Saldırılara tepki: Ankara-Bağdat-Hewler ittifakıyla Kürtlerin kazanımları hedef alınıyor
Amed’de, Türk devletinin Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarına karşı yapılan ortak açıklamada konuşan BDP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Ankara-Bağdat ve Hewler ittifakıyla yeniden Kürtlerin kazanımlarının hedef alındığını belirtti.
Haber Merkezi- Türk devletinin Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonlarına karşı protestolar ve tepkiler de devam ediyor. Amed’de de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinan Azad-TJA), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Mezopotamya Beşiğinde Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Barış Anneleri ortak açıklama yaptı.
‘4 parça Kurdistan’da savaş bitmedi, bitirilmiyor’
DBP’nin Amed Danışma Bürosu’nda yapılan açıklamada ilk olarak DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Uçar konuştu. Türkiye’nin yeniden tarihsel olarak denenmiş ve yol alınamayan yeni bir savaşa koşar adımlarla gittiğine dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Türkiye’de iktidar ekonomisini savaşa, güvenlikçi politikalara endekslediği için silahlar bombalar AKP-MHP iktidarının bekası için kullanılırken, bizden çalınan geleceğimiz ve hayatlarımız… Türkiye ve Ortadoğu halkları çok ciddi bir savaşın kıskacında ölümle baş başa bırakılmış durumda. Hayatlarımızı elimizden alan şeyin kendisi sadece silahlar değil. Savaşların yarattığı kriz ve kaosun kendisi, savaş sonrası, açığa çıkan göç ve ırkçılık özellikle silaha ihtiyaç duymadan da hayatlarımızı elimizden almaya devam ediyor. Dünya tarihi birçok savaşa tanıklık etti, birinci dünya yapıldı, bitti. İkinci dünya savaşı yapıldı, bitti. Bütün savaşlardan toplumsal dersler çıkarıldı, savaşı engelleyecek kurumsal yapılar ortaya çıktı. Ancak ne hikmetse 4 parça Kurdistan’da Kürdün varlığına yönelik savaş bitmedi, bitirilmiyor” dedi.
‘Havadan karadan sivillerin hedef alındığı savaşla karşı karşıyayız’
Üçüncü dünya savaşında da Türkiye’nin, Kürt halkının özgürlüğüne dönük savaşı derinleştirmeyi hedeflediğinin altını çizen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt sorununu ‘terör’ sorunu olarak, faşizm ve imha politikalarına biat etmeyenleri ‘terörist’ olarak tanımlayan ve Kurdistan’ı da ‘teröristan’ olarak tanımlayan iktidar, yeni bir savaşı Haziran itibariyle derinleştirmek istiyor. Bugün karşımızda olan Ankara –Bağdat ve Hewler ittifakıyla yeniden Kürtlerin kazanımlarının hedef haline getirilmesidir. Nisan 2022’de aslında bu operasyonlar başlamıştı. Özellikle hem Türkiye ve dünya kamuoyuna kimyasal silah kullanımı ile gündeme gelmişti. Bütün dünya buna tanıklık etmişken, Türkiye ve iktidar tüm makamlarıyla kimyasal silah kullanılmadığını söyleyerek, bu süreci bertaraf etmeye çalıştı. Bugün havadan karadan, sivillerin hedef alındığı bir savaşla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Havva Kıran: Barzani ailesinin desteğiyle savaş sürüyor
Daha sonra konuşan Barış Annesi Havva Kıran da, Federe Kurdistan Bölgesinde büyük bir savaşın olduğuna işaret ederek, “Barzani ailesi desteği ile bu savaş sürüyor” dedi. Barzani ailesinin 1990’lardaki ihanet örneklerini hatırlatan Havva Kıran, “Bu ihanetlerinin sonu gelmedi. Barzani ailesi geçmişten bu yana ihanet içindedirler. Onlar ‘bizden başka kimse yok, tek Kürt biziz’ diyorlar. İnsan kendi serveti için bu halkın çocuklarını kurban edemez. Bugün o çocuklar o dağlarda direniyorlar, bunun size zararı yok. Siz niye Kürt düşmanlığı yapıyorsunuz” diye sordu.
