Haber Merkezi- 3 Ağustos, 74’üncü Ezidi Fermanı’nın yıl dönümünde Save the Children bir rapor yayımladı. Raporda 2014 yılından bu yana hâlâ 1300 Ezidi çocuğun kayıp olduğu belirtildi.

Save the Children, yaklaşık 2 bin 700 Ezididen hâlâ haber alınamadığını kaydederken bu kişilerin 1300'ünün, esir alındıklarında çocuk olduklarına dikkat çekti.

Kimi verilere göre IŞİD, Şengal'e girdiği 3 Ağustos 2014'ten bölgeden temizlendiği 2017'ye kadar yaklaşık 10 bin Ezidiyi katletti, 10 binin üzerinde kadın ile kız çocuğunu esir aldı. Şengal'de yaşayan ve dünyadaki tüm Ezidi nüfusunun yüzde 71'ini oluşturan Ezidilerin tamamı yerlerinden edildi. Save the Children, 10 yıl sonra binlerce Ezidinin hâlâ sığınmacı konumunda olduğunu, birçoğunun çadırlarda, bazılarının Şengal'de enkazın ortasında yaşadığını vurguladı.

‘Onu benden almamaları için bağırdım’

Save The Children raporunda bazı Ezidi çocuklarla söyleşilere de yer verildi. 17 yaşındaki Behat, hâlâ anne-babasını ve kardeşlerini aradığını anlatarak “Erkek kardeşimin ellerini sıkıca tuttum ve [IŞİD'e] onu benden almamaları için bağırdım. Hatta gözyaşı döktüm, yine de onu bizden aldılar. Onu aldılar ve geri getirmediler. Onu bir daha görmedim. Annem ve babam hakkında hiçbir bilgi bulamadım. İstediğim şey, onlar hakkında bir şeyler bulmak... 10 veya 11 yıldır anne ve babasını görmeyen biri için yüzlerini hatırlamak o kadar zor ki” dedi.

‘Bu trajedi ve katliam unutulmadı’

Şengal’den kaçan 15 yaşındaki Viyan’da, yaklaşık 10 yıldır Irak'taki bir kampta çadırda yaşıyor. Viyan yaşadıklarını “Sıcakta çadırda yaşamak çok zor. Kışın, şiddetli yağmurla çadır ıslanıyor... Çocukların oyun oynayacak bir yeri yok, başıboş hayvanlarla dolu sokaklarda oynuyorlar... Çocuklar kirden dolayı hastalık kapıyor. Ergenlik çağında olanlar, daha 10 yaşında olan küçük kızlar sürekli 'Ölseydik de böyle yaşamak zorunda kalmasaydık' diyor. Ezidi halkının başına gelen bu trajedi ve katliam unutulmadı... Şimdi bile Sincar'a gittiğimizde, kemiklerin toplanmadığını görüyoruz" diye konuştu.

Esir alındı

Şengal'e dönen ve kısmen enkaz halinde olan evinde çocuklarıyla yaşayan 26 yaşındaki Athaab da ailesinin büyük çoğunluğundan hâlâ hiç haber alamadığını kaydetti. Athaab, "Ben de tüm ailemle birlikte esir alındım. Bize zulmettiler. Onlardan kaçıp eve döndüğümde ailemi bulamadım. Şimdi kimsem yok. Eve döndükten sonra burada da çok zorluk çektim. Burada Sincar'da birçok şeyden mahrumuz. Okullar ve hastaneler yetersiz. Sincar'da bir hastane var ama çevredeki köylerde yok. Önemli olan evlerin yeniden inşa edilmesi. Başlarını sokacak bir çatıları yoksa insanlar geri dönemez" dedi.

‘Rehin alındım ve ailemi kaybettim’

Raporda aynı zamanda 39 yaşındaki Ajwan’ın da, hâlâ ailesini aradığı belirtildi. Ajwan şunları söyledi:

“Rehin alındım ve ailemi kaybettim... Beni kocam, oğlum ve kızlarımla birlikte götürdüler... Üç çocuğumu benden ayırdılar... Çok zordu.

Birçok ihtiyacımız var ama Sincar'da bize hiçbir hizmet verilmiyor. İki kızım okula gitmek için ana caddeyi geçiyor... Okul çok uzakta ve sokaklarda kaldırım olmadığı için hayatları tehlikede.

Bugün zihinsel olarak tükenmiş haldeyim, vücut ağrılarım var. Şimdi hastayım... Bir doktora ve psikiyatriste görünmem gerekiyor. Acılarımı unutabileceğim bir yere gitmem gerekiyor ama böyle bir yerim yok. IŞİD'den kurtulmuş olmamıza rağmen ruhumuz hâlâ iyileşmedi."

Uluslararası topluma çağrı

Save the Children’ın Irak Direktörü Sarra Ghazi de raporda "Ezidi çocukların, tüm çocuklar gibi güvenli yerlerde yaşamaya ve eğitim almaya hakkı var" sözleriyle Bağdat yönetimine ve uluslararası topluma destek çağrısında bulundu.