‘Saldırılar Kadın Devrimi’ni ortadan kaldıramayacak’
Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına tepki gösteren Fırat Kantonu Kongra Star Koordinasyon Üyesi Peyman Alluş, “Saldırılar Kadın Devrimi’ni ortadan kaldıramayacak” diyerek, mücadelenin daha artırılacağının mesajını verdi.
NORŞİN ABDİ
Kobanê - Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentinde 2012 yılında kadınlar öncülüğünde başlayan 19 Temmuz Rojava Devrimi, başta kadınlar olmak üzere bölge halklarının özgür bir toplum inşa etme yolunda ilerlemesinde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyordu. Geçtiğimiz 12 yıl boyunca Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar, siyasetten sanata, öz savunmadan, toplumsal yaşama, ekonomiden çalışma yaşamına birçok alanda örgütlendi. Devrime öncülük etme ve toplumu yönetme konusundaki yeteneklerini kanıtlayan kadınlar, her düzeyde birçok başarı ve kazanım elde etti. Direniş ve mücadeleyle tüm dünya kadınlarına özgürlüğün kapılarını açtılar. Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm halklar Özerk Yönetim’in hayata geçirdiği Demokratik Ulus Sistemi etrafında toplandı. Bu sisteme karşı olan başta Türk devleti ve egemen sistemler, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik savaş politikalarını yıllardır sürdürüyor.
Fırat Kantonu Kongra Star Koordinasyon Üyesi Peyman Alluş, Suriye’deki gelişmeleri ve Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını değerlendirdi. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırısının asıl amacının doğrudan kadın devriminin hedef alınması olduğunu belirten Peyman Alluş,“Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 2011 yılında ‘Halkların Baharı’ süreci başladı. Özgürlük ve demokrasi talep eden halk ayaklanmalarının patlak vermesiyle birlikte Suriye'de de halk ayaklanması başladı. İnsanlar meydanlara çıktı ve rejimin zulmüne karşı seslerini yükseltti. Suriye halkı, soykırım ve ırk ayrımcılığı politikasından duyduğu hayal kırıklığı sonucu ayağa kalkarak adaletsizlik ve zulme karşı çıktı, ancak birçok dış gücün müdahalesiyle bu durum yıllar süren bir krize dönüştü ve bu da Suriye halkını olumsuz etkiledi” diye belirtti.
‘Kuzey ve Doğu Suriye’yi farklı isimler altında hedef alıyorlar’
Suriye’de 61 yıllık adaletsizlik ve zulmün ardından bugün gelinen aşamada Suriye halkının iktidarın devrilmesine karşı kazanılan zaferi kutladığını dile getiren Peyman Alluş, “13 yıldır direnmeye, mücadele etmeye devam eden Kuzey ve Doğu Suriye halkı, bugün fikirlerini yüksek sesle ifade edebiliyor, sesini yükseltebiliyor. Halk, artık zulme hayır diyor, barış ve demokrasi içinde yaşamayı talep ediyor. Uzun yıllar baskıcı ve zalim bir rejimin yönetimi altında yaşayan halklar doğal olarak etkileniyor. Dolayısıyla 2011'de özgürlük talebinde bulunan halkın çeşitli dış müdahalelere maruz kalması, devrimden ve sebeplerinden uzaklaştığını da görüyoruz. Bu nedenle bugün Kuzey ve Doğu Suriye’yi farklı isimler altında hedef alıyorlar. Suriye’deki tüm bileşenleri, mezhepleri, dinleri ve dilleri kabul etme kabiliyetine sahip değiller” ifadelerinde bulundu.
‘İşgal ettikleri alanlarda kadınları hedef aldılar’
Suriye’de Heyet Tahrir El Şam’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte Türk devletinin ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar düzenlemeye başladığına dikkat çeken Peyman Alluş, “Saldırılarla Şehba ve Minbic’i işgal ettiler. Şimdi de Kürt halkını bir bütünen yok etmek amacıyla Tişrin Barajı'na, Qerekozak Köprüsü’ne ve direnişin sembolü Kobanê şehrine saldırılar gerçekleştiriyorlar. Türk devleti ve çeteleri Efrîn, Serêkanîyê ve Girê Spi şehirlerini işgal ederek bu şehirlerin demografik özelliklerini değiştirdi. İşgal ettikleri alanlarda özellikle kadınları hedef aldılar. Halka ve kadınlara dönük işkence, katliam, tutuklama, taciz, tecavüz, yağma ve doğa katliamıyla insanlık suçu işliyorlar” dedi.
‘Türk devleti kadın devrimini hedef alıyor’
Peyman Alluş, saldırıların asıl amacının kadın devrimini ve Demokratik Ulus Sistemi’nin yok edilmesine dönük olduğunu söyleyerek, “Türk devleti, özgür, eşit, katılımcı bir yaşama ulaşan ve toplumdaki tüm kadınların özgürce yaşayabildiği kadın devrimini hedef alıyor. Toplumu ataerkil zihniyetten ve otoriter rejimlerden kurtarmak için çalışan kadınları kendilerine karşı bir tehdit olarak görüyorlar. Yakın zamanda Minbic’te Zenûbiya Kadın Topluluğu üyelerinden 3 kadın katledildi. Tüm bu saldırılara rağmen kadın devrimini ortadan kaldıramayacaklar ve mücadelemiz daha da artarak devam edecektir” mesajını verdi.
‘Suriye’de kadınlar yeni hükümet hazırlıkları için çalışmalara katılmalı’
Yıllar süren mücadele ve direnişle birlikte kadınların önemli bir aşamaya ulaşmayı başardığını kaydeden Peyman Alluş, “Askeri güçlere öncülük eden kadınlar, diğer birçok alanda da etkili çalışmalar yürüttüler. Dünyada uygulanmayan eşbaşkanlık sistemi ilk Rojava’da hayata geçirildi. Kuzey ve Doğu Suriye’de toplumu kadınlar yönetiyor ve fikirlerini ifade ediyorlar. Tüm bu gelişmeler devrimin önemli kazanımları arasındadır. Suriye'deki tüm kadınlar, Rojava Devrimi'ndeki kadın mücadelesini kendilerine örnek almalı ve toplum içinde haklarını elde etmek için direnmeli. Suriye’de kadınlar yeni hükümeti ve yeni anayasa hazırlıklarına katılmalı. Böylelikle özgür, demokratik, merkezi olmayan bir Suriye'ye ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.