RONAHÎ ZERDEŞT

Şengal- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da başlatılan uluslararası komplonun üzerinden 26 yıl geçti. Birçok ülkenin dahil olduğu komplo, başta Kürtler olmak üzere birçok kesimden tepkiyle karşılandı.

Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Sözcüsü Riham Hico, uluslararası komplonun 26’ncı yıldönümü nedeniyle ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Uluslararası komployu kınayarak konuşmasına başlayan Riham Hico, 15 Şubat komplosunun Abdullah Öcalan şahsında tüm Kürt halkına ve Ortadoğu halkına yönelik olduğunu söyledi.

1998-99 komplo sürecini hatırlatan Riham Hico, bütün uluslararası güçlerin komploda yer aldığını kaydetti.

Komplonun amacı

Riham Hico, komplonun amacına değinerek şöyle konuştu: “Komplo Ortadoğu halklarına yönelikti ve amacı bölgenin farklı bileşenlerine müdahale etmekti. Komployla Ortadoğu halklarını birlikte savaştırmak, birlikte öldürmek, toplumun ahlakını yok etmek istiyorlardı. Yakından bakacak olursa, komplonun ardından hegemonik güçler katliamı, baskıyı, savaşları ve dini öne çıkardı. Êzidî halkına yönelik 3 Ağustos 2014 tarihli ferman buna bir örnek olarak gösterilebilir. Bundan önce de Saddam idam edildikten sonra Şiiler ve Sünniler karşı karşıya getirildi ve birbirlerini öldürdüler. Komployla Ortadoğu halkları arasında bir savaş yaratmayı, halkların birbirini öldürmesini ve toplum ahlakını bitirmeyi amaçladılar.”

‘Ortadoğu coğrafyasına müdahale edilmek istenildi’

Komplo ile Ortadoğu coğrafyasına müdahale edilmek istenildiğini ifade eden Riham Hico, bu duruma Irak ve Suriye’yi örnek verdi.

Riham Hico, “Mesela komplonun ardından Irak'a müdahale ettiler, birkaç yıl sonra da Suriye'ye müdahale ettiler. Filistin'deki savaş ve Türkiye'deki kaos derinleşti. Türk devleti her ne kadar komploya ortak olsa da, zor bir sürecin ve krizin içine girdi. Komplocu güçler, bölge halkına müdahale ederek bölge devletlerine müdahale etmek istedi. Özellikle Kürt halkına karşı bu komplo yapıldı. Bu komplo Kürt halkının hak ve özgürlüklerine kavuşmasını engellemek için geliştirildi” dedi.

‘Komplo devam ediyor’

Komplonun amacının Ortadoğu toplumunu, toplumun kültürünü, varlığını ve kimliğini yok etmek olduğunu vurgulayan Rihan Hico, “15 Şubat 1999’da Önder Apo’ya yönelik geliştirilen uluslararası komploda, bölgedeki diktatör ve yönetici konumundaki bazı devletler hegemonik güçlere karşı tepkisini dile getirmedi. Komplo öncesinde bölgedeki bazı devletler hegemonik güçlere savaşmadan teslim olurken, Irak ve Suriye gibi bazı devletler ise teslim olmamıştı. Bu nedenle onlara karşı askeri, siyasi, ekonomik ve diğer müdahaleler yapıldı. İran'ın Kudüs Güçleri Komutanı Qasim Silêmanî’nin öldürülmesi, Hamas’ın yok edilmek istenmesi, Hizbullah'ın zayıflatılarak Esad rejiminin devrilmesiyle İran’ı da kaosa sürüklediler. İran şu an bir kaosun, çıkmazın ve çemberin içindedir. Ortadoğu'da şu anda yaşanan savaşların hiçbirisi komplodan bağımsız değildir. Önder Apo'ya yönelik komplonun devamıdır. Yani Ortadoğu halkına, Ortadoğu coğrafyasına yönelik komplo gerçekleşti" diye belirtti.

