Süveyda – Suriye'nin Dürzi halkın yoğunlukta yaşadığı Süveyda kentinde kadınlar öncülüğünde bir grup, ülkede kadının toplumsal ve siyasal yaşamdan dışlanmasına karşı bir kez daha sokağa çıktı. Eylemciler, özellikle geçici anayasa taslağındaki kadın karşıtı maddelere sert tepki gösterdi.

Süveyda’daki Karama Meydanı’nda toplanan yurttaşlar, cihatçı HTŞ yönetimi tarafından kadınların toplumsal rolünün görmezden gelinmesini ve ikinci plana itilmesini protesto etti.

‘Geri adım atmayacağız’

Suriye Laik Akımı’ndan Semaher Al-Andari, şunları söyledi: “Suriye’de yaşanan ihlaller, ilerici bir toplum inşa etme sürecini engelliyor. Özellikle selefi ve cihatçı zihniyet, kadını dışlıyor ve onu geriye itiyor. Kadın, toplumun temel taşıdır ve bu gerçeği inkâr eden her türlü yaklaşıma karşıyız.”

Semahar Al-Andari, kadınların tarih boyunca Suriye’nin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde yer aldığını hatırlatarak, “Osmanlı ve Fransız işgalleri dönemlerinden bu yana kadınlar hep direnişin bir parçası oldu. Saade Melaab ve Meitha El-Etruş gibi sembol isimlerimiz vardı. Bugün de onların mirasını sürdürüyoruz ve hiçbir şekilde geri adım atmayacağız” diye konuştu.

Aynı zamanda geçici anayasa taslağını da kabul etmediklerini dile getiren Semahar Al-Andari, “Bu anayasa, bir İslami hilafet düzenini yerleştirmeye çalışıyor. Bu ne Suriye'yi temsil eder ne de halkın taleplerini. Süveyda yönetimi, bu bölgenin halkından olmalı. Herkes kendi bölgesini daha iyi bilir. Bu gerçek dikkate alınmalı” dedi.

‘Maddelerin gözden geçirilmesi gerekir’

Avukat Lina Ebu Hamdan da anayasa taslağını eleştirerek, “Bu geçici anayasa kadınlara tam vatandaşlık hakkı tanımıyor ve onları erkeklerle eşit görmüyor. Özellikle kadın kimliği ve hakları konusunda maddelerin gözden geçirilmesi şart” diye belirtti.

Lina Ebu Hamdan, bazı şehirlerde kadın hakimlerin yetkilerinin sınırlandırıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Humus ve Hama gibi şehirlerde kadın yargıçlara sadece mali veya medeni davalara bakma izni veriliyor, ancak karar verme yetkileri engelleniyor. Bu, kadının hukuk alanındaki rolüne açık bir müdahaledir. Kadın yargıçların ve avukatların erkek meslektaşlarıyla aynı haklara sahip olması anayasa ile güvence altına alınmalıdır.”

Lina Ebu Hamdan, sözlerini şu çağrıyla tamamladı: “Yapılacak anayasa değişiklikleri, Suriyeli kadın ve erkek tüm vatandaşların umutlarını ve haklarını yansıtmalıdır.”