‘Süveyda’da Şam hükümetinin gerçek yüzü ortaya çıkarıldı’

İnsan hakları aktivisti Iman Abu Assaf, Suriye’de halk hareketlerinin kendiliğinden ortaya çıktığını belirterek, Süveyda’da da başlayan halk hareketinin Şam hükümetinin gerçek yüzünü ortaya çıkardığını belirtti.

ROCHELLE JUNİOR

Süveyda – Suriye’nin Süveyda kentinde Şam hükümetine karşı kadınların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen protestolar sürüyor. Süveyda İnsan Hakları Örgütü üyesi Iman Abu Assaf, Suriye krizini ve Süveyda’da devam eden protestoları değerlendirdi. Suriye’de 2011 yılından bu yana halk hareketlerinin sürdürdüğünü anlatan Iman Abu Assaf, halkların bu baskı bariyerlerini yıktığını vurguladı.

‘Halk açlık ve sefalete sürüklendi’

Suriye Devrimi ile halk hareketinin kendiliğinden ortaya çıktığına işaret eden Iman Abu Assaf, şunları kaydetti:

“Totaliter partiler ve diktatör hükümetler halkın taleplerini görmezden geliyor. Suriye rejimi, yolsuzluklarla halkı açlık ve sefalete sürükledi. Halk ekonomik ve sosyal yıkım yaşadı. Bu durum aynı zamanda bölgesel ve uluslararası sorunları da beraberinde getirdi. Halklar arasında hukuk ve adalet eşit bir şekilde uygulanmıyor ve bu durum kimlik kavramı üzerinden bir karmaşa yarattı. Rejimin bu politikası sonucunda Suriye bileşenleri de ortaya çıktı. Devlet öncesine dönüldü, kimlik krize girdi, aidiyet krize girdi, bu da Suriye halkına zarar verdi.”

‘Bölgecilik, ırkçılık, ayrımcılık kavramları yeniden canlandı’

Partilerin mezhep ve aşiret partilerine dönüştüğü değerlendirmesinde bulunan Iman Abu Assaf, Suriye’de çok hızlı bir şekilde bölgecilik, ırkçılık, ayrımcılık gibi kavramların yeniden canlandığını söyledi. Halk tarafından gerçekleştirilen her devrimin birden fazla yolu, tezahürü ve biçimi olduğunu dile getiren Iman Abu Assaf, “Yeni bir devrim aşamasındayız. Ekonomik kriz derinleşiyor, halk kıtlığın eşiğine gelmiş durumda. Böyle devam ederse, rejimin yaklaşımı aynı kalırsa, 2254 Sayılı Karar uygulanmazsa ve toplum üzerine düşen rolü yerine getirmezse daha da geriye düşecektir” diye konuştu.

‘Süveyda’da halk, Şam hükümetinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı’

Iman Abu Assaf, Suriye'de Şam hükümetini eleştirenlerin meydanlara çıktığına dikkat çekerek, şunları dile getirdi:

“Hareketin başlangıcında gerçekler farklıydı. Kontrolü elinde tutan rejim, halkı hapsedebiliyor, baskı yapabiliyor ve hedef gösteriyordu. Süveyda’daki halk hareketi, Şam hükümetinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Kadınlar aşırı güçlendi, bu yüzden tutuklandı, işkence gördü, tecavüze maruz kaldı ve en korkunç yollarla katledildiler. Süveyda halk hareketi, rejimin hak ihlallerini deşifre etti. Halk hareketi, Şam hükümetinin tüm bileşenleri hedef alan bir zalim ve diktatör olduğunu herkese kanıtlamıştır. Kadınlar, Beşar Esad yönetimi sırasında çok acı çekti. Esad rejimi kadınlara yönelik baskıları iki kart artırdı ve toplum o kadar baskı altına alındı ki özgürlüğü için eylemler dahi üretemez duruma getirildi.”

‘Yasalara rağmen kadınlar en temel haklarını alamıyor’

Baas Partisi’nin de kadın hakları konusundaki politikasının toplumda karşılık bulmadığını vurgulayan Iman Abu Assaf, “Kanunlar olmasına rağmen kadınlar yasal olarak en temel haklarını alamıyorlar. Rejim orta çağ dönemini taklit ediyor. Feminist sesleri susturmak için yaptığı değişiklikler ise yüzeysel kalıyor. Medeni Kanun’daki kadın haklarını ihlal eden zayıf maddeleri değiştirmek için hala mücadele yürütüyoruz. Kadınların gerek siyasi partilerde ve gerekse de kurumlarda bir dekor olarak görünmelerine karşıyız” şeklinde konuştu. 

‘Toplum tüm üyeleriyle özgür olmalıdır’

Halk hareketiyle birlikte kadınların gözaltı merkezlerinde çok sert uygulamalara maruz kaldığına dikkat çeken Iman Abu Assaf, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu durum delillerle belgelendi ve kadınlar yaşadıklarını atlatmak için psikolojik tedavi görüyor. Kadınlar ayrıca gözaltı merkezlerinde aile üyelerini kaybetti ve çocukların sorumluluklarını tek başlarına üstlenmek zorunda kaldılar. Kötüleşen ekonomik durum sonucunda kadınlar iş hayatına dahil olmaya başladı. Kadınlar henüz yolun başında ve emek verme aşamasında. Kadınlar özgür olmadan toplum özgür olamaz. Toplum tüm üyeleriyle birlikte özgür olmalıdır.”