NAGHAM KARAJEH

Gazze – İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında şu ana kadar 18’i kadın olmak üzere 127’den fazla gazeteci hayatını kaybetti. 80’den fazla medya merkezinin tahrip edildiği Gazze’de, yüzlerce gazeteci ise evini ve ailesini kaybetti.  Gazze’deki Gazeteciler Sendikası Kadın Komitesi de, kadın gazetecilerle dayanışma amacıyla Mart ayı ortalarında “Filistinli Gazeteci Olmak” kampanyasını başlattı.

‘Gerçekleri iletmeye çalıştıkları için vahşice katlediliyorlar’

Gazeteciler Sendikası Kadın Komitesi Üyesi Safinaz Allouh kampanyaya ilişkin ajansımıza konuştu. Safinaz Allouh, kampanyayla Gazze'de devam eden savaşta kadın gazetecilerin çektiği acılara ışık tutmayı ve karşılaştıkları günlük zorlukları ve güçlükleri vurgulamayı amaçladıklarını söyledi. Kampanya kapsamında, dijital medya aracılığıyla gazetecileri hedef alan politikaların reddedilerek tutum alınmasına yönelik resmi kurumları da dahil ettikleri çeşitli faaliyetler yürüttüklerini ifade eden Safinaz Allouh, şunları kaydetti:

“Bölgedeki kadın gazeteciler katliam, keyfi tutuklama, evlerinin tahrip edilmesi ve bir cezalandırma politikası olarak ailelerinin doğrudan hedef alınması da dahil olmak üzere korkunç ihlallere ve tekrarlanan saldırılara maruz kalıyor. Kadın gazeteciler ve aileleri, sadece medya sektöründe çalıştıkları ve tüm gerçekleri iletmeye çalıştıkları için vahşice katledilmektedirler."

‘Her an ölüm riski altındayız’

Gazze Şeridi'ndeki kadın gazetecilerin hem sahada hem de evlerinde mesleklerini yapmaya çalışırken büyük zorluklarla karşılaştıklarını vurgulayan Safinaz Allouh, "Gazeteci üniforması giymemize rağmen çatışan tarafların doğrudan saldırıları ve yerleşim bölgelerine yönelik gelişigüzel bombardımanları nedeniyle her an ölüm riski altındayız. Gazeteciler, İsrail güçleri tarafından olumsuz haber yaptıkları  iddialarıyla sorguya çekiliyor. Tüm bunların amacı onları susturmak, olayları belgelemelerini ve sahadan görüntüleri dünyaya aktarmaya devam etmelerini engellemek” dedi. 

‘Gazeteci Salam Maima hedef alındı’

Gazeteci Salam Maima’nın Ekim ayında hiçbir uyarı yapılmadan evinin hedef alındığını hatırlatan Safinaz Allouh, “Salam Maima'nın iki gün boyunca evinin enkazında canlı kaldı. Ancak eldeki imkân ve ekipmanlar onu kurtarmaya yetmedi. Sağlık ekiplerinin Salam Maima’nın evine ulaşması engellendi. O ve ailesi kurtarılamadı. Bunlar gazetecilere yönelik kasıtlı ihlaller listesine giren sistematik yöntemlerdir" şeklinde konuştu.

‘Baskı ve tehditler artarak devam ediyor’

Kadın gazetecilere yönelik baskı ve tehditlerin artarak devam ettiğine dikkat çeken Safinaz Allouh, “Haber yapmak için terk ettikleri ailelerinin güvenliği ve kendi güvenlikleri için sürekli bir endişe ve korku içinde yaşıyorlar. Bu da zihinsel ve fiziksel sağlıkları üzerindeki yükü artırıyor. Tüm kadın gazeteciler ciddi bir psikolojik savaş veriyor” dedi.

‘Hükümetler gazeteciler için güvenli ortam yaratmalı’

Tüm zorluklara rağmen kadın gazetecilerin gerçeği aktarmaya devam ettiğini vurgulayan Safinaz Allouh, şu çağrıda bulundu: “Gazeteciler cesaretleri ve adanmışlıklarıyla bağımsız gazeteciliğin, demokrasinin ve gerçeğin omurgası olduğunu kanıtlıyorlar. Hükumetler gazetecilik mesleğinin icrası için güvenli bir ortam yaratmak için çalışmalı, ifade özgürlüğü ve gerçeklere ulaşma hakkını güvence altına almalı, kadın gazetecilere özel koruma sağlamalı, ihtiyaçlarını karşılamalı ve iş yerlerinde mahremiyetlerini korumalı.”