PYD Üyesi Perwin Yûsif: Toplumsal Sözleşme halklar için büyük bir miras

Geçtiğimiz ay onaylanan Toplumsal Sözleşme hakkında konuşan PYD Genel Kurul Üyesi Perwîn Yûsif, “Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar olarak başarılarımıza sahip çıkabildiğimiz için şanslıyız. Toplumsal Sözleşme halklar için büyük bir mirastır” dedi.

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi Demokratik Özerk Yönetimi, bölgedeki tüm grupların ve kadınların haklarını içeren 134 maddeden oluşan Toplumsal Sözleşme’yi 12 Aralık 2023 tarihinde onayladı. Toplumsal Sözleşme’nin onaylanması devrimin 12’inci yılında birçok başarının önemli bir ayağı olarak değerlendirildi. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Kurul Üyesi Perwîn Yûsif, Toplumsal Sözleşme’nin kadınlar için önemini değerlendirdi.

Tüm halkları Toplumsal Sözleşme onaylandığı için kutlayan Perwîn Yûsif, “Kuzey ve Doğu Suriye’deki Rojava Devrimi’ne Kürtler, Araplar, Çerkesler, Suryaniler ve Türkmenler katıldı. Demokratik ve özgür bir Suriye için birçok bedel ödedik. Rojava Devrimi Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların ve Kürt halkının öncülüğünde yapıldı. Bu devrim, toplumsal ittifakla mutabakata varılan bir Özerk Yönetim Sistemi’nin kurulmasını ve halkın eşitliğini içerir” dedi.

‘Büyük bir başarı’

Kuzey ve Doğu Suriye'deki devrimin sonucunda Toplumsal Sözleşme’nin şekillendiğini ifade eden Perwîn Yûsif, "Toplumsal Sözleşme, insanların sıkı çalışmalarıyla taçlandırılmış büyük bir başarıdır. Egemen güçler Suriye'de bir çözümsüzlük dayattılar ve halkın iradesiz kalmasını istediler. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye halkı 2014'ten bu yana varlığını tanımlama ve kendini koruma mücadelesi veriyor. Günümüzde insanlar kendi kendilerini yönetiyor ve kendi sistemlerini kuruyorlar. Ülkemizi demokratik bir şekilde, doğru yönetimle halkla yöneteceğimizin bilinciyle Toplumsal Sözleşme’nin ve halkın haklarının korunduğu noktalarda fikir birliğine varıp mutabakata vardık” şeklinde konuştu.

‘Kadınların hakları esas alındı’

Toplumsal Sözleşme’de kadınlara ilişkin önemli noktaların varlığına da dikkat çeken Perwîn Yûsif, konuşmasına şöyle devam etti: "Toplumsal Sözleşme’yle ırkçı zihniyet, insanları birbirine karşı savaştıran zihniyet, kadınları meta muamelesi gören zihniyet kırılmıştır. Kadınların tüm yaşamda, yönetimde ve halk meclislerinde temsiliyeti yüzde 50’dir. Tüm programlarımızda kadın ve erkek eşittir. Dünya ve hayat bir denge içinde işlediği için kadın ve erkek arasındaki dengenin tam olması gerekir. Özerk Yönetim kurumlarında eşbaşkanlık esas alınmaktadır. Kadınların miras ve çalışma hakları özgür bireylere dayanmaktadır. Kadınlar yönetimlere öncülük ediyor. Demokratik Halk Meclisi var ve onun yanında Kadın Meclisi kuruluyor. Yüzde 50 kadın kotası esas alınıyor. Birey ve özgür bir toplum bilincinde kadın hakları her noktada korunmakta ve kadınlara yönelik pek çok özel öğe bulunmaktadır. Toplumun tüm yönlerinde kadın hakları esas alınıp korunuyor.”

