Kadınlar Werişe Muradî’nin mücadelesini sahipleniyor
Şehba’da kadınlar Werişe Muradî’nin mücadelesini sahiplendiklerini belirterek İran devletinin derhal idam cezasını geri çekmesini istedi.
RÛBARÎN BEKIR
Şehba- Werişe Muradî, 1 Ağustos 2023 İran İslam Cumhuriyeti'nin istihbaratı tarafından tutuklandı. Tahran İslam Devrim Mahkemesi'nce idam cezasına çarptırıldı. Werişe Muradî’nin yargılama süreci, tutukluluğunun başından itibaren adil değildi. Werişe Muradî, 20 gün süren açlık grevine rağmen avukatlarıyla görüştürülmedi, aynı zamanda tedavi hakkından da mahrum bırakıldı. İnsan hakları savunucularının ısrarlı talepleri üzerine Evin Cezaevi'nde açlık grevini sonlandırdı. Tüm dünyadan kadınlar Werişe Muradî hakkında verilen idam cezasının kaldırılmasını istiyor.
Kadınlar cezanın geri çekilmesini istiyor
Türk devletinin işgali nedeniyle Efrîn’den Şehba’ya göç eden kadınlar, Werişe Muradî’nin mücadelesini sahiplendiklerini belirterek Werişe Muradî’nin de gücünü kadınları ezen politikaları reddetmesinden aldığını ifade etti. Kadınlar ‘jin, jiyan, azadi’ felsefesini benimsediklerini söyleyerek Werişe Muradî hakkında verilen cezanın geri çekilmesini istedi.
‘Kadınlar İran’ın otoritesini sarstı’
Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi Efrin- Şehba Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Arin Bakir, “Özellikle Abdullah Öcalan'ın düşünce ve felsefesini öğrendikten sonra kadınların özgürlük özlemi içinde olduğunu biliyoruz. İran'daki kadın aktivistler, acının rahminden çıktıkları için lider ve öncü figürlerdir. Bu güçlerden biri de Werişe Muradî’dir. İran’daki mollalar kadın kimliğini ve özgür iradesini bastırmaya çalışıyor” dedi.
İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ülkede otoriteyi sarsan ayaklanmaya neden olduğunu ifade eden Arın Bakır, “Sonuç olarak İran'da kadın ayaklanması başlatıldı ve bu ayaklanma, kadınların kazanımıyla sonuçlandı. Kendilerine baskı yapmaya çalışan politikaları reddetmeleri kadınların gücünü gösterdi. Werişe Muradî’nin gücü de burada açığa çıkıyor” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar Werişe Muradî’nin izinden gidecek’
Kadınların ayaklanmasıyla kadın gerçekliğinin açığa çıktığını ve bir dönüşümün yaşandığını ifade eden Arin Bakır, Jina Mahsa Amini ile kadının statüsünde de yeni bir döneme girildiğini anlattı. Arin Bakır, "İnsan hakları savunucusu Werişe Muradî hakkında verilen idam kararını reddediyoruz, çünkü bu karar tüm kadınları hedef alıyor ve hiçbir şekilde kabul edemeyiz" diyerek, bu kararın amacının kadınların sesini susturmak ve iradesini ortadan kaldırmak olduğuna dikkat çekti. Arin Bakır, son olarak kadınların özgürlüğü için mücadele edeceklerini belirterek "Jin Jiyan Azadî sloganını taşıyan devrimimiz, kadınları köleleştiren erkek zihniyetinin reddine dayanmaktadır ve biz bu yoldayız. Kadınlar Werişe Muradî’nin izinden gidecek” dedi.
‘Kadınlar güçlü bir iradeye sahipler’
Genç Kadınlar Birliği Üyesi Nashham Hamo da kadına yönelik şiddetin her coğrafyada arttığına dikkat çekerek Suriye’de de durumun farksız olduğunu anlattı. İşgal altındaki topraklarda özellikle kadın haklarının ihlal edildiğini söyleyen Nashham Hamo, “Türk devletinin bölgelerimizde kadın öncüleri takip ettiğini ve hedef alındığını biliyoruz. Kapitalist ve otoriter ülkelerin en önemli hedeflerinden biri, kendi politikalarına karşı mücadele eden kadınların sesini susturmak. Bunu faşist ülkeler tüm toplumu hedef almak için yapıyor çünkü kadınlar güçlü bir iradeye sahipler” derken İran’da durumun farksız olmadığını belirtti. İranlı kadınların ataerkil devlet anlayışına karşı mücadele ettiğini ifade eden Nashham Hamo, Werişe Muradî’nin kadın devriminde önemli bir rolü olduğunu vurguladı.
‘İdam cezası korkularının boyutunu gösteriyor’
Werişe Muradî’nin gücünü "Jin Jiyan Azadî" felsefesinden aldığına dikkat çeken Nashham Hamo, idam kararını reddettiklerini söyledi. Nashham Hamo, “İranlı yetkililerin bu kararı geri çekmesi gerekiyor. İran'daki kadınların haklarından yararlanma ve haklarını savunma hakkı var. Bu karar İran'da bir utanç olarak değerlendiriliyor. Kadınlara idam cezası verilmesinin, onların zayıflığının ve korkularının boyutunu gösteriyor. Kadınlar Önder Öcalan'ın ideolojisi ve felsefesiyle hareket ediyor" diye konuştu.
İran ve Rojhilat’ta kadınların 'Jin, Jiyan, Azadî' sloganını benimsemesinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojisini ve felsefesini simgelediğini anlatan Nashham Hamo, herkesi bu çerçevede verilen idam cezasına karşı durmaya çağırdı.
‘Jin, jiyan, Azadi felsefesi her yere yayılacak’
Suriye Gelecek Partisi Eşbaşkanı Khaleda Abdo ise şöyle konuştu: “Kadınlar, özellikle kriz ve savaşlarda, her zaman şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar. Kadınlar güçlü bir iradeye sahipler. Werişe Muradî de bu iradeye sahip. İran faşizminin uyguladığı tiranlık ve hegemonya altında yaşamayı reddedip mücadele ediyor. Otoriter rejimlere karşı kadın mücadelesi kazanacaktır. Hiç kimsenin özgür iradesi kırılamayacak ve ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesi her yere yayılacak.”