Sokakta yaşamak zorunda bırakılan çocuklar: Nereye gideceğimizi bilmiyoruz

Savaş politikaları nedeniyle süren saldırılarda ve depremlerde ailelerini kaybettikleri için sokaklarda yaşamak zorunda bırakılan işgal altındaki İdlib’de çocuklar “Nereye gideceğimizi bilmiyoruz” diyor.

HADEEL Al-OMAR

İdlib – Savaş politikaları en çok kadınların ve çocukların yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Türk devleti ve ona bağlı çete HTŞ’nin işgali altındaki Suriye’nin kuzey kenti İdlib de savaş politikaları nedeniyle ekonomik sorunlar ve güvensiz ortam devam ederken, insani yardım kuruluşlarının çalışmaları ise çeteler tarafından gasp ediliyor.

İdlib’de hem savaş politikaları nedeniyle süren saldırılar hem de 6 Şubat Mereş merkezli depremlerde ailelerini kaybeden çocukların çoğu sokaklarda yaşamak zorunda kalıyor. Şiddet, taciz, madde kullanımı gibi birçok riskle karşı karşıya kalan sokakta yaşayan çocuklar, nereye gideceklerini bilmediklerini anlattı.

‘Camiler, parklar, sokaklar yaşam alanım oldu’

İdlib'in kuzeyindeki Dana şehrindeki kaldırımda uyurken rastladığımız 11 yaşındaki Ehmed Xezûl, 2020 yılında hava saldırısında babasını kaybettikten sonra sokakta yaşamaya başladığını anlattı. Babasının işyerinin bombalandığını söyleyen Ehmed Xezûl, “Babamın vefatından sonra annem evlenip Türkiye’ye yerleşti. Bana da büyükannem bakıyordu ancak onu da kaybettim. Şu an yaşadığım belirli bir yer yok. Altı aydır camiler, parklar ve sokaklar benim yaşam alanım oldu. Kasaba ve köyler arasında gidip geliyorum” diyor. 

‘Ailelerini kaybeden çocuklar sokaklarda yaşıyor’

Suriye’de de yıkıma neden olan 6 Şubat’ta Mereş merkezli depremler ile savaş nedeniyle ailelerini kaybeden onlarca çocuğun sokaklarda yaşadığını dile getiren Ehmed Xezûl, “Ailesiz kalan çocuklar camiler, restoranlar, kafeler ve fırınlara giderek dileniyor. Depremler nedeniyle çok sayıda çocuk ailesini kaybetti ve ailesiz kaldı” diye konuştu.

‘Nereye gideceğimi bilmiyorum’

Hava saldırısında babasını, depremde ise annesi ve kardeşlerini kaybeden 10 yaşındaki Selîm Al-Tanirî de sokaklarda yaşıyor. Herhangi bir destek almadığını anlatan Selîm El-Tanirî, şunları ifade ediyor:

“Durumum diğer çocuklardan iyi değil. Babamı hava saldırısı sonucu kaybettim. Ailemden geriye kalanları ise depremde apartmanın çökmesi sonucu kaybettim. Annem ve kardeşlerimin kaybı ardından kimsem kalmadı. Bir tek teyzem var o da Türkiye’de. Hijyen, sağlıklı beslenme gibi sorunlar yaşıyoruz. Nereye gitmek istediğimi de bilmiyorum."

‘Çocuklar için uygun ortam sağlanması gerekiyor’

Kadın ve çocukların güçlendirilmesi için çalışma yürüten aktivist Asinat Mihemed, böyle devam etmesi durumunda çocukların geleceğinin tehdit altında olacağına vurgu yaptı. Sosyal ve ekonomik sorunların çocukların yaşamında olumsuz etkiler yarattığına vurgu yapan Asinat Mihemed, şunları ifade etti:

“Evsiz kalan çocuklar dilencilik yapıyor. Sokakta yaşayan çocukların artması her şeyden önce sosyal bir sorun. Yoksul mahallerde uyuşturucu kullanımı, hırsızlık gibi suç oranları da artıyor. Toplumu bir bütünen etkileyen sorunlar. Savaş politikalarının devamı ailelerin parçalanmasına neden olurken, depremle birlikte sokak çocuklarının sayısında artış yaşandı. Çocuklara uygun bir ortam sağlanması gerekiyor.”