Süveyda’da 12’si kadın 28 sivilin daha katledildiği belgelendi
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 13 Temmuz’dan beri saldırıların hedefi olan Süveyda’da hayatını kaybedenlerin sayısının bin 653’e yükseldiğini açıkladı. Kentte 12’si kadın 28 sivilin daha infaz edildiği belgelendi.

Haber Merkezi- Suriye geçiş hükümetine bağlı cihatçı çetelerin 13 Temmuz’da saldırılar başlattığı Dürzi kenti Süveyda’ya ateşkese rağmen saldırılar ve abluka sürüyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 13 Temmuz’da başlayan ve 20 Temmuz’daki ateşkese kadar devam eden saldırılarda her iki tarafta hayatını kaybedenlerin sayısının bin 653’e yükseldiğini açıkladı.
Dürziler katledildi
Geçici Suriye yönetiminin Savunma ve İçişleri Bakanlığı mensupları tarafından infaz edilen 12’si kadın 28 sivilin isimleri daha belgelendi. Böylece, kentte cihatçı HTŞ’ye bağlı gruplar tarafından yargısız infaz edilenlerin sayısı 38’i kadın ve 14′ü çocuk 429’a yükseldi. Bunlar arasında, Savunma ve İçişleri Bakanlığı personeli tarafından El Süveyda Ulusal Hastanesi’nde görevli 20 sağlık personeli de var.
Süveyda’da 166’sı sivil olmak üzere 724 kişi hayatını kaybetti, bunların arasında 21 çocuk, 56 kadın ve 2 gazeteci de var. Geçici Suriye yönetimine bağlı çetelerden ise 535 kişi, çıkan çatışmalarda öldürüldü.
Dini mekanlara saldırı
Cihatçı HTŞ’ye bağlı Savunma ve İçişleri Bakanlıkları mensuplarının kente bağlı köylerde dini mekanlara ve ibadet yerlerine saldırdığı bildirildi. Yerel görgü tanıklarına göre El Sourah el Kabeera, Radimah el Lua, Ta’arah ve El Duwairah köylerindeki yaklaşık 30 Dürzi dini türbesi ile en az 4 kilisenin saldırıya maruz kaldı ve zarar gördü. Temmuz ayının ikinci yarısında ise Süveyda kentindeki Mescid-i Haram doğrudan hedef alınmıştı.
Esir takası
Geçici Suriye yönetimi, aralarında yaşlılar ve kadınların da bulunduğu Süveyda’lı 28 esiri, serbest bıraktı. Esirler, Temmuz ayında yerel silahlı gruplar ile cihatçı güçler arasında yaşanan ve can kayıplarına yol açan ve onlarca kişinin tutuklanmasına neden olan silahlı çatışmanın ardından yaşanan olaylarla bağlantılı olarak tutuklanmışlardı.
Yerel kaynaklar, serbest bırakılmanın tutuklu takası anlaşmasının bir parçası olabileceğini ve muhtemelen Dürzi tarafının da benzer sayıda kişiyi serbest bıraktığını aktardı. Esir takası için iki taraf arasında ara sıra görüşmeler yapılıyordu.