Rohilat Efrin: YPJ ile kadınlar her türlü işgale karşı dimdik ayakta kaldı

YPJ Genel Komutanlığı Üyesi Rohilat Efrin, felsefesini Abdullah Öcalan’dan alan YPJ'nin 11’inci kuruluş yıldönümünü kutlayarak, “Kadınlardan aldığımız mirasla yola çıkarak örgütlendik. Kadınlar her türlü işgale karşı dimdik ayakta kaldı” dedi.

RONAHÎ NÛDA

Qamışlo – Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) 4 Nisan 2013 tarihinde kuruldu. Kadın devrimi mücadelesinde verdiği direnişi tüm dünyada yankılanan YPJ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus Sistemini Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşamın bir parçası haline getirdi. Aralarında Arîn, Barîn, Rêvan’ın da olduğu binlerce savaşçısının devrim mücadelesinde yaşamını yitirdiği YPJ, ilk konferansını 2 Nisan 2013 tarihinde Dêrik'te gerçekleştirdi.

Birliklerini 4 Nisan 2023 tarihinde duyuran YPJ, ilk taburunu da 13 Şubat 2013 tarihinde Efrin'in Cindirês ilçesinde kurdu. Daha sonra Şehid Rûken Taburu’nu kuran YPJ, Qamişlo kentinde Şehid Edalet, Kobanê kentinde Şehid Dicle Taburu’nu kurdu. YPJ'nin kuruluşunun 11’inci yıldönümünde YPJ Genel Komutanlığı’ndan Rohilat Efrin, ajansımıza konuştu.  Rohilat Efrin, "YPJ'nin 11'inci yılını devrim şehitlerine, Önder Apo’ya, halklara ve kadınlara kutluyoruz” dedi.

‘Rojava Kurdistan devrimi bir çok insanın hayaliydi’

Ortadoğu’da ve genel olarak Suriye, Tunus, Mısır ve Arap ülkelerinde 2011 yılında halk ayaklanması yaşandığını ve bu ayaklanmanın “Arap Baharı” olarak tanımlandığına işaret eden Rohilat Efrin, “Aslında Suriye'de Arap halkının yükselişi Rojava Kürdistan halkının yükselişini de etkiledi. Geçmişte Suriye’nin batısında ile Kuzey ve Doğu Suriye’de birçok çalışma yapıldı. Rojava Kürdistan Devrimi birçok insanın hayaliydi. Kadın ordusunun ve kadın devriminin gerçekleşmesi birçok insan için bir hayaldi” dedi.

‘Kadınların hem toprağını hem toplumunu koruması ihtiyaçtı’

Rojava Kürdistan'ında devrimin 19 Temmuz 2011 tarihinde Kobanê’de gerçekleştiğini belirten Rohilat Efrin, “2011 ve ardından 2013'te ilk YPJ konferansı düzenlendi. Toprağa, insana, topluma yönelik saldırılar ve tehditler çok arttı. Dolayısıyla kadınların hem toprağını hem de toplumunu koruma ihtiyacı oluştu. YPJ, tarihinin mirası olan Kürdistan kadın hareketini korumayı gerekli gördü” diye konuştu.

‘YPJ Önder Apo’nun mirasıdır’

İnanç ve felsefelerini Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’nın fikirleri ve felsefesinden aldıklarını bu nedenle 4 Nisan tarihinin kendileri için önemli olduğunu belirten Rohilat Efrin, şunları ifade etti:

“Kendini tanımlamak isteyen tüm kadınlar, haklarını arayan tüm kadınlar Önder Apo'nun fikirleri etrafında toplandı. YPJ 4 Nisan'da ordusunu ilan etti. Bugün 11 yıldır üzerinde yürüdüğümüz miras elbette Önder Apo'nun mirasıdır. Kendimizi Önder Apo ile gördük, tanıdık ve büyüdük. YPJ öylesine bir ordu olarak çıkmadı ortaya. Rojava Devrimi realitesinde siyasi, örgütsel, askeri, diplomatik ve eğitimsel açıdan ele alırsak kadınlar her alanda rengini gösterdi. YPJ bundan yararlandı ve tüm bu tecrübeleri bir araya getirdi. Önder Apo, ‘kadın devrimi benim devrimimdir’ diyor ve YPJ de kuruluşunu Önder Apo’nun doğum günü olan 4 Nisan’da ilan etti. Önder Apo’nun doğuşu ile YPJ’nin doğuşunu birbirinden farklı görmüyoruz, aynı görüyoruz.”

