AMİRA MUHAMMEDİ

Sine- Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ederken, Fırat Kantonu’ndan Tişrîn Barajı’na ulaşarak nöbet eylemine katılan sivillere yönelik saldırılarda artıyor. Düzenlenen saldırılarda birçok kişi yaşamını yitirirken, onlarca kişi de yaralandı.  Tişrin’e giden halk konvoylarına dönük Türk devletinin saldırılarında 7 yurttaş katledildi. Katliam saldırılarına rağmen Tişrîn Barajı’nda direniş devam ederken, bir destek de Rojhilatlı kadınlardan geldi.

Rojhilat’tan Rojava’ya destek

Sine kentinde kadın hakları aktivistlerinden Nesrin B. "Biz Sineli kadınlar olarak faşist Türk devletinin Rojava'ya, özellikle de Tişrîn barajına yönelik saldırılarını kınıyoruz. Bölge halkı yaşanan saldırılara karşı tepkilerini dile getirmek amacıyla Tişrîn barajına gidiyor. Türk devleti Tişrîn barajına giden halka saldırılar düzenliyor. Bizler Türk devletinin saldırılarını kınıyor ve orada direnen kız kardeşlerimizi ve annelerimizi canı gönülden destekliyoruz. Türk hükümeti şunu bilmelidir ki; Kürdistan'da yaşamın ruhu direniştir" ifadelerinde bulundu.

‘Kürtlerin birbirlerinin desteğine her zamankinden çok ihtiyaçları var’

Türk devletinin Kürt halkına karşı saldırılarını savaş suçu olarak değerlendiren Nesrin B. “Türk devleti Kürtlere karşı savaş suçu işliyor ve yaşananlar haberleştirilmiyor. Bu yaklaşım dünyada birçok insanın bu suçlardan habersiz olmasına neden oluyor. Kürtlerin birbirlerinin desteğine her zamankinden daha çok ihtiyaçları var, çünkü onlar işgal saldırılarının, cihat ve fetih emirlerinin ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu nedenle daha bilinçli ve dikkatli hareket etmek gerekiyor” diye kaydetti.

‘Rojava halkının yanındayız’

Rojhilatlı kadınlar olarak Türk devletinin saldırılarını şiddetle kınadıklarını belirten Nesrin B. sözlerini şöyle tamamladı: “Direniş ve mücadele Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınların gerçekliğinin bir parçası haline geldi. Hiçbir haksızlığa karşı pasif davranmamışlardır, Rojhilat Kürdistan ve Ortadoğu kadınları için her zaman bir direniş efsanesi olmuşlardır. Ortadoğu'daki varlıkları, düşmanın öfkesinin ateşi üzerindeki su gibidir ve düşmanın öfkesine neden olan da onların birlik ve beraberlik ruhudur. Son olarak şunu söylemeliyim ki, biz Rojhilatlı kadınlar olarak her zaman Rojava halkının yanındayız. Kürdistan'ın her yerinde barışı ve zaferi tesis etme mücadelesi devam edecektir, çünkü yaşamak direnmektir.”