RANIYA ABDULLAH

Yemen - Yemen'in güneybatısındaki Taiz şehrinde 2011 yılından bu yana  devam eden savaş onlarca kişinin ölümüne ve yerinden edilmesine neden oldu. Savaşın yoğun olarak sürdüğü Yemen’de halka dönük birçok hak ihlali, katliam, tecavüz gibi insanlık suçları işlenmeye devam ediyor.

Ülkede bir gurup insan hakları savunucusu ise tüm baskı, tehdit ve engellemelere rağmen  halkın daha güvenli bir ortamda yaşayabilmesi ve yaşananların tüm dünya tarafından öğrenilmesi için mücadele ediyor. Bunlardan biri de 2008 yılından bu yana Taiz’de avukatlık yapan ve ayrıca bir insan hakları savunucusu olan Raghda Al-Maqtari.

Raghda Al-Maqtari, kadınların ve çocukların toplumun en zayıf kesimi olarak görüldüğünü ve 2011 devrimi sürecinde yaşanan ihlallerin açığa çıkması için de mücadele yürüttüğünü belirterek, "Devrim sırasında ihlallerin izlenmesi ve belgelenmesi için çalıştım. Bu izleme ve belgelendirme süreci benim için iyi bir deneyim, başlangıç oldu” diye konuştu.

‘Savaş en çok çocuk ve kadınları etkiliyor’

Yemen’de 2015 yılında derinleşen savaşda Taiz şehrinde siviller yerlerinden edilerek, daha güvenli olabilecek alanlara gitti. Raghda Al-Maqtari de yerinden edilen siviller arasındaydı. Fakat yaşananlara karşı sorumluluk duyarak 10 gün sonra kente geri döndüğünü anlatan Raghda Al-Maqtari, sonrasında bir grup gençle Direniş Konseyi'nde yer aldığını söyledi. 2016 yılında Ulusal İnsan Hakları İhlallerini Araştırma Komisyonu'nda gözlemci olarak çalışan hukukçu, savaş nedeniyle ailesinin büyük bir çoğunluğunu kaybeden çocukların geride kalanlara bakmak için ağır işlerde çalıştığını, savaşın en çok çocuk ve kadınları etkilediğini vurguladı. Bu süreçten sonra çalışmalarını bu yöne kaydırdığını söyledi.

El Kaide tehdit etti

“Taiz’de yaşananlar benim de sorunumdu. O yüzden bu yaşananlar son bulana kadar sorumluluğu üstlenmeye, mücadele etmeye karar verdim” diyen Raghda Al-Maqtari, yaptığı çalışmalardan kaynaklı El Kaide çeteleri tarafından tehdit edildiğini belirterek, "Hak ihlali ile ilgili bir konuyu araştırmak üzere eşimle birlikte çalışma yürütüyorduk. Önümüzde siyah bir araba durarak, içinden hemen orayı terk etmezsek bizi vuracağını söyleyen bir erkek sesi geldi. Bir süre o civardaki evlerde saklandım. Yine bir günde çalışma yürütürken bombardımana denk geldim” dedi.

Raghda Al-Maqtari son olarak kadınlar için yasa çalışmalarının devam ettiğini ve tutuklu kadınların yaşadıkları hak ihlallerine karşı da mücadele verdiklerini belirtti.