'Sağlık çalışanları bölgeye koştu ama bir organizasyon yoktu'
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, çok sayıda sağlık emekçisinin gönüllü olarak bölgeye gittiğini fakat bir organizasyonun yapılmadığını vurgulayarak, herkesin kendi çabasıyla yardım yaptığını söyledi.
![](https://test.jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2023/02/20230212-deprem-saglikci-jpg98dd8a-image.jpg)
SARYA DENİZ
Haber Merkezi- Mereş merkezli yaşanan ve kenti etkileyen depremlerde evler yerle bir oldu. Kentlerde adeta taş üzerinde taş kalmadı. Depremden geriye ‘kimsesiz’ kaldığını söyleyen binlerce insan var. Yakınlarını kaybedenler, aileleri yok olanlar, çocuklarının ardından bakanlar… Tüm bu felaketin içinde bir de sağlık emekçileri var.
Deprem bölgesinde ilk günden itibaren halk, devlet kurumları tarafından yalnız bırakılırken, dayanışma ile ayakta kaldı. Enkazları kendileri kazdı. Yakınlarını kimi sağ, kimini ise yaşamını yitirmiş bir şekilde kendileri çıkardı. En çok çaresiz kaldıkları anlardan biri de hastanelerin yıkılmış olmasıydı. Hastaneler ya çok ağır hasar aldı ya da tamamen yıkıldı. Yine eczaneler de kapalıydı. Sağlık emekçileri de depremzede. Depremde sağlık emekçileri yaşamlarını yitirdi. Onlar da yakınlarını kaybetti ama harap olmuş hastane bahçelerinde yaralılara müdahale etmeye devam etti.
'Kendi çabalarıyla enkazda çalışma yaptılar'
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli ve beraberindeki heyet depremin ardından yıkımın yaşandığı kentlere koştu. İlk duraklarının Nurdağ’ı olduğunu söyleyen Gönül Adıbelli, gördüklerini anlatmakta zorluk çekiyor;
“Gördüklerimiz gerçek anlamda insanın içini acıtan ve çok büyük bir felaketin olduğunu gösteren bir tabloydu. Orada iki üyemizle görüşebilme şansımız oldu. Buraya vardığımızda hizmetlerin yeni ulaştığını öğrendik. İnsanların enkaz altında olduğunu ve kurtarılmayı beklediklerini öğrendik. İnsanların ciddi anlamda barınma ihtiyaçları var. Burada da kendi çabalarıyla yakınlarını çıkardılar. Devlet yetkililerinin ilk iki gün olmadığını söylüyorlar. İnsanlar yalnız bırakıldıklarını anlatıyorlar. Tamamıyla kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldıklarını anlatıyorlar.”
‘Sağlık emekçilerinin hizmet vereceği alan yoktu’
Halkta büyük bir öfkenin hakim olduğunu vurgulayan Gönül Adıbelli, yardım alamayan halkın geç kalındığını anlattığını dile getirdi. Pazarcık’a gittiklerinde devlet hastanesinin çok kötü durumda olduğuna şahit olduklarını söyleyen Gönül Adıbelli, “Sağlık emekçileri olarak dışardan çok insan gelmişti. Sakarya, Kocaeli ve Bursa’dan sağlık emekçileri vardı fakat hizmet verebilecekleri bir alan yoktu. Sadece acil bölümünün bir kısmı hizmet verebiliyordu. Bina hasar almış durumda. Buna rağmen sağlık emekçileri burada zor koşullarda hizmet vermeye devam ettiler” şeklinde konuştu.
‘İlaç sıkıntısı var’
Gönül Adıbelli, sağlık emekçilerinin de organizasyonunda sıkıntılar yaşandığını kaydederek, “İl dışından çok sayıda sağlık emekçisi arkadaşımız sağlık hizmeti verdi ama organizasyon anlamında çok eksiklikler vardı. Hizmet alanları yoktu. Kimi yerlerde küçük bir çadır içinde hizmet verdiler. İlaç sıkıntısı yaşandı. Ellerinde çok sınırlı sayıda ilaç olduğunu belirttiler. Kronik hastalara sadece bir haftalık ilaç verebildiklerini dile getirdiler. Bölgede özellikle çocuk ve yetişkinler için antibiyotikler eksik ve yetersiz” dedi.
