Libya’da kazanımlar hedefte: Cesaret ederlerse toplumun tepkisi ile karşılaşırlar
Libya Anayasa Komitesi üyesi Nadia Imran, hükümetin zorunlu başörtüsünü de kapsayan açıklamalarının hukuki bir dayanağının olmadığını ve hükümetin uygulamaya cesaret edemeyeceğini, olası bir durumda toplumsal muhalefetle karşılaşacağını belirtti.
MONA TOUKA
Libya- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne sayılı günler kala, kadınlar her alanda eylem ve etkinliklerle özgürlük mücadelesini yükseltiyor. Türkiye, İran, Taliban yönetimindeki Afganistan, Irak ve benzeri birçok ülkede olduğu gibi kadınların hak ve özgürlüklerini kısıtlayan ülkelere Libya’da dahil oldu.
Libya’da Ulusal Birlik hükümetinin İçişleri Bakanı Emad Trabelsi, Trablus’ta düzenlenen basın toplantısında “ahlak polisi” ve zorunlu başörtüsü gibi bir dizi yaptırımları kapsayan uygulamanın hayata geçirileceğini duyurdu. Açıklama, ülke içinde ve dışında tepkilere neden oldu. Kararlarla, kamusal alanda kadınların kıyafetlerine, sosyal etkileşimlerine ve seyahat özgürlüklerine ciddi kısıtlamalar getirilmesi bekleniyor.
Libya Anayasa Komitesi üyesi ve hukuk danışmanı Nadia Imran, İçişleri Bakanı Emad Trabelsi’nin açıklamalarını hukuki olarak temelsiz ve yalnızca "medyatik patlamalar" olarak değerlendirdi. Nadia Imran, bu açıklamaların yasal bir dayanağı olmadığı için pratikte uygulanmasının imkansız olduğunu ifade etti.
‘Kararların hukuki dayanağı yok’
Nadia Imran, bu tür kararların yasal bir temele dayanmadan alınmasının çok ciddi sonuçları olabileceğini belirterek, söz konusu tedbirlerin insan hakları ihlali teşkil ettiğini vurgulayarak, “Temel haklar, örneğin bireylerin kıyafetlerini seçme özgürlüğü, devletin genel düzeni ve kamu ahlakına aykırı olmadığı sürece anayasa ile güvence altına alınmıştır” dedi. Nadia Imran, yalnızca okul üniformaları veya özel kurumlar gibi belirli durumlarda kıyafetle ilgili yasal zorunlulukların geçerli olabileceğini de sözlerine ekledi.
Ayrıca, anayasal hakların mutlak haklar olduğunu ve sadece çok özel durumlarda sınırlanabileceğini ifade eden Nadia Imran, “Örneğin, salgın dönemlerinde hareket özgürlüğüne getirilen sınırlamalar gibi. Herhangi bir sınırlama getirileceği takdirde, bu sınırlamaların anayasa ve yasal dayanaklara dayanması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür kararlar yasal olarak iptal edilebilir” diye belirtti.
‘Hükümet bu kararları hayata geçirmeye cesaret edemez’
İçişleri Bakanı’nın yaptığı bu açıklamanın Libya halkı üzerinde olumsuz etki bıraktığını vurgulayan Nadia Imran, toplumsal gerginliği artırabileceğine dikkat çekti. Nadia Imran, komitenin amacının, uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve İslam şeriatıyla uyumlu şekilde, bireylerin özgürlüklerini güvence altına alan anayasal metinler hazırlamak olduğunu hatırlatarak, “Böylece, bireylerin yaşamlarını özgürce sürdürebilmesi sağlanmalı” diyerek, hükümetin bu tür kararları hayata geçirmeye cesaret edemeyeceğini, çünkü bunların anayasal haklarla çelişeceğini ifade etti.
Nadia Imran, aksi durumda hak ihlalleri yaşayan bireylerin ve insan hakları kuruluşlarının yargıya başvurabileceğini de sözlerine ekledi.