SORGUL ŞÊXO

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye’de gösterdikleri direnişlerle dünyanın farklı ülkelerindeki kadınların ilgisini çeken Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), askeri alandaki örgütlenmesini sürdürüyor. YPJ Sözcüsü Rûksen Mihemed, her canlının korunmaya muhtaç olduğunu ve korunma ihtiyacının insanlar için ekmek ve su kadar önemli olduğunu anlattı.

İnsan ve hayvan neslinin tükenmemesi ve varlığını devam ettirebilmesi için koruma sisteminin önemine vurgu yapan Rûksen Mihemed, “Elbette örgüt sisteminin de insan kadar korunmaya ihtiyacı vardır yoksa kolayca parçalanır. Daha çok kadın, toplumu kültürüyle, tarihiyle ve diliyle korumuştur.” dedi. Egemen ve baskıcı sistemlerin, kadını kadınlığından uzaklaştırdığını ancak kadınların bunu bir ölçüde koruyabildiğini anlatan Rûksen Mihemed, toplumda koruma anlayışını derinleştirmenin kadınların görevi olduğunu söyledi.

‘Dünyadaki bütün ordularda erkek anlayış hâkim’

Dünyada yaşanan birçok devrim ve savaşta kadınların rol aldığına dikkati çeken Rûksen Mihemed, şunları ifade etti: "Birçok devrim ve savaşta kadınlar bir ölçüde yerini aldı. Ama nasıl? Erkek kılığına girip savaşa katıldılar. Sağlık işlerinde, yaralıların tedavisinde ve askeri fabrikalarda görev aldılar. Kadınlar kendileri olarak, iradeleriyle ve hakikatleriyle devrimlere ve ordulara katılamadı. Dünyada hiçbir orduda kadının varlığını belirleyecek bir sistem ve mekanizma yok. Her şey erkek anlayışıyla yapılır. Her örgüt ve devrimin bir koruma mekanizmasına ihtiyacı vardır.”

‘Her devrim bir kadın devrimi gerektirir’

Rûksen Mihemed, YPJ'nin kurulmasını devrimin değerlerine sahip çıkmak olarak değerlendirerek şunları ifade etti: "YPJ'nin kurulması, Kuzey ve Doğu Suriye'deki devrim değerleri ve binlerce kadının yeniden doğuş mücadelesi için acil bir gereklilikti. YPJ, kadınları ve toplumu saldırılardan korumak için askeri, ahlaki, insani, ekonomik ve kültürel alanlarda büyük rol oynadı.” Her devrimin bir kadın devrimi gerektirdiğine vurgu yapan Rûksen Mihemed, “YPJ irade, düşünce ve bağımsızlıkla hareket eden savaşçılar yetiştiriyor.” dedi.

‘YPJ geleneksel anlayışı yıktı’

Milli değerleri korumak ve iktidar sistemlerinin suiistimal ettiği yönleri düzeltmek açısından YPJ’nin dünya ordularındaki kadınlardan farklı olduğuna işaret eden Rûksen Mihemed, “Bugün ‘Kadının Hayatı ve Özgürlüğü’ felsefesiyle kadınlar bilgilerini, doğrularını ve hakikatlerini yazarak tarihlerini yazıyor.” dedi. YPJ’nin neden savaştığını ve mücadele ettiğini bilen profesyonel kadın savaşçılar yetiştirdiğini vurgulayan Rûksen Mihemed, “YPJ geleneksel anlayışı yıktı. Kadınların savunma mekanizmalarını daha da güçlendirebilmek için silahı ortadan kaldırmaktan çok düşmanlarını iyi analiz etmenin gerekliliğine inanıyor.” şeklinde konuştu.

Dünya çapında kadınların kendi ordularını kurmasına gerek duyulmadığına işaret eden Rûksen Mihemed, Kuzey ve Doğu Suriye'de, Mısır'da, Lübnan'da ve hatta Avrupa'da ne tüm kadınların koruyucu bir şemsiyeye ihtiyacı olduğunu söyledi.

‘Devrimimiz tüm kadınlar içindir’

Kadınların birliğinin sistemin hedeflerini alt üst ettiğine vurgu yapan Rûksen Mihemed, şunları ifade etti: "Bugün Kuzey ve Doğu Suriye'de bir devrim gerçekleştiriyorsak ve bu Lübnan, Ürdün ve Yemen'deki kadınları etkiliyorsa, devrimimiz tüm kadınlar içindir. Afgan kadınlarının Taliban'ın saldırısına uğramasının ve kendilerini koruyamamalarının sebebi nedir? Kendi koruma sistemlerini kurmuş olsalardı, kadınların yaşam hakkını gasp eden ve kürtajı yasaklayan yasalar çıkarmazlardı. Suriye'nin Kuzey ve Doğusundaki kadın mücadelesi, Doğu Kürdistan kadınlarının ‘Kadının Yaşamı ve Özgürlüğü’ felsefesiyle devam eden ve korunacak devrimdir."

‘YPJ bugün enternasyonal bir güç’

Kadının bu hayattaki yerinin anlaşılması nedeniyle yabancı ülkelerden yüzlerce kadının YPJ saflarına katıldığına dikkati çeken Rûksen Mihemed, “Her gün 8 Mart yapmalıyız, her anı yaşam, özgürlük ve demokrasi için bir ana dönüştürmeliyiz. Bugün enternasyonal bir güç haline gelen YPJ, fikirleri ve nüfuzu sayesinde sınırları aştı. IŞİD ile mücadelede birçok uluslararası savaşçımız da şehitlik mertebesine ulaştı. Kadınların savaşta liderliği ve savaşı yönetmesi tüm dünyanın dikkatini çekti." dedi.

‘Kadınların özgürlüğünü güvence altına alacağız’

Rûksen Mihemed, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün İngiltere’den saflarımıza katılan ve Efrîn’de şehadete ulasan Helina arkadaşın, Lêgeri’nin sevgisiyle ve Afrikalı Îvana’nin tutumuyla enternasyonalist bir devrim gerçekleşti. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlara dönük saldırılar aynı zamanda İngiltere, Afganistan, Mısır ve Afrikalı kadınlara da yöneliktir. Bu zihniyetle mücadele ediyoruz. Kadınlara yönelik sistemli politikalar yürüten baskıcı sistemlere karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Aynı zamanda bilgi, görüş ve fikirleri paylaşarak birlikte büyüyecek ve kadınların özgürlüğünü güvence altına alacağız."