MAYSA AL-QADİ

Sudan – Sudan Ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan’dan bu yana süren çatışmalarda, yaklaşık 5 bin kişi yaşamını yitirdi, 4,6 milyona yakın kişi ülke içinde ve dışında yerinden edildi. Çatışmalar nedeniyle katledilme, tecavüz, kaçırılma ve göç olaylarının en ağır bedelini kadınların ödediğine dikkat çeken Sudanlı kadın hakları savunucuları, çatışmaların bir an önce durdurulmasını istedi.

‘Çatışmalar siyasi başarısızlığın sonucu’

Feminist aktivist Wiam Şawqi de Hartum'da devam eden çatışmalar nedeniyle yerinden edilenlerden. Ülkede yaşananların yetkililerin siyasi başarısızlığı olarak değerlendiren Wiam Şawqi, “Nüfus azaldı, cinayetler, şiddet, kadınlara tecavüz, insanların kaçırılıp pazarlarda satılması yaygınlaştı” dedi. Çatışmaların mevcut toplumsal dokunun parçalanması ve ırkçılıkla sonuçlanabileceğine işaret eden Wiam Şawqi, şunları kaydetti:

“Aşiretler arasındaki çatışmalara dönüşmesinden korkuyoruz. Ülkenin bu noktaya gelmesini engellemek için feministlerin ve siyasetçilerin gösterdiği çabalar var. Ancak tüm yolları kapatmaya çalışıyorlar. Böyle devam ederse Sudan milli hakkını kaybedecek ve çıkarları olan dış güçlere bağımlı bir devlete dönüşecektir.”

‘Bedelini biz kadınlar ödüyoruz’

‘Savaşı reddedenlerin Hızlı Destek Kuvvetleri ile ittifak kurduğu’ yönündeki söylemlere karşın savaşı tamamen reddettiğini vurgulayan Wiam Şawqi, “Bunun bedelini biz kadınlar ödüyoruz. Kadınlar yerinden ediliyor, tecavüze maruz kalıyor, kaçırılıyor, katlediliyor. Müzakere etmeyi reddedenler dar görüşlüdür. Adalet bir gecede gelmez, zaman alır” diye belirtti.

‘Bir an önce ateşkes ilan edilmeli’

Kuzey Kordofan eyaletinde yaşayan aktivist Aitzaz Bekri Abdullah da "Savaşa hayır, barışa evet" sloganını yükseldiğini ve bir an önce ateşkes ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Sudanlı tüm erkek ve kadınların, uluslararası toplumun bu savaşın ilk kurbanlarının yerinden edilmiş kadınlar olduğunun bilincinde olması gerektiğini vurgulayan Aitzaz Bekri Abdullah, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocuklarıyla birlikte topraklarını terk ediyorlar ve bilinmeyenle yüzleşiyorlar. Sudan'da yerlerinden edilenler ve komşu ülkelere sığınanlar, bir gün savaşın çıkacağını ve evlerini terk edip bu şekilde yerlerinden edileceklerini beklemedikleri için büyük şok yaşıyorlar. Savaş derhal ve hiçbir koşul olmadan durdurulmalı. Ayrıca Sudanlı erkekler ve kadınlar olarak, halk iradesiyle çatışmaların durdurulması için baskı yapmalıyız. Bölgesel ve uluslararası toplumun ve komşu ülkelerin de destek vermesini istiyoruz.”