Sineli kadınlar şiddet karşısında dayanışma bekliyor
Kadına yönelik şiddetin yasal koruma olmadığı için arttığını belirten kadınlar, şiddet gören ve evlerinden ayrılmak zorunda kalan kadınların desteklemesini istiyor.
AMİRE MUHAMMEDİ
Sine- Rojhilat Kürdistan’ın Sine kentinde kadına yönelik şiddet her geçen gün daha da artıyor. Kadınlar toplumsal baskı ile evlerine hapsedilirken, en korunaklı yerler olarak tarif edilen evler şiddetin merkezi haline geliyor. Kadınlar yaşadıkları şiddet karşısında toplumsal baskı nedeniyle çoğu zaman sessiz kalmaya zorlanıyor.
Binlerce kadının yardıma ihtiyacı var
Sine şehrinde yaşayan Aşna Azimi, işçi bir kadın. Kadınların içinde yaşadıkları topluma göre şekillendiklerini belirten Aşna Azimi, kadınların tepkilerini de bu yetiştirilme tarzının belirlediğini düşünüyor. Kadınların yargılanmaması gerektiğini ifade eden Aşna Azimi, kadınların yaşadıkları topluma göre şiddete tepkilerinin de farklılık gösterdiğini dile getirdi. Aşna Azimi, şöyle konuştu:
“Bugüne kadar şiddete maruz kalan birçok kadınla karşılaştım. Örneğin Parvane adında bir kadın, birkaç yıl önce kendisinden on beş yaş büyük bir adamla evlenmişti. Bu kız okumayı seviyordu ama kocası kitap okuyan bir kadının aile için bir tehdit olduğuna inandığı için gizlice kitap okuyordu. Bir gün kocası bunu öğrendiğinde onu dövdü. Parvane, ailesinin yanına döndü ama ailesi onu kabul etmedi. Parvane beni aradı ve yanımıza geldi ve bir süre güvenli evde kaldı. Aslında geri dönmek istemedi ve bağımsız bir hayat kurmak istedi. Ailesinin ve eşinin baskıları nedeniyle geri dönmek zorunda kaldı. Parvane, henüz boşanmayı başaramadı ve durumu nedeniyle hayatı tehlikede. Böyle hikayesi olan binlerce kadın var. Kadınların sadece acıları farklı ama hepsinin yardıma ihtiyacı var.”
Kadınlar geri dönmek zorunda bırakılıyor
Kadınların ataerkil toplumun ‘köleleri’ olarak görüldüğünü ifade eden Aşna Azimi, kadınların şiddeti reddettiklerinde bu kez toplum tarafından reddedildiklerini anlattı. Kendi yaşamlarını kurmak için çabalayan kadınların iş bulma ya da barınma gibi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Aşna Azimi, kadınların birçoğunun geri dönmek zorunda kaldıklarını ekledi.
‘Kadınlar desteklenmeli’
“Çözüm nedir?” sorusuna da yanıt arayan Aşna Azimi, “Onları kurtarmanın bir yolu var mı, yok mu? İlk adım onlara yaşayabilecekleri uygun bir yer sağlamak. Bu da hükümetin sorumluluğundadır. Bu kadınların korunması, güvenliği ve tam destek için güvenli evler kurulmalı. Kadınlara uygun, hijyenik ve güvenli bir mekanın sağlanması öncelikli olmalı” dedi.
Artan uyuşturucu kullanımına da dikkat çeken Aşna Azimi, “Bağımlılık sorunu yaşayan kadınlarla ilgili tedbirler alınmalı. Ancak maalesef bu tedbirlerin alınmaması nedeniyle eski hayatlarına geri dönüyorlar. Kimi zaman bu dönüşler felaketle sonuçlanıyor. Bu nedenle kadın derneklerinin ve halk kuruluşlarının yapması gereken tek şey, bu kadınların bağımsızlığı için çalışmaları” şeklinde konuştu.
Yetkililere çağrı
“Herkesin farklılıklarını bir kenara bırakıp kadınlara yardım etmesini rica ediyorum. Aksi takdirde hükümetin tedbirsizliği bu kadınları gelecekten umudu olmayan dilencilere veya bağımlılara dönüştürecektir” diye ifade eden Aşna Azimi son olarak, “Kadınlara ücretsiz ev sağlanması, iş yaratılması vb. projeler hayata geçirilebilir. Kadın aktivistler bu kadınların sesi olabilir” dedi.