‘Suriye’de barış ve adalete kadınlar öncülük edecek’
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Konseyi Başkanı Edalat Omer, Toplumsal Sözleşme’nin Suriye'de demokrasi ve adaletin bir taslağı olduğunu vurgulayarak, "Kadınların güçlü bir birlik ve dayanışmasına ihtiyaç var" dedi.

RONÎDA HACÎ
Hasekê- Ortadoğu’da uygulanan tüm projeler; parçalama, milliyetçilik, ırkçılık ve mezhepçilik üzerine kurulmuştur. Suriye’de Baas rejiminin yıkılışının ardından gelen cihatçı geçici yönetim kendi çıkarları için mezhepçi bir sistem dayatıyor ve bununla birlikte ahlaka aykırı, anti-demokratik uygulamaları şiddetle sürdürüyor.
Konuyu değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Meclisi Eşbaşkanı Edalet Omer, Kuzey ve Doğu Suriye halkının mücadelesi ve iradesiyle Suriye toplumuyla uyumlu bir proje yaratabileceğini belirterek "Rojava Devrimi'nin başlangıcından bu yana, Kuzey ve Doğu Suriye halkı, rejime veya muhalif gruplara bağlı kalmadan örgütlendi ve kendi sistemini kurdu. Halk, burada bir devlet veya herhangi birinin varlığı olmadan kendi kendini yönetebildi, kendi sorunlarını çözebildi ve bu proje her geçen gün temelini oluşturdu, gelişti. Bu projeyle, IŞİD'in başkenti olarak bilinen Rakka gibi birçok bölge özgürleştirildi. Rakka'da Demokratik Ulus Sistemi kabul gördü. Demokratik projeler hiçbir zaman Ortadoğu ve Suriye düzeyinde uygulanmadı. Gelen sistemlerin hepsi dinsel, milliyetçiydi. Projeler, Ortadoğu toplumunun ve Suriye halkının hakikatiyle, tüm din ve inançların bir arada yaşadığı halkların tarihiyle uyuşmuyor" diye konuştu.
Edalet Omer, devrimin her türlü baskıya karşı direniş ve başkaldırı çizgisini seçen bir halk yarattığını ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:
"Milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi sistemler, devletin en tehlikeli ve nihai biçimidir. Çünkü bunlar bir bölünme sistemidir; uluslar arasında toprak, sınır ve seviyeler yaratırlar. Bu durum, Ortadoğu toplumu üzerinde olumsuz bir etki yarattı. Devrim, rejimin zulmüne ve baskısına karşı ayağa kalkacak, özgür ve eşit bir yaşam için mücadele edecek bir kişilik yarattı."
‘Demokratik Ulus Sistemi hızla gelişti’
Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen projenin, halkının tarihine, doğasına ve gerçeğine uygun olduğu için hızla geliştiğini vurgulayan Edalet Omer, “Baas rejiminin devrilmesinden sonra Şam'daki geçici yönetim, Suriye halkının gerçekleriyle uyuşmayan bir dini sistem dayatmak istiyor. Bu nedenle halkın Şam yönetimine yönelik memnuniyetsizliği ve tutumları artıyor. Suriye kıyılarındaki Süveyda kentinde yaşanan katliamların ardından, tecavüz ve katliam zihniyeti ve bu yönetimin amacı Suriye halkı nezdinde netleşti. Bugün Suriye kıyılarında HTŞ tarafından birçok kadına tecavüz edildi, birçoğu kaçırıldı ve bu kadınların akıbeti hâlâ bilinmiyor. Böyle bir zihniyet Suriye'ye nasıl bir umut ve güvenlik getirecek? Geçici yönetim, Suriye'nin güvenliği gibi kendisinden beklenenleri yerine getiremiyor; Suriye'yi tek tip, tekdüze ve dar ideolojiler içinde tutmak istiyor” şeklinde konuştu.
‘Demokratik bir projeye ihtiyaç var’
Edalet Omer, Suriye halkının birlik ve beraberliğine dikkat çekerek, "Baas rejimi birçok sorun nedeniyle çöktü. Geçici yönetimin çatışmayı derinleştirmek yerine bu sorunları çözmesi gerekiyor. Suriye'deki çatışma sona ermedi çünkü hiçbir sorun çözülmedi. Suriye halkının varlığını güvence altına alabileceği demokratik bir projeye ihtiyaç var. Şu anda, sisteminin bir ruhu olduğu için Özerk Yönetim için birçok çağrı yapılıyor. Kuzey ve Doğu Suriye'de kimse kimseyi yok etmiyor, kültürünüz, dininiz veya inancınız ne olursa olsun, onu yaşıyorsunuz, çünkü insansınız. Kuzey ve Doğu Suriye, tüm Suriye'yi kapsıyor ve IŞİD terörüne ve işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı amansız bir savaş yürütüyor." dedi.