‘Toplumun iradesi topluma bırakıldı’

Perwîn Yûsif, 134 maddeden oluşan sözleşmenin içeriğini ise şu şekilde özetledi: "Toplumsal Sözleşme dört bölümden oluşuyor. Ayrıca tüm bileşenler eşit olarak kabul ediliyor. Burada yaşayan halkların tamamı Kuzey ve Doğu Suriye'den sayılıyor. Öz savunma esas alınıyor. Her halkın özelliğine göre hakları esas alınıyor. Aynı zamanda toplumun temel dinamiği olan gençler dikkate alınıyor. İlçe ve köylerde halk kendi meclislerini, komünlerini oluşturur. Toplumun iradesi topluma bırakılmaktadır ve bu sözleşmeyle korunmaktadır. Toplum Sözleşmesi sadece geleceğe yönelik değil, aynı zamanda tarihin sahiplenilmesine de yöneliktir. Tarihine sahip çıkmayan, geleceğine sahip çıkamaz. Ne kadar çok görev üstlenirsek o kadar çok hakka sahip oluruz. Her zaman özgür bir toplum inşa etmek isteyen Önder Apo'nun düşüncesi ve felsefesi budur. Toplumsal sözleşme toplumun tarihine ve gerçekliğine dayanır."

‘Tüm dünya için çözüm niteliğinde’

Devlet bilincinin her zaman halkı savaştırdığını söyleyen Perwîn Yûsif, "Kuzey ve Doğu Suriye’de bu bilinç çöküş aşamasına geldi ve tüm dünyaya da gösterildi. Belki sorunların tümü çözülmeyecek ancak Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan deneyim tüm dünya için çözüm niteliğinde. Tüm Suriye için güzel bir örnek olabiliriz. Biz projemizi Rojava’da başlattık ve bugün demokratik bir Ortadoğu’da demokratik bir Suriye olabiliriz. Bugün insanlığı önemsemek toplumsal sözleşmeyi önemsemektir. Devrimimizin kazanımları Toplumsal Sözleşme’yle büyüyor. Bunu korumakta Kuzey ve Doğu Suriye’deki devrimi korumakla olur” ifadelerinde bulundu.

‘İnşada yer almam gurur kaynağım’

Sözleşmenin yazım aşamasında bulunan Perwîn Yûsif, bunu kendisi açısından büyük bir şans olarak gördüğünü anlattı.  Perwîn Yûsif, “İnsanlar huzura kavuştu ve biz de bu anların tanığı olduk. 2014 yılında da o zamanlar Qamışlo Kantonu, şimdi Cizîr Kantonu Özerk Yönetimi için yapılan ilk anlaşmanın yazımında rol aldım. O dönemde harika bir deneyim yaşadım. Topraklarımız özgürleştikçe biz de kendi sistemimizi kurduk. Memnuniyet duyduğumuz sistemimizin kanunlaşması için çalışmalar yapıldı. Bugün Toplumsal Sözleşme’nin inşasında yerimi almam bir gurur kaynadığıdır. Bu inanç ve arzuyla, halkın istek ve umutlarını birleştirmek ve bu ülkeye birlikte Önderlik etmek için devrimin tüm faaliyetlerine katılıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar olarak, başarılarımıza sahip çıkabildiğimiz için şanslıyız” diye kaydetti.

‘Eşitsizlikler ortadan kalkıyor’

Perwîn Yûsif, Toplumsal Sözleşme’nin haklar için büyük bir miras olduğunu aktararak, “Bugün bu topraklarda hayata geçirilen Toplumsal Sözleşme’yle toplumlar arasında yaratılan eşitsizlikler ortadan kalkıyor. Aynı zamanda toplumsal ittifakla bilinç değiştirilerek toplumsal devrim, değişim ve dönüşümler gerçekleştirilmektedir. Özyönetim kurum ve kuruluşları ile sivil kuruluşların ortak aklı bir arada kullanması çok güzel sonuçlar doğuracaktır. Değişim aileden başlayıp komüne, meclise, Özerk Yönetime kadar gidiyor. Zorbalıklar ve zulümler ortadan kaldırılarak demokratik kültür yaygınlaştırılıyor. Halkımız, büyük bir inanç ve sevgiyle, Toplumsal Sözleşme’nin gerekliliklerini doğrudan sahada hayata geçirmeli ve toplumda bir ahlak kültürü oluşturmalıdır” diye belirtti.