‘Rêber Apo'ya mücadele sözü verdik’

90’lı yıllarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Suriye’nin Şam kentinde görüşen Şaxa Emîn, bu görüşmeden sonra Öcalan’a Kürt halkı için mücadele edeceklerinin sözünü verdiğini, “Gördüğümde tarifsiz bir heyecan yaşadım” derken yaşadığı hisleri paylaştı

VIYAN AMED

Qamişlo - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 1979'da Rojava Kürdistan’ına ve Suriye topraklarına geçti. 1998 yılına kadar Suriye topraklarında kalan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Kürtler ve Suriye’deki mevcut yapılar için çok büyük mücadeleler etti. O yıllarda özgürlük talep eden birçok yurtsever, Abdullah Öcalan ile tanışma fırsatı buldu. Abdullah Öcalan'ın mücadelesinin ardından Rojava Kürdistan topraklarında bir devrim gerçekleşti. 1990'lı yıllarda Şam'da Abdullah Öcalan ile tanışan ve bugün de mücadelesini sürdüren Şaxa Emîn, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la nasıl tanıştığını anlatırken uygulanan ağır tecride ilişkin konuştu.

‘Rêber Apo’nun felsefesi Kürt halkını canlandırdı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesinden önce Kürt halkının ve Suriye’deki mevcut bileşenlerin yok sayıldığını söyleyen Şaxa Emîn, Öcalan’ın felsefesi sayesinde yeniden canlanan Kürt halkının bugün dünyanın her yerinde özgürlükleri için mücadele ettiğini söyledi.

“Öncelikle Önder Apo'ya selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Önder Apo'nun felsefesi yayılmadan önce Kürt kelimesi ortadan kaldırılmıştı ve Kürtler köle gibiydi. Kürtler adına bazı örgütler çıkıp ‘biz Kürt halkı için mücadele ediyoruz’ diyordular fakat bu örgütler Kürt soykırımı karşısında kör, dilsiz ve sağır rolünü oynuyordu. Aynı zamanda yürütülen kirli politikalarla Kürt kadınları baskı ve zulüm altında bırakılarak, topraklarını ve yurtlarını tanıma fırsatı verilmemişti.”

‘Kürtler var olma mücadelesi veriyor’

Kadınların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesini kabul ettiklerini ve bu şekilde irade ve güçlerinin farkına vardıklarını kaydeden Şaxa Emîn, kadınların Kürdistan’ın her parçasında adaletsizlik ve zulme karşı başkaldırdıklarını belirtti.

“Kürdistan özgürlük hareketi sayesinde kadınlar toplumlarını, ülkelerini ve düşmanlarını tanıdı, binlerce Kürt kız ve erkek çocuğu Kürt davası mücadelesine katıldı. Kürt düşmanları ‘Kürt diye bir ulus yok’ diyordu. Önder Apo'nun düşünce ve felsefesi düşmanın algısını yendi. Bugün Kürtler var olma mücadelesi veriyor. Önder Apo küçük bir grupla bu yola çıktı ama şimdi milyonları arkasına aldı. Özellikle Kürt kadınları Önder Apo'nun düşünce ve felsefesi sayesinde varlıklarının farkına varıp iradelerini ifade edebiliyor. Kürt kadınları Türk devletinin her türlü saldırısına karşı büyük bir iradeyle mücadele ediyor.”

‘Rêber Apo’yu gördüğümde tarifsiz bir heyecan yaşadım’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile olan görüşmesine dikkati çeken Şaxa Emîn, ona Kürt halkı için gece gündüz demeden mücadele sözü verdiği aktararak, “Önderlikle tanıştığım için kendimi çok şanslı görüyorum. 1990'lı yıllarda Qamişlo'dan 7 kişi Rêber Apo'yu görmek için Şam'a gittik. Rêber Apo'yu gördüğümde tarifsiz bir heyecan yaşadım. Yaklaşımı ve üslubundan etkilendik. Saatlerce yorum yapıyordu ama biz o kadar mutluyduk ki saatlerin nasıl geçtiğini hissedemiyorduk. En çok kadınların rolünü değerlendirerek,  kadınların nasıl lider ve siyasetçi olacaklarını anlatıyordu. Kürt halkının düşmana karşı verdiği direnişte üzerimize düşen görevi vurguluyordu. Her zaman ‘Ülke mücadelesinde herkese büyük görevler düşüyor, elbette zorluklar olacaktır ama önemli olan ülke için  mücadele etmektir’ diyordu. Aynı zamanda  ‘ilk adımda kölelik zincirini kırmalıyız’ diyordu. Rêber Apo o zaman halkın Newroz'a katılımından bahsetmişti, biz de '10 bin kişi katıldı' dedik. Rêber Apo  '10 bin katılım bizim varlığımızı gösteriyor' dedi. Yanından ayrılmayı hiç istemiyorduk. Onunla görüştükten sonra ona Kürt halkı için gece gündüz mücadele edeceğimizin sözünü verdik” dedi.

‘Tecrit insanlık dışıdır’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan ağır tecridi kınayan Şaxa Emîn, mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacağını dile getirdi ve konuşmasını şöyle sonlandırdı 

“Rêber Apo, 24 yıldır İmralı Adası'nda tutuklu bulunuyor. Şu anda da ağır tecrit altında tutuluyor. Türk devleti Rêber Apo, şahsında halkı tecrit altına alıyor ama ne olursa olsun davamızdan ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, bu tecrit insanlığa karşıdır. Rêber Apo,  fiziki özgürlüğüne kavuşana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Türk devleti ve CPT, Kürt halkına karşı özel bir savaş yürütüyor ve Rêber Apo hakkında bize net bilgi verilmiyor. Her tutuklunun ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkı var ama Türk devleti insanlık dışı eylemlerle mevcut hukuku çiğniyor. Öncelikle kadınlar ve daha sonra şehit aileleri tecride karşı ayağa kalkıp faaliyetlerde bulunmalı, Rêber Apo’nun mücadelesine sahip çıkmalıyız.”