Sebahat Tuncel: Wan direnişi iktidara dur demenin başlangıcı olabilir
Tutuklu siyasetçilerden Sebahat Tuncel, kayyım rejimi, tecrit uygulamalarının sadece Kürt halkını değil tüm Türkiye halklarını çözümsüzlüğe sürüklediğini belirterek, “Buna dur demenin vakti gelmiştir, Wan direnişi bunun ilk başlangıcı olabilir” dedi.
Haber Merkezi- Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, tutuklu bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu kadınlar adına 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlere ilişkin JINNEWS’e bir mesaj gönderdi.
Mesajında, Kurdistan’da devletin kayyım politikasının bir kez daha başarısızlığa uğradığını belirten Sebahat Tuncel, “Halk iradesi ve direnişi, devlete geri adım attırmıştır. Başta Wan halkımız olmak üzere Kurdistan halkları, Kürt halkı ile dayanışma içinde olan Türkiye halklarını, siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendikaları dayanışmalarından dolayı kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.
‘Artık dur demenin vakti gelmiştir’
Bu ortak mücadele ve direnişin demokrasi ve özgürlüklerin yolunu açacağını vurgulayan Sebahat Tuncel, “İktidarın 2015 yılından bugüne uyguladığı sistematik şiddet ve zor politikası, kayyım rejimi, tecrit uygulamaları sadece Kürt halkını değil tüm Türkiye halklarını büyük bir çıkmaza, çözümsüzlüğe sürüklemiştir. Artık buna dur demenin vakti gelmiştir, Wan direnişi bunun ilk başlangıcı olabilir” diye ifade etti. Halkın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Sebahat Tuncel, “Bu vesile ile DEM Parti’yi seçimlerde gösterdiği başarısından dolayı kutluyor, seçilen belediye eşbaşkanlarımıza, meclis üyelerimize başarılar dilerim” dedi.
Cezaevlerinde yükselen sese ses verilmesi çağrısı
Sebahat Tuncel, mesajın devamında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü için 27 Kasım 2023 tarihinde cezaevlerinde başlatılan dönüşümlü açlık grevi eyleminin yeni bir aşamaya geçmesine dair şunları ifade etti:
“Ayrıca cezaevlerinde devam eden direniş ve mücadele başka bir aşamaya gelmiştir. Bizler de Sincan Cezaevi’nde kadınlar olarak yeni bir eylemsellik sürecine girdik. İmralı işkence sisteminin son bulması ve Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik, özgürlük koşullarının sağlanması için mahkemelere, açık kapalı, aile görüşüne çıkmayacağını, telefon hakkını kullanmayacağız. Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye demokratik kamuoyunun cezaevlerinde yükselen sese ses verilmesini hep birlikte barışın ve özgürlüğün yolunu açmaya çağırıyoruz. Halklarımızın Ramazan Bayram’ını kutluyorum.”