'Cenazeler itfaiyede yıkanıyor'
Cenazelerin kaldırılması defnedilmesi ile ilgili deprem bölgelerinden insanları yaralayan haberler gelmeye devam ediyor. Gönül Adıbelli bununla ilgili de şöyle konuştu:
“Pazarcık ilçesinde cenazelerin itfaiyede bekletildiğini ve buradan kaldırıldığını belirten insanlar orada cenazelerini yıkadıklarını ve hazırladıklarını dile getirdi. Devlet hastanesinin bir morga dönüştürüldüğünü ifade edebiliriz.”
‘Taburcu edilen hastaların gidecek yerleri yok’
Elbistan’a geçtiklerinde devlet hastanesi başhekimliği ile görüştüklerini dile getiren SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, “Bize orada söylenen ‘Biz yalnız bırakıldık. Biz kimsesiz kaldık’ sözleriydi. Orada sağlık emekçilerinin 72 saat uykusuz bir şekilde uyumadan hastalara yetişmeye çalıştıklarını anlattılar” dedi.
Sağlık emekçilerinin hem hastalara koştuğunu hem de barınma sorununu çözmeye çalıştıklarını ifade eden Gönül Adıbelli, “Taburcu olabilen hastaların gidecek bir yerleri yok. Doğal olarak taburcu olacak hastaların polikliniklerde barındırıldıklarını anlattılar. Elbistan’da diş hastanesi dışardan gelen sağlık emekçileri için organize edildi” diye ifade etti.
‘İnsanlar sözün bittiği yerde’
Depremin 5‘inci gününde Semsur’da şahit oldukları tabloyu, “Adıyaman’da yıkım korkunçtu” sözleri ile anlatan Gönül Adıbelli, “Deprem bölgesinden şu sonucu çıkarabiliriz aslında sağlık emekçileri kendi çabalarıyla halka koşmuşlar ama geldiklerinde bir alan bulamamışlar. Bu yüzden kısmi ya da atıl kalmışlar. Adıyaman harabe durumda, şoktalar. Psikolojileri çok kötü. Bazı aileler birden fazla kayıp vermiş, bazılarının kayıpları hala enkaz altında. Bazıları hala cenazelerini alıp gömememişler. İnsanlar artık sözün bittiği yerde. İnsanlar yaşadığı felaketi tarif edemiyorlar” dedi.
Salgın hastalık riski
Semsur’da kentin boşaltıldığını söyleyen Gönül Adıbelli, insanların cenazelerini defnettikten sonra göç ettiklerini dile getirdi. Kentte kalanlar da cenazelerini bekleyenler. Kentte temel olarak barınma, su, tuvalet ve elektrik ihtiyacı olduğuna işaret eden Gönül Adıbelli, artık yardımların da organize edilmesi ve ihtiyaçlar doğrultusunda depolanmasını istedi. Depremin ardından özellikle salgın hastalık riskine vurgu yapan SES Eş Genel Başkanı, “Barınma su ve tuvalet sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Çünkü depremden sonrada salgın hastalıklar bizi bekliyor” diye konuştu.
Hastanelerde kayıt yok!
Hastanelerde en çok konuşulan meselelerden biri de sağlıklı kayıtların tutulamaması. Gönül Adıbelli, hem hastanelerde hastalar hem de cenazelerle ilgili sağlıklı kayıtların tutulmadığı bilgisini paylaşarak, “Sağlıklı kayıtların tutulmadığını söyleyebilirim. Sevk edilen hastalar ile ilgili insanlar yakınlarını bulamıyorlar. Sayısal bir oran veremem ama çocuklar ile ilgilide sağlıklı bir bilgi edinemedik” dedi.
Depremzede sağlık emekçileri izinli sayılmalı
Gönül Adıbelli, depremzede sağlık emekçileri için ise şöyle konuştu: “Onlarda yakınlarını ailelerini çalışma arkadaşlarını kaybettiler. Bu da onların çalışmalarında farklı bir yıpranma yaratıyor. COVİD-19 sürecini henüz atlatamayan sağlık emekçileri bugün bu travmayla yüz yüze. Deprem bölgesinde olan depremzede sağlık emekçileri en azından bir ay idari izinli sayılsınlar bizim talebimiz budur. Çocuklarını ailesini güvenli bir yere yerleştirene kadar izin almak istiyor sağlık emekçileri bu imkanların sağlanmasını talep ediyor.”