‘Kadınlardan aldığımız mirasla yola çıkarak örgütlendik’

Kadınlardan aldıkları mirasla yola çıkarak örgütlendiklerini belirten Rohilat Efrin, şunları dile getirdi: "Kadının renginin, iradesinin ve rolünün ortaya çıkması için hareketin daha da örgütlenmesi gerekli görüldü. 2011'den 2013'e kadar toplumun güvenebileceği çok güçlü bir temel oluşturuldu. Kadınların durumu devrimle birlikte değişti ve devrim hayatın her alanında öğrenmenin temeli haline geldi. Rojava devriminde kadınların yer aldığı tüm kurumlar ilgilenen herkese örnek oldu. Devrim sürecinde birçok fedakarlık ve öncülükler öne çıktı. Kadınlar bugün güçlü bir iradeye sahipler ve bizler bu örgütlü gücü dar bir şekilde ele alamayız. Öyle güçlü bir miras oluşturuldu ki, kadınlar her türlü işgale, erkek egemen zihniyete karşı her zaman dimdik ayakta kaldı.

Mücadelenin ve örgütlenmenin temeli olamazsanız, korumanın da çok güçlü temeli olamazsınız. YPJ'yi ilan etme noktasına gelene kadar kadınların ve gençlerin bir araya gelme isteği vardı. Toplum birçok zorluk yaşadı ve artık kadınlar olmadan var olamayacağının farkına vardı. Ama Kürdistan'daki genel hareket ve genel olarak dünya kadın tarihinde ortaya çıkan deneyimler böyle bir gerçeği ortaya çıkardı ve biz de kendimizi inşa ettik. YPJ’nin sayısının giderek çoğalmasının nedeni Önder Apo'nun düşüncesi ve felsefesiydi. Eğer biz bunu iyi araştırmasaydık YPJ'nin bu kadar uzun yıllar bu kadar güçlü bir iradeyle ayakta kalması mümkün olmayacaktı. DAİŞ çetelerinin ve Türk devletinin saldırılarına karşı en çok mücadele eden ve örnek olan ise YPJ oldu.”

‘Kadın devrimine tüm dünyadan kadınlar katıldı’

Rohilat Efrin, Rojava Kürdistan'daki kadın devrimine tüm dünyadan kadınların katıldığına dikkat çekerek, "Toplumsal devrim realitesinde her zaman insanlığa hizmet eden bir taraf varsa tüm dünya buna katılır. Bütün kadınlar, nerede olurlarsa olsunlar, çok küçük bir pencerede bir ışık görseler özgürlük için ona tutunur, nerede olursa olsun oraya gider. Rojava devriminde YPJ önderliğinde annelerin olduğunu gördük. Örneğin dayê Gulê, Halep savaşında büyük bir kararlılık gösterdi. Hogir’in annesi, düşmana karşı saldırıların olduğu alanlara gitti. Böyle bir çok anne vardı ve bunlardan biri de Hogir’in annesiydi. Bunları YPJ ile sentezlediğimizde kadın birliğinin büyük gücünü görüyoruz. Tüm dünya kadınları ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı etrafında birleşti. Bütün bu kadınların Rojava Kürdistanı'na gelişi, örgüte çok güçlü bir enerji ve güç kazandırdı" dedi.

Farklı devletlerin vatandaşı olan IŞİD çetelerine işaret eden Rohilat Efrin, "DAİŞ bir parça da devlet zihniyetidir. Devletin insanlığa ve kadına neler yaptığını DAİŞ ile çok net anladık. DAİŞ devlet temsilinin zirvesidir. Bütün ülkelerde bir sentez kurdular. Bu zihniyetlere karşı kadın ruhu bir araya geldi ve uluslararası alandan birçok arkadaşımızın devrim sürecine katılım sağladığını gördük” şeklinde konuştu.

