MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde ağır mutlak tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile 43 ayın sonunda yeğeni Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekilli Ömer Öcalan görüşme gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan’ın görüşmede devam eden tecride dikkat çektiği ve “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajı verdiği iletildi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mesajına birçok kesimden destek açıklamaları yapıldı. Desteğini açıklayanların başında da Barış Anneleri geldi.

Kalıcı toplumsal barış için mücadele yürüten Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik devam eden saldırılara dikkat çekerek, “Siyasetçiler burada barış diyor ama gidip Rojava’yı bombalıyor. Bu yaptıkları barış değil ki. Barış isteyenler ikiyüzlü olmamalı” diye kaydetti.

‘Barış daha sağlam temellerde inşa edilmeli’

  

Toplumsal barışın hızlı bir şekilde sağlanması gerektiğini söyleyen Barış Annesi Meryem Turan, taleplerinin akan kanın durması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi olduğunu söyledi. Daha önceki çözüm sürecine benzer bir sürecin ne halk ne de kendileri tarafından kabul edilmeyeceğini belirten Meryem Turan, “Bizim yıllardır talep ettiğimiz tek şey barış. Yaklaşık 43 ay sonra Ömer Öcalan, Sayın Abdullah Öcalan ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmede de çözüm ve diyalog mesajı verildi. Biz de barış anneleri olarak somut adımlarla sağlam bir barış temelinin atılmasını istiyoruz. 2014-2015 yıllarında olduğu gibi bu halkı kandırmayı amaçlamasınlar. Çözüm sürecini onlar kendi elleri ile yok ettiler. Ondan sonra da yapmadıkları şey kalmadı. Şimdilerde barışı ve çözümü konuşuyorlar. Biz öncelikle bu durumun söylem üzerinde kalmasını istemiyoruz. Kimse ölmesin bu ihlaller sona ersin ve cezaevlerinin kapısının açılmasını istiyoruz. Barış diyenler öncelikle ateşkes yapsınlar. Biz annelerin ciğeri çok fazla yandı. Çok bedel verdik ve daha birkaç gün önce barış istediğimiz için Silopi’de darp edildik. Buna rağmen biz anneler hala bu mücadele veriyoruz” dedi.

‘Bu toprakların en çok barışa ihtiyacı var’

Halkların da barışın inşası için mücadele etmesi gerektiğini belirten Meryem Turan, “Sadece Kürt halkı değil, Türk halkı da bu noktada adım atmalı ve çözümü konuşmalı. Yerinde ve onurlu bir barış inşa edilsin. Bizi kandıran ve samimi olmayan bir süreç istemiyoruz. Somut adımlar ve güvence gerekiyor. Bu adımlar söylemlerle kalmamalı. İnandığımız ve samimi bulduğumuz bir süreç geliştirilmeli. Bu halk da bu toplum da bu krizden ve kaostan çok yoruldu. Herkes elini vicdanına koysun ve barışı haykırsın. Barış bu topraklardaki en kutsal şeydir. Biz savaş değil, barış istiyoruz” sözlerini kullandı.

‘Cezaevlerinde ihlaller sona ersin’

  

Barış Annesi Türkan Duman da barışı konuşanların ilk olarak savaş suçları ve hak ihlallerini ortadan kaldırması gerektiğini söyledi. Tecridin kaldırılması, cezaevlerinin boşaltılması ve hukuksuzluğun sona ermesi ardından barışın konuşulacağını anlatan Türkan Duman, sürece dair daha samimi adımların atılması çağrısında bulundu. Türkan Duman konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Bahçeli barış diyor ama bu süreç sadece onunla olmaz. En büyük Kürt düşmanı kendisi, kimseye güven olmaz bu süreçte insanlar sadece kendi halkına güvenmeli. Ne zamana kadar savaş olacak, bu kan ne zamana kadar dökülecek? Biz bunu istemiyoruz. Biz barış istiyoruz. Nereye kadar bu sokaklarda kadınlar ve gençler katledilecek. Erdoğan ve Bahçeli’ye güvenmiyoruz ama barışın her alanda konuşulması gerekiyor. Barış diyenler öncelikle bu ihlallere son versinler, bu hukuksuzluklara dur desinler. Ateşkes ilan ettikten sonra da daha somut adımlar atsınlar. Onun dışında bir barış olmaz. Bu kadar acıdan sonra bu insanların tek talebi bu. Biz itibar edilecek güvenli bir süreç istiyoruz. Somut bir adım atılmadan kimseye bu noktada güvenmiyoruz.”

‘Barış deyip Rojava’yı bombaladılar’

Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıların sona ermesi gerektiği çağrısında bulunan Türkan Duman, “Öncelikle toplumun barışı konuşması gerekiyor. Ne Erdoğan ne de Bahçeli. İlk olarak halk bu süreci iyi konuşmalı ve yorumlamalı. Siyasetçiler burada barış diyor ama gidip Rojava’yı bombalıyor. Bu yaptıkları barış değil ki. Barış isteyenler ikiyüzlü olmamalı. Halklar onurlu bir barış için mücadele etmeli. Ne gerilla ne de asker anneleri ağlamasın. Annelerin yüreğindeki bu acıya sadece barış iyi gelir. Bizim de anneler olarak tek talebimiz budur” açıklamasında bulundu.