Samiyeh Kargar: Yoksulluğun kadınlaştırılmasına karşı tek çözüm devrim
Küresel kapitalizm nedeniyle dünyada son 40 yılda değişimler yaşandığını belirten Samiyeh Kargar, bu değişimlerin yoksulluğun kadınlaşmasına neden olduğunu belirterek, tek çözümün devrim olduğunu söyledi.
ŞAHLA MOHAMMADİ
Haber Merkezi- Kapitalizmin sömürdüğü emekçiler için İran’da yaşam daha zor. Veriler İran'daki vahim tabloyu ortaya koyuyor. Ülkede kadın emekçilerin durumları ise kölelik boyutunda. Kadın işçiler birçok ayrımcılığa maruz kalırken, Collective ve Essian dergisinin aktivisti ve eski bir siyasi tutuklu olan Samiyeh Kargar, konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutlayan Samiyeh Kargar, İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından başlatılan “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasını İran tarihinin en önemli siyasi hareketlerinden biri olarak değerlendirdi. Samiyeh Kargar, “8 aydır başlatılan bu ayaklanma İran İslam Cumhuriyeti’ni devirmek için gerçekleşen çok önemli bir siyasi ayaklanma oldu. Bu hareketin arkasında siyasi olarak işçi mücadeleleri ve işçi grevleri var. ‘Jin, jiyan, azadî’ ayaklanması, ulusal protestoların zirve yaptığı dönemde işçi grevleri ve işçi hareketi faaliyetleri buna denk gelseydi daha önemli bir rol oynayabilir ve etkili olabilirdi” ifadelerinde bulundu.
‘Aktivistler işçi sınıfından geliyor’
Ayaklanma nedeniyle çok sayıda insanın katledildiğini, yaralandığını ve tutuklandığını hatırlatan Samiyeh Kargar, “Bu ayaklanmaya katılan aktivistlerin çoğu toplumsal tabanları itibariyle işçi sınıfındandı ve hatta bazıları akademik eğitim gören kişilerdi. Ancak işçi hareketinin son dönemdeki mücadele ve grevlerinde iki noktaya dikkat edilmelidir; biri, İranlı işçilerin tamamının örgütlü ve istikrarlı çalışmaması, diğeri ise farklı katmanlardan oluşan çok büyük bir sınıf var ve greve gidenler bunun sadece küçük bir kısmını oluşturuyor” şeklinde konuştu.
‘Ortak kaynaktan besleniyorlar’
Toplumun farklı hareketleri arasındaki bağı da nesnel olarak değerlendiren Samiyeh Kargar, “Toplumun farklı hareketleri arasındaki bağlantı nesnel bir bağlantıdır. Yani İslam Cumhuriyeti'nin yapısı ve doğası ile sahip olduğu ekonomik ve sosyal yapı kontrol altındadır, doğası gereği bütün zulümlerin çıkış yeridir. İran İslam Cumhuriyeti hükümeti, dini kapitalist bir hükümettir ve bu küresel kapitalist sisteme derinden bağımlıdır. Buna istinaden, bu sistemde ortaya çıkan tüm yapı ve sorunlar İslam Cumhuriyeti'nde ve onun kapitalist ve dini yapısında mevcuttur. Bu, tüm hareketleri birbirine bağlayan nesnel yerdir. Hepsinin ortak bir kökene sahip olması anlamında ve hepsinin kökeni de İslam Cumhuriyeti'nin kapitalist ve dini yapısı olan ortak bir kaynaktır” diye belirtti.
Yoksulluk kadınlaşıyor
Yoksulluğun kadınlaştırılmasıyla ilgili de konuşan Samiyeh Kargar, “Son kırk yılda küresel kapitalizm nedeniyle dünyada değişimler meydana geldi. Yoksulluğun kadınlaştırılması tüm dünyada yaşanan bir durum. İran bu küresel çerçevenin dışında hareket etmiyor. Dolayısıyla küresel düzeyde ortaya çıkan koşullar İran'da da şekillendi ve hem İran'daki işgücü piyasası kadınlaştı. İran'da kadınlar istikrarlı işçi sınıfının bir parçası olmadı, çoğu kayıt dışı işlerde çalıştırılıyor. Resmi olarak bir iş bulma fırsatı bulan kadınlar bile her zaman daha düşük ücret ve kötü koşullarda çalıştırılırken, işyerinde tacize uğruyorlar. İşçi grevlerinde kadınların varlığı ve kadınlara ilişkin resmi istatistikler bulunmuyor. Şu anda grevde olan işçiler en istikrarlı işçiler arasında yer alıyor ancak grevde olan yaklaşık 4 bin South Pars sözleşmeli işçisinin işten çıkarılacağı ve yerlerine yeni işçilerin alınacağı söyleniyor” bilgilerini paylaştı.
‘Tek gerçeklik devrim’
Kadınların özellikle resmi işler olmak üzere bazı işlere girmesinin yasaklanmasına ilişkin konuşan Samiyeh Kargar, “Çünkü bir yandan sermaye piyasası kadınları işgücü piyasasına girmeye zorlamış, diğer yandan kadınların belirli işlerin olduğu alanlara girmesini yasaklamış ve bu durum bazı kişilerin fuhşa itilmesine sebep olmuştur. Tüm bunlar mevcut sistemin bir sonucudur. Bunları gerçekten ortadan kaldırabilecek tek çözüm bilinç güçlerinden oluşan komünist devrimdir. Sahada faaliyet gösteriyorlar ve sadece işçi sınıfının çıkarları için değil aynı zamanda tüm toplumunun bu koşullardan kurtuluşunu ilerleten çıkarlar için de çalışıyorlar” diyerek sözlerini noktaladı.