‘Salı Günü İdamlara Hayır Kampanyası’ 95’inci haftasında
İran’da 54 cezaevindeki tutuklular, “Salı Günü İdamlara Hayır Kampanyası” kapsamında açlık grevi eylemlerine devam ediyor. Kampanya, idamların hızla devam ettiğini belirterek herkese eylem çağrısında bulundu.
Haber Merkezi- İran’da uygulanan idam cezalarına karşı başlatılan “Salı Günü İdamlara Hayır Kampanyası” 95’inci haftasında. Ülke genelinde 54 cezaevindeki tutsaklar, idam cezalarının verilmesi ve uygulanmasına karşı açlık grevine devam ediyor.
Bu hafta da yapılan eylemde idam cezalarının durdurulması ve özgürlük ile eşitliğin sağlanması için mücadelenin devam edeceğine dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu hafta ‘Salı Günü İdama Hayır Kampanyası’ bir kez daha devletin baskı ve ölüm makinesine karşı durma sözümüzü yineliyoruz. Aban Ayaklanması’nda özgürlük yolunda hayatını feda eden bin 500’den fazla kadın, erkek ve genci anıyoruz; zulme boyun eğmeyen ve diktatörlüğe karşı ayaklanan bu insanların yolundan yürümeye devam edeceğiz. İdamlar tamamen kaldırılana, özgürlük ve eşitlik sağlanana kadar bu mücadele sürecektir. Zulüm devam ettikçe Aban da devam edecektir.
Kampanyanın 95’inci haftasına, Ahvaz Şiban Cezaevi’nde bulunan üç siyasi tutuklunun (Alireza Merdasî, Ferşad E‘temadîfer ve Mesud Camîî) idam kararlarının yeniden onaylandığı haberiyle giriyoruz. Bu durum, muhaliflere ve halka yönelik yargı–güvenlik şiddetinin ne kadar vahşileştiğini ve normalleştirildiğini bir kez daha gösteriyor.
Geçtiğimiz hafta bir tutuklu, orta çağ yöntemleriyle, halka açık şekilde idam edildi. Kasım ayının başından bu yana idam edilenlerin sayısı 250’yi aşmış durumda. Bu dehşet verici rakam, İran’da yaşanan baskı ve katliamların boyutunu gözler önüne seriyor.
Bugüne kadar İran’ın 54 cezaevinde idam mahkumlarının, aktivistlerin ve ailelerin sesini duyuran ‘Salı Günü İdamlara Hayır Kampanyası’ olarak tekrar vurguluyoruz:
Biz halkız, darağaçlarının karşısında tutukluların tek savunması ve tek desteğiyiz. Özgürlük isteyen tüm İran halkını, her şehirde, her mahallede, sahip oldukları her imkan ile bu korkunç idam dalgasına karşı sessiz kalmamaya; her düzeyde ve her biçimde ölüme karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz.
Her hafta cezaevleri ve yargı kurumları önünde cesaretle, acıyla ama umutla yakınlarının infazına karşı direnen ailelere destek olmak gerekir. Bir kez daha söylüyoruz ki, bu ölüm makinesi ancak toplumsal dayanışma ve ortak itirazla durdurulabilir.”