‘YPJ’nin rolü işgalci zihniyetten kadınların intikamını almak’

Farklı ülkelerden kadınların katıldığı YPJ’nin temel ölçüsünün tüm bileşenlere saygı ve hoşgörü temelinde bir yaklaşım olduğunu söyleyen Rohilat Efrin, şöyle konuştu:

“Rojava devriminde tüm ulusların katılımının sentezi gerçekleşti. YPJ'nin rolü işgalci zihniyetten kadınların intikamını almaktır. Bugün 21’inci yüzyılda Jina Mahsa Amini şahsında ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganının tüm dünyada ses getirdiğini görüyoruz. YPJ sadece savaşan bir güç değil, birliğe, örgütlülüğe ve savunmaya dayalı bir güçtür. Bu üç konu olmasaydı savaşın rengi farklı olmazdı. YPJ’nin ortaya çıkışı da bu üç konu üzerindendir. Aynı şekilde dünya ve Ortadoğu kadınlarına ilham veren de bu üç konudur. Bu üç konu her zaman için bir mücadeledir. Meksikalı ve Afgan kadınlar her zaman Rojava'daki kadın devrimi deneyiminden yararlanmak istediler. YPJ kararlılığı ve liderliğiyle tarihe damgasını vurdu. Kadınların baharı, devrimi ve mücadelesi olan 8 Mart ve Newroz'u 4 Nisan ile tamamlıyoruz. Hem YPJ'nin yıl dönümü hem de 4 Nisan, özgürlük, eşitlik ve barışçıl bir gelecek talep eden tüm kadınlara bir cevap olmalıdır.”

‘YPJ profesyonel bir boyut kazandı’

YPJ'nin yıl içindeki çalışmalarını ve faaliyetlerine de değinen Rohilat Efrin, "Dolu dolu bir yılı geride bıraktık. Geçtiğimiz yıl YPJ, savaş taktikleri ve teknikleri üzerine eğitimlere öncülük ederek profesyonel bir seviyeye ulaştı. Minbic’te yaşanan saldırı, Dêrazor’daki operasyon, Rakka Yerel Operasyonu oldu.  Profesyonel bir boyut ve yeni bir deneyim kazandı. Bağımsız akademiler, ideolojik ve askeri eğitimler alanında bu yıl belli ölçüde sorumluluk aldı” dedi Bu yıl yaşamını yitiren YPJ savaşçılarını anan Rohilat Efrin, şunları ifade etti:

“Türk devletinin ve DAİŞ çetelerinin şiddetli saldırıları sırasında komutanlarımız Şervin Serdar ve Rojna şehit düştü. Her iki genç arkadaşımızda devrim mücadelesinde farklı alanlarda büyük emek ve çabaları oldu. Sorxwîn Rohilat ve Azadî Dêrik, Kobanê savaşına damgasını vurdu. Sorxwîn Rojhilat şehit düşene kadar devrimin sorumluluğunu omuzlarına aldı. Sorxwîn yoldaş, yaşanan ve yaşanacak tüm saldırılara karşı direniş ruhuyla devrime öncülük etti. Bizler de YPJ olarak kendimizi sorumlu görüyoruz. Yaptığımız hazırlıklar gelecek saldırılara cevap niteliğinde olacaktır.”

‘Bütün topraklar işgal altında’

8 Mart ve Newroz ruhunun 4 Nisan kutlamalarını da güçlendirdiğini vurgulayan Rohilat Efrin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“YPJ olarak, kadın ve toplum birliğinin hiçbir şekilde engellenemediğini bir kez daha gördük. Biz bütün toprakların işgal altında olduğu kanaatindeyiz. Dolayısıyla işgalin elinden kurtarmamız lazım. Efrin, Serêkanîyê ve Girê Spî gibi topraklarından kopartılan halk ve çocuklar yeniden topraklarına dönmek istiyorlar. Bizler de halkın yeniden topraklarına dönmesi için mücadele yürütüyoruz. Aynı zamanda 4 Nisan Önder Apo'nun doğum günüdür. Önder Apo 4 Nisan’ı tüm kadınlara armağan ediyor. Bizler YPJ olarak Önder Apo'nun felsefesi ve idealleri temelinde mücadelemizi yürütüyor ve önümüzdeki yılların Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne kavuşması için çalışıyoruz.”