“Biz özgürlük ve Kürt halkının birliğine aşığız, biz kendi çıkarlarımıza aşık değiliz” diyen Havva Kıran, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Artık yeter sizin ihanetiniz. Artık biz bunu kabul etmiyoruz. Namuslu ve şerefli Kürt olarak sizi kabul etmiyoruz. Bugün Bağdat ve senin de bu katliamda elin var. Yüreği yanan Barış Anneleri olarak artık, biz bunu kabul etmiyoruz. Senin bu ihanetin yeter. Başur dağlarını hep boşalttın. Köylüleri hep göçerttin bu yanına kar kalır mı? Bugün DAİŞ o köylere yerleşecek. Bir insan kendi ırkına, namusuna, şerefine, toprağına, suyuna yaramıyorsa kimseye yaramaz. Bugün Kürt halkına sen bir Kürt olamadın. Biz anneler olarak diyoruz ki doğru yola dönün. Elinizi bu halkın çocuklarının üzerindeki kandan çekin. Elinizi barışa uzatın. Bu halkın çocukları kimsenin kurbanı değildir. Herkes elini vicdanına koymalı ve bu savaşı sonlandırmalıdır. Bunun için herkese sesleniyorum. Doğru ve hakikat yoluna gelin. Biz eskiden Sayın Barzani diyorduk artık bunu demiyoruz. Çünkü senin elin Kürt çocuklarının kanında. Biz var olduğumuz sürece barış, özgürlük ve halkların kardeşliği diyeceğiz. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere herkese barış çağrısında bulunuyoruz. Türk annelerine de sesleniyorum. Çocuklarınızın ne işi var Başur’da? Oradan tabutlar niye geliyor? Elinizi verin birlikte bunu sonlandıralım. Barışı inşa edelim.”
Orhan Işık: İmralı’daki tecrit tüm Kurdistan’a yayılıyor
MED-TUHAD-FED Yöneticisi Orhan Işık da 90’lı yıllarda boşaltılan köyler ve yaşanan göçlerin aynısının Federe Kurdistan Bölgesinde sürdüğünü belirterek, “Bu AKP-MHP’nin politikalarından kaynaklanıyor. Bunların politikaları biraz Kürt imhası ve inkarı ile sürüyor. Toplumsal barışla sorunları çözmekten ziyade savaşı esas alan bir politika yürütülüyor. Bugün bu politikaların merkezi de Federe Kurdistan bölgesidir” dedi.
Şu an yaşanan krizin bu savaştan beslendiğini belirten Orhan Işık, “Uzun süreden beridir bir tecrit uygulanıyor. İmralı’dan bu tecrit tüm Kurdistan’a yayılıyor. Bu AKP-MHP’NİN Kürt inkarı üzerinden sürüyor. Toplumsal sorunların çözümünün İmralı’dan geçtiğini hepimiz biliyoruz” diye kaydetti.
Orhan Işık, uluslararası kurum ve kuruluşları Federe Kurdistan’da yaşanan savaş ve eko-kırıma karşı harekete getirmeye çağırarak, “Buna karşı çalışmalarımızı her alanda demokratik olarak gösterelim” diye konuştu.
Mehmet Emin Kılıç: Saldırılara karşı duruşunuzu gösterin
MEBYA-DER Eşbaşkanı Mehmet Emin Kılıç ise, insanlık tarihinde en büyük suçun halkların, milletlerin yok edilmesi olduğunu dile getirerek, “En büyük günah kardeşlerine yapılan bu saldırılara destek vermektir, yardımcı olmaktır” dedi. İhanetin asla kabul edilmediğini vurgulayan Mehmet Emin Kılıç, “İhanetin sonu pişmanlıktır. Kendi sonlarını getirmektir. Kardeşini öldürene yardımcı olunca yarın sıra sana da gelir. Bizler çağrıda bulunuyoruz; bu saldırılara karşı birliğinizi oluşturun. Bu zalimane saldırılara karşı duruşunuzu gösterin” diye ifade etti.