgulayan Reem Al-Rawam, şunları ifade etti:

“Türk devleti saldırılarla Demokratik Ulus Sistemi’ni engellemek istiyor. Türk işgalinin komploları, Önder Öcalan’ı hapsetmesi, tecridi ağırlaştırması mücadelemiz önünde engel teşkil etmeyecektir. Bizler tecridi kınıyor ve mücadele kararlığımızın süreceğini belirtiyoruz. Önder Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için onun düşünce ve felsefesini yaymaya devam edeceğiz.”

Reem Al-Rawan, Uluslararası kamuoyuna, insan hakları kuruluşlarına çağrıda bulunarak, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına son vermesi için harekete geçmesini, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istedi.