'Suriye'de kutsal mekanlar çeteler tarafından yıkılıyor'

Kuzey ve Doğu Suriye Süryani Kadınlar Birliği Başkan Yardımcısı Sebah Şabo, Suriye'deki kutsal mekanların cihadist grup Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ) tarafından yıkılarak tahrip edildiğine dikkat çekti ve tepkisini dile getirdi.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo – Suriye’de cihadist grup Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ) tarafından farklı mezhep, kimlik ve kutsal mekanlara yönelik pek çok suç işleniyor. Bu saldırılar, özellikle Müslüman olmayan köy ve kasabalarda daha yoğun yaşanıyor. Dijital medyada yayılan görüntülerde, HTŞ'nin kiliseleri ve kutsal mekanları nasıl tahrip ettiğine dair çok sayıda video yer alıyor. Ayrıca, katletme, kaçırma ve işkence suçları da "kişisel olaylar" olarak kaydediliyor.

Süryani Kadınlar Birliği Başkan Yardımcısı ve Kuzey ve Doğu Suriye Süryani Kadın Meclisi Temsilcisi Sebah Şabo, bu konuda ajansımıza açıklamalarda bulundu.

'Geçici hükümetin karakteri selefi İslam'dır'

Suriye'deki son gelişmelerin hızla ilerlediğini belirten Sebah Şabo, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından saldırıların daha da arttığını ifade ederek, "Kurtuluş hükümeti, üç ay süreyle Suriye'nin geçici hükümeti olarak belirlendi. Ancak geçici hükümetin kamuoyuna yansıyan yüzü ve karakteri Selefi İslam'dır. Dünya kamuoyuna, Suriye'deki tüm mezhep ve inançların haklarını koruma sözü verilmesine rağmen, askeri genel komutanlık azınlıkların savunulması ve din özgürlüğünün korunmasına yönelik birçok açıklama yapmış olsa da uygulamada yetersiz kalmaktadır" dedi.

'Tarihi semboller yıkılıyor'

Suriye'nin birçok yerinde HTŞ tarafından ciddi yıkımların yaşandığını ve bu saldırıların özellikle Hristiyan halkların kutsal mekanlarına yöneldiğini belirten Sebah Şabo, "Hristiyanların tarihi sembollerinden olan haçlar ve El-Ezraa’daki Meryem heykelleri kırıldı. Ayrıca, birçok ev yağmalandı ve çok sayıda insan katledildi. Bu olaylar yıkım ve terör saldırılarıdır" diye ifade etti.

'Kadınları her alanda sınırlıyorlar'

Kadınların haklarına ve yaşamlarına yönelik kabul edilemez uygulamaların dayatıldığını belirten Sebah Şabo, şu ifadelerde bulundu: "Kadınlara sokak ortasında zorla hicap taktırılıyor. Suriye’de kadın çalışmalarından sorumlu kişilerin bile kadın özgürlüğünden ve görüşlerinden uzak bir anlayışa sahip olduğu görülüyor. Kadınların yaşam alanlarını daraltmak ve misyonlarını kısıtlamak esas amaçtır."

'Bütün dinlere saygı duyulmalı'

Sebah Şabo, HTŞ'nin halka yönelik işlediği savaş suçlarını, katletmelerden kaçırmalara, tecavüzlerden yağmalamalara kadar pek çok suçla belgelendiğini ve bunların dünyanın gözü önünde olduğunu vurguladı. Sebah Şabo, devamında şunları kaydetti: "Bölgede yaşayan ve katledilen insanların yakınları ile temasa geçtik. Orada silahlı kişiler vardı ve sabotaj yaptılar. Manastırın kapısı açıldığında insanları vurarak katlettiler. Bu olaylar sadece kağıt üzerinde kalmamalıdır. Bu suçlar bireysel olarak görülmemeli ve tüm dinlere saygı duyulmalıdır."

'Yetim bir kız çocuğu Avustralya Hükümeti’ne seslendi'

Suriye'yi yıkan ve bölen bir otoriter rejim kurulmasını istemediklerini belirten Sebah Şabo, sözlerini şöyle tamamladı: "Basın, azınlıkların yaşadığı köylerde yaşananları göz ardı ediyor. Birkaç gün önce, Suriye'nin Tartus vilayetinde HTŞ cihadist grupları tarafından annesi ve babası katledilen bir yetim kız çocuğu, Avustralya hükümetine seslendi. Suriye halkı, zalim rejimin büyük haksızlıklarına ve baskılarına maruz kaldı. Şu anda ihtiyaç duydukları tek şey güvenlik ve huzurdur."