‘Rojava Devrimi aynı zamanda basın devrimidir’

Til Temir ilçesi Hîlala Zêrîn yönetiminden Reşa Elo, sanat çalışmalarına Kadın Devrimi’nden etkilenerek başladığını ve bunda kadın basınının etkisi olduğunu söyleyerek, “Rojava Devrimi aynı zamanda basın devrimidir” dedi.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê –Belçika’da bulunan Medya Haber ve Sterk TV’ye dönük 23 Nisan’da polis baskını gerçekleştirilmiş, aynı gün İstanbul, Ankara ve Riha’da yapılan ev baskınlarında 9 gazeteci gözaltına alınmıştı. 4 günlük gözaltı sonrası 6 gazeteci serbest bırakılırken, 26 Nisan’da Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Mehmet Aslan, Esra Solin Dal ile Özgür Basın emekçisi Erdoğan Alayumat tutuklandı. Kürt Gazeteciler Günü olan 22 Nisan’ın hemen ardından yapılan saldırılara dönük tepkiler gelmeye devam ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizîr Kantonu'nun Til Temir ilçesinde Hîlala Zêrin Kadın Kültür Hareketi'nin yöneticisi Reşa Elo, Arap halkından bir kadın olarak, Kürt kadın gazetecilerinin seslerini duyurduğunu ve inşaya öncülük ettiklerini dile getirdi. 

‘Devrim kendi içerisinde devrim yarattı’

Reşa Elo, tüm kadın gazetecilerin Kürt Gazeteciler Günü'nü kutlayarak, şunları söyledi: "Rojava Devrimi'ni nasıl bir Kadın Devrimi olarak tanımlıyorsak aynı zamanda bir basın devrimi olarak da görüyoruz. Kadın gazeteciler olmasaydı kadınların sesi, rengi ve davaları kimseye ulaşmazdı ve bugün bu durumda olamazdık. Bugün nerede gerekiyorsa kadın gazeteciler orada hazırlar, savaş alanında, sokakta ve toplum içinde varlıkları belli oluyor.”

‘Daha önce ekranda görüyordum şimdi kendim içindeyim’

Reşa Elo, Kürtçe televizyon, ajans ve radyoların yayın yapmasına dikkat çekerek, "Genel olarak televizyonlarda toplumun erkek olmadan idare edemeyeceğini ve erkek renginin daha fazla öne çıkarıldığı programlar yapılıyordu. Bugün farklı artık birçok televizyonumuz, ajansımız kadın rengi ile yayın yapıyor ve kadın aklı ile daha fazla kendisini ifade ediyor. Bende televizyonlarda ve ajanslarda sunulan programlardan etkilenen binlerce kadından biriyim. Daha önce biz televizyonda görürdük kadınlar yürüyüşler yapıyor, isyanda fakat bugün kendimiz içindeyiz. Basın evdeki kadınları etkileyebilir bu şekilde kadınlar kendilerini güçlendirebilir ve çalışmaya katılma güçleri artar" şeklinde konuştu.

‘Kadınlara bilimi ve dayanışmayı sevdiren basın oldu'

Kadınların basın çalışmalarını çok güçlü yapabileceklerini ve devrimci sorumluluklarını yerine getirebileceklerini belirten Reşa Elo, "Bugün eğer özel kadın kanalını görüyorsak bu kadın basınının önemli bir kazanımıdır.  Medya öyle bir rol oynamıştır ki, kadınların sevgisini, birliğini ve bilimini güçlendirmiştir aynı zamanda halkların daha fazla birliğini sağlamıştır. Dolayısıyla devrimimizin gücü medyanın gücüyle öne çıkar. Basın kadınların içlerindeki gücü korkmadan örgütleyebilir” dedi.

‘Kadın basınında komünal yaşam daha fazla işlenmeli’

Reşa Elo, kadın basının da daha fazla köy yaşamı ve komünal yaşamın, kolektif çalışmaların gündemleştirilmesini istediğini kaydederek şöyle konuştu: "Kameralarımız kadınların davalarını aydınlatmalı aynı zamanda askeri, toplumsal, ideolojik, sosyal, toplumsal durumlarını öne çıkarmalı. Köyleri gezmeli çalışmaları zenginleştirmeli entelektüel ve öncü kadınları bulmalıdır. Yaşadığımız toplumun her kesiminin sesi olmalıyız. Basın özellikle köy yaşamının üzerinde durmalıdır, tanıtmalıdır çünkü anlamlı yaşam bu doğa içerisinde gizlidir.”