Siyasetçi Huda Mansuri: Tunuslu kadınlar mücadelelerini birleştirmeli

Tunuslu kadınlar her alanda verdikleri hak mücadelesini görünür kılmayı amaçlıyor. Siyasetçi Huda Mansuri bölgedeki kadınların mücadelelerini birleştirmesi gerektiğini söyledi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunuslu kadınların siyaset alanındaki mücadeleleri her geçen gün büyümeye devam ediyor. Kadınların parlamentoya katılım oranları önceki yıllara oranla düşmüş olsa da kadın hakları mücadelesinde farkındalık ve ısrar artıyor. Tunuslu kadın siyasetçiler siyasi yaşam içerisinde erkek egemen zihniyet ile mücadele ederken, toplumdaki kadına biçilen rolleri de yıkıyor. Siyasi aktivist Huda Mansuri, Tunuslu kadınları ortak davalarını savunmak, siyasi alandaki varlıklarını güçlendirmek ve kendilerini hor gören ataerkil sistemle mücadele etmek için koşulsuz dayanışma göstermeye çağırdı.

Tunus’ta muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti üyesi Huda Mansuri, Tunus'un son yıllardaki değişimi, özellikle de siyasetçilere ve aktivistlere konumları nedeniyle yöneltilen tehditleri "Tunus'taki durum komediye dönüştü" sözleriyle değerlendirirken, siyasi atmosferin artık rahatça çalışmaya ya da siyasi plan ve projeler ortaya koymaya yönelik her türlü muhalefete uygun olmadığını vurguladı. Huda Mansuri, ayrıca cumhurbaşkanlığına aday olma niyetini dile getiren herkes hakkında adli soruşturma başlatıldığını söyledi.

‘Kadınların rolü kalıplaştırılıyor’

Dünya genelinde kadınların siyasi partilerdeki varlığının hala zayıf olduğunu dile getiren Huda Mansouri, “Daha demokratik ülkelerdeki kadınlarda aynı sorunlar ile boğuşuyor. Toplumsal cinsiyetçi roller ile çoğu kadın ailevi sorumluluklarını siyasi yaşamlarına tercih etmektedir” dedi. Huda Mansuri kadınların dışlanmasına yol açan zihniyet ile mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kadınlar mücadelelerini birleştirmeli. Siyasi çalışmalara girmek için birçok fedakarlık yapması gerekiyor. Partilerde kadınlara yönelik herhangi bir kısıtlama yok ama yaşam ve aile sorumluluklarının yükü kadınların rolünü kalıplaştırıyor” şeklinde konuştu.

‘Anayasal haklar arttırılmalı’

Huda Mansuri, Tunus'ta kadınların erkeklerle mücadele ettiğini, ancak toplumsal baskı ve sorumlulukların kadınlar üzerinde daha fazla olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Demokrasi ile karakterize edilen bir ülkede olduğumuzda ve herkes insan hakları ilkelerine inandığında, kadınların rollerini de değişiyor. Kadınların daha rahat rollerini oynaması için anayasal haklar arttırılmalıdır."

Kadınların Tunus'ta ve tüm bölgede yeteneklerini kanıtladıklarını kaydeden Huda Mansuri, tek ihtiyaçlarının toplumsal cinsiyet rollerinden bahsetmeden önce farklılık, özgürlük, eşitlik ve adalete inanan demokratik bir ortamda yaşamak ve yurttaş olarak bundan faydalanmak olduğunu belirtti.

‘Erkekler kadınlarla savaşıyor’

Huda Mansuri, siyasetçi kadınlara uygulanan siyasi şiddet ya da ayrımcılığın Tunus toplumunda kökleşmiş hale geldiğine işaret ederek, "Kadın siyasetçiler ile doğrudan, siyasi bir rakip gibi mücadele etmiyorlar. Erkek siyasetçiler özellikle kadın siyasetçilerin yürüttüğü siyasi çalışmaları azaltmayı, onları dışlamayı ve bu hakkı kullanmalarını engellemeyi amaçlayan sebepsiz çatışmalar içerisine giriyorlar. Erkek siyasetçiler mevzuatları arkalarına alıp kadınlar ile savaşıyor. Kadınların bu zihniyeti değiştirmeye dönük çalışmaları olması gerekiyor. Daha fazla kadını teşvik etmek, kadınların başarılarına saygı duymak, farkındalık yaratarak daha fazla kadına ulaşmaya çalışmak ile gerçek bir mücadele verilir" diye belirtti.

‘İfade özgürlüğüne darbe’

Huda Mansuri, Tunus’ta son zamanlarda gündem olan "bilişim sistemleriyle ilgili suçları azaltmaya yönelik hükümleri düzenlemeyi" ve yetkililere "elektronik delil toplamalarını" sağlayan 54 sayılı Kararname ile ilgili olarak da konuştu ve düzenlenmenin ifade özgürlüğüne dönük bir baskılama aracı olduğunu belirtti. Ayrıca bu kararnamenin "yanlış veri yayınlamak" gibi geniş tanımlı ifade suçlarına sert cezalar getirdiğini, bunun da herkesin eleştiri ve endişelerini artırdığını belirten Huda Mansouri, medya sektörünü düzenleyen kararnamenin yerine yapılacak düzenlemenin aşırı cezalar getirerek basın yayın özgürlüğüne yönelik, istisnasız herkesi kısıtladığını ve devrimin en önemli kazanımı olan ifade özgürlüğüne darbe vurduğunu vurguladı.

Huda Mansuri kadınları feminist mücadeleyi büyütmeye çağırarak, kadın örgütlerinin koordinasyon ve işbirliğinin Tunus'ta, Kuzey Afrika'da ve bir bütün olarak bölgede güç dengesini ve kadınların statüsünü değiştirebilecek önemli adımlar olduğunu söyledi.