NUR EL-AHMED

Rakka- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Rakka Kantonu’nda kadınlar, Suriye’de son dönemde yaşanan katliamlara ve nefret politikalarına tepki gösterdi. Kadınlar, uluslararası topluma seslenerek Lazkiye kıyılarında ve Süveyda’da özellikle çocuklar ve kadınlar hedef alınarak işlenen suçların faillerinin yargılanmasını talep etti.

Kadınlar, cihatçı Heyet Tahrir el-Şam’ın mezhep çatışmasını körükleyen ve nefret söylemi yayan yönetim anlayışını eleştirerek, bu zihniyetin IŞİD’in fikirlerini yeniden canlandırma tehlikesi taşıdığına dikkat çekti.

‘Aynı zihniyet, farklı yönetim’

Rakka’dan Berâe El-Câsim, Süveyda’da Dürzi topluluğuna yönelik işlenen katliamların Alevilere yapılan saldırılardan farklı olmadığını belirterek, “Bu katliamlar çocuk, yaşlı, kadın ayırt etmeden infazlarla gerçekleşti. İnsanlık ve çocuk hakları hiçe sayıldı” dedi.

Suriye’nin tarih boyunca kültürel çeşitliliği ve halkların barış içinde yaşamasıyla bilindiğini hatırlatan Berâe El-Câsim, bugün ise farklı inanç, dil ve mezheplerin hedef alınarak halkın bölünmeye çalışıldığını söyledi.

Yeni yönetimin de Baas rejimi gibi tekçi ve otoriter bir anlayış benimsediğini vurgulayan Berâe El-Câsim, uluslararası toplumun sessizliğini “insanlık adına utanç” olarak niteledi ve  “Tüm Suriyelilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, çoğulcu ve adem-i merkeziyetçi bir anayasa şart” dedi.

‘Binlerce yıldır kardeşçe yaşıyoruz’

Nur Ali Abdullah ise, Lazkiye ve Süveyda’daki saldırıların mezhepsel gerekçelerle işlendiğini dile getirerek, “Binlerce yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşıyoruz. Kriz boyunca acılarımız ortak oldu, birbirimize destek verdik. Kimsenin bizi bölmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Suriye’nin bazı bölgelerinde güvenlik boşluğu ve istikrarsızlığın arttığını dile getiren Nur Ali Abdullah, bu gidişatın ülkeyi yeniden savaşın eşiğine getirdiğini söyleyerek, “Artık yeter, savaş istemiyoruz. Tüm Suriye’de çoğulcu ve adem-i merkeziyetçi bir yönetim uygulanmalı” çağrısında bulundu.

‘Kimlik farklılıkları çatışma nedeni olmasın’

Nur Ali Abdullah, Kuzey ve Doğu Suriye’deki çok kültürlü yönetim modelini örnek göstererek, “Bölgedeki tüm halklar özgürce yaşıyor, yönetimde söz sahibi. Kimliğimiz, dilimiz yeni bir kriz ve çatışma nedeni olmamalı” dedi.