Süleymaniye’de ‘Jin Jiyan Azadî’ paneli yapıldı

Süleymaniye'de, RJAK ve Tevgera Azadî “Jin jiyan azadî felsefesiyle kadınların ve toplumsal sorunların çözümüne doğru” şiarıyla panel düzenledi.

Haber Merkezi- Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) ve Tevgera Azadî, Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde “Jin jiyan azadî felsefesiyle kadınların ve toplumsal sorunların çözümüne doğru” şiarıyla panel düzenledi.

Panelin ilk oturumunda sosyolog Kurdê Ahmet ve Avukat Çiro Şiwanî konuştu. Kurdê Ahmed, kadınlara yönelik şiddetin nedenlerine işaret ederek kadına yönelik artan şiddetin endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi. Kurdê Ahmed, “Kadınlara yönelik şiddetin yüzde 3,7’si erkek cinsinin bilinçsizliğinden kaynaklanıyor. Yüzde 37,1 ise aile içerisinde kadına yönelik şiddete uyarılarda bulunmadığı için gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.

Kadınların hakları göz önünde bulundurulmuyor

Kadınların yasal hakları ile yasalarla yaşadıkları sorunlara  değinen Çiro Şivani ayrıca kadınların yasal haklarını aramamasının temel sebebini yasalardan haberdar olmaması  olduğunu belirtti.  Temel sorunlardan birinin yasaların geliştirilmesinde kadınların haklarının göz önünde bulundurulmadığına dikkat çeken Çiro Şivani, yasaların erkek egemen zihniyeti tarafından hazırlandığını söyledi.

‘Kürt kadınları jineoloji bilimini sahiplenmeli’

Panelin ikinci oturumunda Tevgera Azadî Yönetim Kurulu üyesi Ronak Mecit ve Jineolojî Akademisi Üyesi Lanyas Eta konuştu. Lanyas Eta, Jineolojî bilimini toplumsal sorunların öz çözümünün adresi olarak işaret ederken, şunları söyledi: “Kadınlar, özellikle tüm Kürt kadınları Jineolojî bilimini sahiplenmeli, yaşamlarının temeli haline getirmelidirler. Bunun sayesinde sistemin yalan ve hileleriyle baş edebilir ve bu sistemden kurtuluşu sağlayabilirler. Tarihte hiçbir düşünce, yöntem, sistem ve din toplumsal sorunların çözümü için Jineolojî bilimindeki kadar iyi bir çözüm önerisi geliştirmemiştir.”

Lanyas'ın ardından Tevgera Azadî Yönetim Kurumu üyesi Ronak Mecit, kadınların kendilerini erkeğin mülkü olarak görmeden irade haline gelmesiyle özgür eş yaşamın gelişebileceğine dikkat çekerek, “Her şeyden önce erkek egemen zihniyetiyle kadınların köleleştirilmesi için inşa edilen kurumların dönüştürülmesi gerekiyor. Siyasette kadın ve erkek eşitliğinin yakalanabilmesi de kadınların ve erkeklerin eşit temsiliyetiyle gerçekleştiği eşbaşkanlık sisteminde saklıdır” dedi.