HINDIYA AL-ASHEPY

Bingazi- Libya’da kadınlar siyasi istikrarsızlık, ekonomik kriz, yoksulluk, şiddet ve eşitsizlik gibi konular ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Mücadelelerini sürdüren Libyalı kadınlar, Gazzeli ve Suriyeli kadınlarla dayanışma içinde olduklarını belirterek, erkek egemen zihniyetin savaş ve kadın düşmanı politikalarına karşı direndiklerini ve güçlü olduklarını söyledi. Konuyla ilgili ajansımıza konuşan Libyalı kadınlar, Suriyeli ve Filistinli kadınlara tam destek verdiklerini ifade etti.

Başkent Trablus'tan gazeteci Iman Ben Amer, Libyalı kadınların kararlılık ve fedakarlığın sembolü olarak görüldüğünü kaydetti. Yerinden edilmiş ve savaşın gölgesinde yaşayan kadınlarla dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Iman Ben Amer, “Libyalı kadınlar Gazze ve Suriye'deki kız kardeşlerine verdikleri destekte bu rolü yeniden somutlaştırdıklarını görüyoruz. Sevdiklerinin kaybından yerinden edilmeye ve yoksulluğa kadar Gazze ve Suriye’deki kadınların karşılaştığı acıların boyutunun tamamen farkındayız, ancak aynı zamanda bu krizler karşısında da güçlü olduklarına inanıyoruz. Desteğimiz sadece sözlerle sınırlı değil, desteğimiz insani girişimlerden bağış toplamaya ve seslerini dünyaya duyurmaya kadar uzanıyor” ifadelerinde bulundu. 

‘Onların davası bizim de davamız’

Libyalı kadınların kendi ülkeleri için verilen mücadelede ortaklaştığını dile getiren Iman Ben Amer,

“Bugün de bombardıman altında veya yerinden edilmiş her kadınla dayanışma içinde ortaklar. Libyalı kadınlar, Suriye ve Filistin'deki kadınlara tam destek veriyor ve onlar için çok çalışıyor. Çünkü onların davası bizim davamızdır ve kadınlar her yerde onurlu ve güvenli bir şekilde yaşamayı hak ediyorlar. Kadınların acılarını gazetelerde yazarak veya dijital medyada yayınlayarak karşılaştıkları koşullara dikkat çekiyoruz. Seminer ve farkındalık toplantılarıyla da çatışma bölgelerindeki kadınların koşullarına odaklanıyoruz. Ayrıca Gazze ve Suriye'de kadın gazeteci ve aktivistlerin içeriklerini paylaşarak ve raporlarını yayınlayarak seslerini dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Destek grupları veya sosyal platformlar aracılığıyla da kadınlarla doğrudan iletişim kuruluyor ve çatışmalardan etkilenen kadınlara psikolojik hizmetler sağlanıyor. Libya’daki kurum ve kuruluşlara da bu anlamıyla destek çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

‘Arap ülkeleri İsrail'deki büyükelçilerini geri çekmeli’

Libya Gelecek Hareketi Başkan Yardımcısı Rabha Al-Farsi de, İsrail güçlerinin Filistin ve bazı Arap ülkelerinde gerçekleştirdiği ihlal ve uygulamaların savaş suçu ve sistematik soykırım olduğunu söyledi. Arap ülkelerinin Filistin halkına destek vermesi çağrısında bulunan Rabha Al-Farsi, “Arap ülkeleri İsrail'deki büyükelçilerini geri çekmeli ve Filistin halkına destek vermelidir” diye belirtti.

‘Sivil toplum kuruluşları Filistinli kadınlara destek sağlamada önemli bir role sahip’

Libya Uluslararası Barış Örgütü Başkanı Selva Al-Macri ise, Libyalı kadınların Filistin'deki kadınları desteklemek için çok sayıda barışçıl gösteri düzenlediğini ifade ederek, “Gazze halkını ve kadınları desteklemek için ülkedeki Filistin toplumuyla istişare toplantıları düzenliyoruz. Sivil toplum kuruluşları Filistinli kadınlara mali, psikolojik ve sosyal destek sağlamada önemli bir role sahiptir. Gazze Şeridi'ne saldıran İsrail, kadın, çocuk, yaşlı, özel gereksinimli demeden tüm halka vahşice saldırılar gerçekleştirdi. İsrail Gazze’de savaş suçu işledi, insan haklarına karşı suç işledi” ifadelerinde bulundu.

‘Halka tam destek sağlanmalıdır’

Libya-Tunus sınırındaki Zuwara şehrinden insan hakları savunucusu ve gazeteci Fadwa Kamel de,  "Yaşanan acılara rağmen Filistin davası için mücadele edilmeli ve halka tam destek sağlanmalıdır. Libyalı kadın gazeteciler ve aktivistler olarak direnişin temel ekseni olarak kabul edilen Filistinli kadınları destekliyoruz. Filistin'deki kadınlar, davaya ve topraklarına olan bağlılıklarını topraklarını terk etmeyerek gösterdiler. Gazzeli kadınlar, zorlu koşullara rağmen, verdikleri kayıplara rağmen direnişlerini sürdürdüler” dedi.