‘Önder Apo’nun önemsediği değerlere saldırıyorlar’

Komplonun hemen ardından kesintisiz bir şekilde tecridin sürdüğünü söyleyen Riham Hico, sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda Önder Apo'ya uygulanan tecrit, kadınlara ve topluma da uygulanıyor. Komplocu güçler, Önder Apo’nun değer verdiği her şeye saldırıyorlar. Önder Apo kadına, kültüre, topluma değer veriyor ve komplocu güçler de kadına, kültüre ve topluma saldırıyor. Önder Apo'nun Demokratik Ulus Projesi tüm farklı din, inanç ve toplulukları kapsamaktadır. Önder Apo savunmasında kadın özgürlük projesinin yarım kaldığını ve bunun da kadınların tamamlaması gerektiğini söylemişti. Bundan kaynaklı kadınlara yönelik çok büyük ve ağır bir saldırı var. Egemen güçler Ortadoğu'da Demokratik Ulus Projesi’nin yaşam bulmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar.”

‘Toplum otoriteden ve baskıdan korkmuyorsa Önder Apo sayesinde’

“Jin, Jiyan, Azadî” felsefesinin tüm dünyada yankı uyandırdığına dikkat çeken Riham Hico, “Bu kadar saldırıya rağmen iktidarlar bu felsefeyi ve mücadeleyi durduramıyor. Kürdistan'ın dört parçasından dünyanın dört bir yanına kadınlar ‘haksızlığa hayır’ diyor, ‘köleliğe, saldırılara boyun eğmiyoruz’ diyor. Bu kendiliğinden olmadı. Bugün kadınlar ayağa kalkıyorsa, bugün toplum otoriteden ve baskıdan korkmuyorsa ve bugün her insanın yüreğindeki devlet korkusu yok olmuşsa bu Önder Apo'nun düşüncesi ve felsefesi sayesindedir. Bugün her yerde toplumlar Önder Apo'nun fikirleri ve felsefesiyle mücadelesini yürütüyor ve özgürlük çağrısında bulunuyor" diye kaydetti.

‘Êzidî kadınlar kendi öz savunma güçlerini inşa etti’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın düşünce ve felsefesinin kadınlar ve Êzidî toplumu üzerindeki etkisine de değinen Riham Hico, “Eğer Êzidî kadınlar ferman öncesinde Önder Apo’nun düşünce ve felsefesine sahip olsalardı bu ferman uygulanamazdı. Êzidî kadınlar kendilerini nasıl koruyacaklarını ve kurtaracaklarını bilmiyorlardı. Ama bugün Önder Apo'nun düşüncesi ve felsefesiyle Êzidî kadınlar kendi öz savunma güçlerini inşa ettiler. Önder Apo'nun fikirleri ve felsefesi sayesinde bugün Şengal'de TAJÊ adıyla bir kadın hareketi kurulmuştur. TAJÊ sadece Êzidî kadınların hareketi değil, tüm Şengal kadınlarının hareketidir” şeklinde konuştu.

‘Önder Apo'nun fikir ve felsefesini Irak'ın her yerine yayacağız’

Riham Hico, konuşmasının sonunda 26 Ocak'ta başlatılan “Önder Apo'yu Oku” kampanyasını anımsatarak, "Kampanyayla amacımız, Önder Apo'yu daha iyi tanımak, onun düşünce ve fikirlerini öğrenmek ve onun fikirleri etrafında gelişmek ve eğitilmektir. Önder Apo'yu ve fikirlerini ne kadar tanırsak, örgütümüzü o kadar ilerletir ve güçlendiririz. Bu nedenle böylesi bir adım attık. Bu fikri ne kadar çok bilirsek, o kadar özgür oluruz. Önder Apo'nun düşünceleri tüm kadınlar içindir.  Herkes kendini bu fikir ve felsefinin içinde bulabilir ve özgür kılabilir, kendini tanımlayabilir. Bu nedenle, başta Êzidî kadınlar olmak üzere herkesi Önder Apo'nun düşüncelerini ve felsefesini okuyup, özgürleşmeye çağırıyoruz. Bundan sonra Önder Apo'nun fikir ve felsefesini Irak'ın her yerine yayacağız" diye belirtti.