‘Rojava Devrimi 8 Mart ruhunu yeniledi’
Rojava’da kadınların tüm dünya kadınlarına umut ve model olan devrimini değerlendiren Fırat Bölgesi Kongra Star Koordinasyon Sözcüsü Zozan Bekir, “Rojava Devrimi, 8 Mart'ı daha canlı ve anlamlı kıldı. Bu mücadeleyi yeniden yaşamın her alanına taşıdı” dedi
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê- Erk-devlet sistemi yıllardır kadınların başkaldırılarını, mücadele, hak ve taleplerini yok etmeye yine 8 Mart'ı sıradan bir gün olarak göstermeye çalışıyor. Bu zihniyete mücadeleyi yükselten kadınların öncülüğünü ise Kürt kadınları yapıyor. 19 Temmuz 2012'de Rojava Kürdistan'da başlayan devrim, değişim ve yeni bir yaşam inşa etme modeli oldu. Kürt kadınları, bu devrime öncülük etti. Ortadoğu ve dünya kadınlarına mücadele ve sistemsel olarak model oluşturdular. Bu devrim aynı zamanda “Kadın Devrimi” olarak da gelişti ve tanımlandı. Fırat Bölgesi Kongra Star Koordinasyon Sözcüsü Zozan Bekir, Rojava Devrimi ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin ajansımıza konuştu.
‘Rojava Devrimi kadınlar için altın bir imkân’
İlk olarak 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de başlatılan devrime ilişkin konuşan Zozan Bekir, “Kadınlar öncülüğünde Rojava Kürdistan’ında başlayan devriminin üzerinden 10 yıl geçti. Toplumun tüm saldırılarına, baskılarına ve ataerkil zihniyetlerine rağmen kadınlar yaşamın her alanından mücadelelerini sürdürüyor. Ortadoğu ve dünyadaki sistem çökmüş. Kadınlar da, mücadele ruhu ve özgürlük mücadelesiyle bir gün özgür yaşayacakları inancından vazgeçmediler. Biz Rojava Kürdistan kadınları olarak ve özellikle Kobanêli kadınlar olarak bugünleri gördüğümüz ve yaşadığımız için çok şanslıyız. Kobanê gibi küçük bir yerde, binlerce kadının hayalleri ve rüyası gerçekleşti. Bugün kadın özgürlük mücadelesi Rojava Kürdistan ile Kuzey ve Doğu Suriye'de devam ediyor. Ayrıca bugün binlerce kadın ayaklanarak, başkaldıran kadınların yolunun takipçisi oldu. Bu yüzden bu devrim biz Kuzey ve Doğu Suriye kadınları olarak Ortadoğu ve dünya kadınları için güç ve direniş sembolü haline gelmek için altın bir imkandır. Tüm dünya kadınların devrimimiz ile ilgileniyor. YPJ’li savaşçılarla birlikte DAİŞ terörünü yok eden çalışma ve irademize ilgi gösteriyorlar” dedi.
‘Önder Apo’nun ideolojine dayanıyor’
“Rojava Devrimi ve Demokratik Ulus Projesi Ortadoğu halkları ve kadınları için yüzlerce perspektif sunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojisine dayanıyor” diyen Zozan Bekir, “Kuşkusuz Önder Apo'nun Kürt kadınları ve tüm özgürlük isteyen kadınlar için sunduğu ideolojiyi unutmamak gerekir. Önder Apo kadın köle kaldığı sürece toplumun özgürlüğünden bahsedilemeyeceğini söylüyor. Bu yüzden Önder Apo ilk aşamada kadın özgürlüğü ile ilgilenmiş ve bunun için birçok çalışma yapmıştır. Önder Apo'nun ideolojisi, binlerce kadının eğitildiği ve örgütlendiği bir özgürlük okuludur. Önder Apo’nun emek ve çalışmalarının meyvesi Rojava Kürdistan ve özellikle de Kobanê’de ortaya çıktı. Eğer bugün dünya kadınları ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganını atıyor ve ona sahip çıkıyorsa bu yeniden Önder Apo’nun ideolojisine ve Kürt kadınlarının mücadelesine dayanıyor. Bu konu bizim için devrimimizin ve mücadelemizin başarısını garantileyen çok anlamlı ve değerli bir konudur” şeklinde konuştu.
‘Küresel adımlar atılmalı’
Kadınların yaşadığı sorunlara işaret eden Zozan Bekir, konuşmasını şu şekilde sürdürdü “Kadın mücadelesi tarihinde binlerce öncü ve etkili kadın var. Erkek-devlet zihniyeti ve sistemine karşı başkaldıran kadınlar ne yazık ki her zaman bu sistemin saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Egemen sistem her zaman kadın mücadelesini boşa çıkarmaya, özünden çıkarmaya ve kadınları köleliğe mahkûm etmeye çalışmıştır. Bu yüzden kadınlara yönelik saldırıları soykırım olarak tanımlayabiliriz. Buna rağmen biz de biz bu topraklarda yaşadığımız sürece mücadelemizin devam edeceğini ve sonuç alacağını söylüyoruz. Bu yılda Kuzey ve Doğu Suriye'de, Rojhilat Kürdistan'da ve tüm dünya ülkelerinde kadınlar alanlarda olacak ve önemli mesajlar verecekler. Geçtiğimiz yıllarda küresel düzeyde kadın çalıştayları yapıldı. Bu da, kadın mücadelesinin birliğini ve ortaklığını gösteriyor. Aynı zamanda kadın davasının kendi öz yoluna dönmesi ve anlamına geliyor. Kadınların sorunu sadece ulus, ülke meselesi değildir, kadın özgürlüğü küresel bir meseledir ve bunun için küresel adımlar atılmalıdır.”
‘8 Mart devrimle yeniden canlandı’
Rojava Devrimi’nin 8 Mart ruhunu canlandırdığını vurgulayan Zozan Bekir son olarak şunları söyledi “Birçok süreci geride bıraktık. Bölgede bir aşamaya kadar Önder Apo’nun kadın özgürlük projesi tanındı. 8 Mart çok zayıf karşılanıyordu. Bu durumda Suriye ve toplum içinde cinsiyetçi ve ataerkil sisteme dayanıyordu. Rojava Kürdistan Devrimi 8 Mart ruhunu yeniden canlandırdı. Nasıl ki; 80'li yıllarda yüzbinlerce kadın sokaklara çıkıp haklarını talep ettiler, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar da bu mücadeleyi gürleştirdi, anlamlandırdı. Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların öncülüğünde kurulan sistem, dünya kadınları için direniş ve mücadele alanı oldu. Bu kapsamda kadınlar yeniden davaları etrafında toplanıp, siyasi, askeri, ekonomik ve benzeri temsiliyetlerini yapabiliyor.”