ROCHELLE JUNİOR

Süveyda- Suriye’nin Süveyda vilayetinde 17 Ağustos 2023’te başlayan halk hareketi devam ediyor. Karama Meydanı’nda bir araya gelen çoğunluğunu Dürzi halkın oluşturduğu Süveydalılar, derinleşen ekonomik krizin düzeltilmesi, işsizliğin giderilmesi, Suriye’de siyasal çözümün sağlanması, hak ve özgürlükler talebiyle sokağa çıkarak, Şam hükümetini protesto ediyor.

Süveydalı kadınlar Suriye’deki ekonomik krizi ajansımıza değerlendirdi.

Ekonomi çöküş noktasında

Hak savunucusu Amina Abu Assaf, Suriye'de genel olarak ekonomik durumun kötüleştiğini belirterek, Suriye lirasının döviz karşısında her geçen gün önemli bir değer kaybı yaşadığına dikkat çeken Amina Abu Assaf, bunun ülke ekonomisinin çöküşünün bir göstergesi olduğunu ve gözle görülür bir düşüş yaşandığını belirtti. Fiyatların giderek artış gösterdiğini kaydeden Amina Abu Assaf, “Maaşlar günlük ulaşım masraflarını bile karşılamaya yetmiyor. Yüksek fiyatlar birçok çalışanı işini bırakıp serbest iş piyasasına gitmeye zorladı ve birçok öğretmen de özel derslere başvurdu” dedi.  

‘En çok sağlık alanı etkilendi’

Akaryakıt fiyatındaki artışın birçok ulaşım aracının durmasına neden olduğunu söyleyen Amina Abu Assaf, “Ayrıca şehirdeki pek çok ekmek fırınının, laboratuvarın ve fabrikanın kapanmasına neden oldu. Süveyda’nın yaşadığı bu çöküşte sağlık alanı da etkilendi. Birçok sağlık çalışanı göç etti, ilaçların maliyeti yükseldi, birçok ilaç artık bulunamıyor. Çiftçilere gelince de mahsulleri sulamak için atık su kullanmaya başladı. Su kıtlığı sorununun yanı sıra tarımsal faaliyetlerin yüksek maliyetleri ve 70 yaşın üzerindeki ağaçların aşırı kesilmesi çevre kirliliğine ve salgın hastalıkların yayılmasına yol açıyor” sözleriyle dikkat çekti.

‘Adaletsizlikler giderilmeli’

Gazeteci ve insan hakları savunucusu Iman Abu Assaf ise, ülkenin ekonomik durumunun hiçbir zaman dengede olmadığını söyledi. Suriye'de ekonomik sektörün hükümet politikaları nedeniyle gerilediğini aktaran Iman Abu Assaf, “İlerletme ve geliştirme niyeti de yok. Hükümet sadece mevkisini korumakla yetiniyor. Altyapının büyük bir kısmının da hırsızlık ve yıkıma maruz kaldığını görüyoruz. Geriye kalan kısmında ise çarpık bir yönetim şekli var. Emek ve uzman göçü nedeniyle ekonomik durum perişan hale geldi. Üretimin tüm yükünü de çiftçiler üstleniyor. Suriye krizinin ilk yıllarından itibaren tarım sektöründe yaşanan çökmeye karşı adaletsizlikler giderilmeli” dedi.

Yolsuzluk çöküşe götürdü

Halk hareketinin nedenlerinden birinin yolsuzlukla ilgili olduğunu kaydeden Iman Abu Assaf, son olarak şunları belirtti: “Maden, petrol ve türevlerinin satışından elde edilen kazançları araştırmaya çalışanların akıbeti hapsoldu. Bu kârlar doğru bir şekilde yatırıma aktarılsaydı, Suriye bu alanda önemli ülkelerden biri olacaktı ancak elde edilen kârların yetkililere gittiği ya da ülke dışına aktarıldığı ortaya çıktı. Son 10 yılda, bu bozulma belirginleşti. Düzenlemelere göre sağlanan elektriğe bağlı olan su çıkarma mekanizmalarının arızalanması nedeniyle kirlilik seviyeleri de artarken temiz su kıtlığı da yaşandı.”