‘Kadınlar, Suriye'yi Demokratik Ulus Sistemiyle koruyacak’
Edalet Omer, kadınların Suriye'de barışa öncülük edeceğini ve savaşı sona erdireceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Suriye ve Süveyda kıyılarında yaşanan bu katliamlar sırasında, Özerk Yönetim halkı korumaya, desteklemeye ve yardım sağlamaya çalışan taraftı, çünkü sonuçta hepimiz Suriye halkıyız. Halk, Özerk Yönetim Sisteminin Suriye'yi koruyabileceğine inanıyor, bu yüzden birliğimizi sağlamak, sistemimizi tüm Suriye halkına anlatmak biz kadınlara düşüyor. Suriye'ye barışı getirecek olanlar kadınlardır, kadınların ve toplumun sorunlarını çözecek olanlar kadınlardır. Toplumu eğitenler kadınlar olduğu için, toplum kadınlar aracılığıyla bilgilenecek ve örgütlenecektir. Kadınlar kendilerini ne kadar koruyabilirlerse, toplumu o kadar koruyabilirler ve kadınlar kendilerini egemen ve aşırıcı zihniyetten ne kadar kurtarabilirlerse, demokratik ve özgür bir zihniyete sahip bir toplum kurabilir, Suriye anayasasında varlıklarını ısrarla ve iradeyle sağlayabilirler."
‘Önder Apo, kadın adaletine inanmamız gerektiğini söylüyor’
Edalet Omer, adaletin kadınların özelliklerinden biri olduğunu, bu nedenle her alanda varlıklarını sürdürmelerinin elzem olduğunu vurgulayarak, "Geçici yönetim kadınlara haksızlık ediyor, kadınların renklerini ve bilgisini tüm bakanlıklarda ve birimlerde görmüyor. Onları bu konuma getirenler, aynı zamanda kendi zihinlerine de egemen zihniyeti yerleştirmiş oluyorlar. Kadınların sorunlarını çözmek yerine kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar. Geliştirdikleri yöntemlerle kadınları cahiliye dönemine geri döndürmek, onları eve ve çocuklara bağlamak istiyorlar. Kadınları adaletten kimse uzak tutamaz çünkü adalet, kadınların özelliklerinden biridir, bu nedenle adaleti ve barışı getirenler kadınlardır." dedi.
‘Kadın Toplumsal Sözleşmesi'ni örnek alalım’
Edalet Omer, Suriyeli kadınların birlik ve dayanışmasının önemi hakkında ise şunları söyledi:
"Bu süreçte kadınlardan ilk ve önemli adım olarak Suriye düzeyinde birlik oluşturmaları, ortak bir çözüm yol haritası oluşturmaları, buna göre örgütlenmeleri ve kadınların varlığını ve bilgisini reddeden anayasalara karşı tüm Suriyeli kadınlar için Kadın Toplumsal Sözleşmesi'ni bir yol haritası olarak benimsemeleri isteniyor. Tarihte kadınlar için hiçbir anayasa oluşturulmamıştır, bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye'de geliştirilen Kadın Toplumsal Sözleşmesi'ni örnek alalım. Bu şekilde haklarımızı güvence altına alacak ve kadınların liderliğinde Suriye toplumunu demokratikleştireceğiz."
‘Özel bir savaş yürütülüyor’
Edalet Omer, başta kadınlar olmak üzere tüm Suriye halkına farkındalık çağrısında bulunarak konuşmasını şöyle tamamladı: "Dijital medyada nefret söylemleriyle Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine karşı özel savaş yürütülüyor. Bu, Demokratik Ulus sistemine bir saldırıdır. Bu saldırılar onların zayıflığını gösteriyor. Çünkü Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde örgütlü bir güç olduğunu ve bunların SDG ve YPJ olduğunu biliyorlar. Bu güçlere karşı zayıflar, bu yüzden özel savaşla saldırıyorlar. Bu savaşa karşılık verebilmemiz için toplumun bu özel savaşın amacının farkında olması ve bilincinde olması gerekiyor ve bu bizim de görevimiz."